Macron, "Her zaman Lübnan'ın yanında olduk ve öyle olmaya devam edeceğiz" diyerek, ülkesinin Lübnan'a olan bağlılığını vurguladı.
Bu hafta Lübnan'daki gelişmeleri görüşmek üzere BM Güvenlik Konseyi'nde düzenlenecek toplantının önemine dikkat çeken Macron, bölgedeki istikrarsızlık koşulları altında bu tür toplantıların kritik bir rol oynadığını ifade etti.
İSRAİL'İN SALDIRILARI VE LÜBNAN'DAKİ KAYIPLAR
Son günlerde Lübnan, İsrail ordusunun gerçekleştirdiği yoğun hava saldırılarıyla sarsıldı. 23 Eylül’de başlayan saldırılar sonucunda Lübnan Sağlık Bakanlığı, 50’si çocuk ve 95’i kadın olmak üzere toplam 558 kişinin hayatını kaybettiğini, 1835 kişinin yaralandığını açıkladı. Ülkenin güney bölgelerinden başkent Beyrut ve kuzeye doğru büyük bir göç dalgası yaşanıyor.
Eğitim Bakanlığı, ülke genelinde eğitime ara verildiğini duyururken, İçişleri Bakanlığı da güneydeki okulların, İsrail saldırıları nedeniyle evlerini terk eden vatandaşlara barınma sağlamak amacıyla açıldığını bildirdi.
İsrail’deki Rambam Hastanesi, Lübnan'dan 22-23 Eylül tarihlerinde atılan roketler sonrası paniğe kapılan 11 hafif yaralı hastanın hastaneye getirildiğini açıkladı. Ayrıca, Nehariye kentinde roket alarmları sırasında yaşanan bir trafik kazasında 1 kişinin hayatını kaybettiği, bir kişinin de ağır yaralandığı bildirildi.
Bu gelişmeler, Lübnan’ın karşılaştığı insani krizin boyutlarını bir kez daha gözler önüne seriyor. Macron’un verdiği destek sözü, uluslararası toplumun bu zorlu süreçteki rolünü yeniden değerlendirmesi gerektiğinin altını çiziyor.