ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşar Vekili John Bass Suriye'de yaşananlarla ilgili ABD hükümetinden bir dizi temsilci ile Ankara’yı ziyaret etti.
Temasların olumlu geçtiğini belirten Bass, “Bu derinlemesine tartışmalarda, birlikte ve tamamlayıcı bir şekilde, zaman içinde Suriye hükümetinin yeniden, hükümet işlevlerini üstlenmesi ve yerine getirebilmesi için sorumlu bir geçişi nasıl destekleyebileceğimizin yollarına odaklandık” dedi.
‘YPG görüşmelerin ada odağı’
Suriye'deki YPG ve diğer yabancı terörist savaşçıların varlığı, görüşmelerin ana odak noktalarından biri olduğundan bahseden Bass, yaptığı bilgilendirme toplantısında Suriye'nin yabancı teröristlere güvenilir bir liman haline gelmemesi konusunda ABD ile Türkiye'nin hemfikir olduklarını belirtti.
Ayrıca Bass, Türkiye'nin 10 yıldan fazla süredir 3 milyon mülteciyi kabul etmesini takdir ettiklerini de belirtti.
‘Tehdit yaratmamalılar’
Gazetecilere temaslarla ilgili çevimiçi olarak brifing veren Bass şunları kaydetti:
“Bugünkü tartışmalarımızda yer alan bir hükümetin normal işlevlerinden önemli bir unsur olan uluslararası tanınırlığı olan sınırlar ve devlet içindeki iç güvenlik sorumluluğuydu.
Bu bağlamda, bu geçiş sürecinin IŞİD’in veya Suriye içinde varlık gösteren diğer yabancı terörist örgütlerin yeniden canlanmasına fırsat vermemesi için atılması gereken somut adımları tartıştık. Bu geçiş Suriye halkı, Suriye'nin komşuları ya da herhangi bir ülke için tehditler yaratacak şekilde olmamalı.”
‘Mülteci bonkörlüğüne’ teşekkür
“ABD Suriye'deki durumun, Suriye'nin komşularına veya daha uzak bölgelere, Avrupa, ABD gibi ülkelere tehdit oluşturmaması gerektiğine güçlü bir şekilde inanıyor. Hükümetimiz, Suriye'deki uzun süren iç savaş ve IŞİD’in varlığının Türk toplumuna büyük zorluklar yarattığının farkında. Ayrıca, Türkiye hükümeti ve halkının, 3 milyondan fazla mülteciyi 10 yıldan fazla bir süredir misafir etme cömertliğini büyük takdirle karşılıyoruz.
Bu ruhla, bugün ve daha önce yaptığımız görüşmelerde, Suriye'deki geçiş süreci devam ederken, sadece Suriyeliler için daha güvenli bir ortam yaratmak değil Türkiye, Irak, Ürdün ve diğer komşularının güvenlik endişelerini de ele almak için nasıl birlikte çalışabileceğimizi tartışıyoruz.”
‘Yoğun şekilde çalışıyoruz’
“Suriye'nin farklı bölgelerinde bulunan ve bir açıdan Suriye'nin belirli bölümlerine yerel güvenlik sağlayan birçok silahlı grubun, zaman içinde ulusal hükümete nasıl devredileceği konusunda yoğun bir şekilde çalışıyoruz.
Etkin bir süreç derken, Suriye Demokratik Güçleri ve YPG'nin de dahil olduğu gruplar arasında, ulusal hükümetle doğru şekilde diyalog kurarak nasıl sağlayabileceğimizi tartışıyoruz. Bu geçişin sorumlu bir şekilde gerçekleşmesi, zamanla ulusal güçlerin güçlenmesine ve Suriye halkına karşı sorumluluklarını yerine getiren bir ordu ve polis gücünün yeniden inşa edilmesine katkıda bulunacak. Ancak bunu, Suriye içindeki, Türkiye'deki ya da diğer hükümetler için terör örgütlerinin kötüye kullanmasını engelleyecek şekilde yapmalıyız.”
‘Yabancı savaşçılar ayrılmalı’
Washington ve Ankara arasında PKK unsurlarının Suriye’den çıkarılması konusunda bir mutabakat olup olmadığı sorusuna, Bass şöyle yanıt verdi:
“Dışişleri Bakanı Blinken’ın da belirttiği gibi, Türkiye hükümeti ve diğer bazı hükümetlerle birlikte, Suriye'nin gelecekte yabancı terörist organizasyonlar veya yabancı savaşçılar için bir güvenli liman olmaması gerektiği konusunda hemfikiriz. Suriye’de bulunan her yabancı teröristin, ideal olarak, ülkelerine geri dönmesi gerektiğine inanıyoruz.
Bu süreç, ilgili hükümetlerin de dahil olduğu, eylemlerinden dolayı adalet önüne çıkmak üzere sorumlu bir şekilde yapılmalı. Ancak, bu kişiler artık Suriye’de bulunmamalı ve ülkeyi daha çok istikrarsızlığına sürüklememeli. Bu, Suriye'deki uzun süreli istikrarsızlıktan faydalanarak, Kuzeydoğu Suriye’den Güneydoğu’ya kadar farklı bölgelerde yerleşen yabancı teröristleri de kapsıyor.”