Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından gerçekleştirilen Ortak Yarınlar Ödül Töreni'nde ekonomi gündemine dair açıklamalar yaptı.
Daha önce Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek gibi enflasyonun tek haneye düşeceği tarih olarak 2026’yı işaret eden Yılmaz, bu kez kişi başına düşen gelir için de tarih açıkladı.
‘17 ÇEYREK BOYUNCA KESİNTİSİZ BÜYÜDÜK’
Geçen yıl zayıf dış talep ve deprem felaketlerine rağmen Türkiye ekonomisinin yüzde 5.1 büyüdüğünü, ekonomik büyüklüğün 1 trilyon 130 milyar dolara ulaştığını söyleyen Yılmaz, bu yılın üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış ekonomik büyüklüğün 1 trilyon 260 milyar doları aştığını, dokuz aydaki büyüme oranının ise yüzde 3.2 olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye ekonomisinin 17 çeyrektir kesintisiz büyüdüğünü dile getirdi ve eylülde istihdam sayısının yıllık bazda 1 milyon 129 bin kişi artarak 3.8 milyona ulaştığını, işsizlik oranının ise yüzde 8.6 olarak kayıtlara geçtiğini belirtti.
DAHA AZ DIŞ BORÇLANMA VURGUSU
Geçen yılın ortalarında yüzde 6'lara kadar yaklaşan cari açığın yüzde 1'ler civarında olduğunu söyleyen Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu:
"Şimdi tartıştığımız bu düşen cari açığı daha kalıcı bir şekilde düşük seviyelerde tutacak politikaları hayata geçirmek. Niçin önemli cari açık? Türkiye'nin kalkınma tarihinde en önemli darboğaz her zaman cari açık olmuştur. Bir yerde gelmiştir ekonomi, cari açığın yükselmesi kalkınma sürecimizde bir kısıt olarak devreye girmiştir. Dolayısıyla düşen cari açık dış borçlanma ihtiyacımızın düştüğünü gösteriyor. Döviz meselesinde Türkiye'nin rahatladığını gösteriyor. Giderek daha az dışarıdan borçlanma ihtiyacımız var. Bir taraftan da izlediğimiz makro politikalarla dış borçlanmanın maliyetini de düşürmüş durumdayız. Dolayısıyla da bugün Merkez Bankası rezervlerimiz ciddi bir şekilde artış gösteriyor. Kur Korumalı Mevduat (KKM) ciddi bir şekilde çözülüyor. Bütün bunlar Türkiye'nin temellerini sağlamlaştıran, makro temellerini çok daha güçlü hale getiren eğilimdir. Artan rezervler, düşen cari açık, KKM'deki erime, bütün bunlar ülke risk primimizi düşürüyor ve kredi notumuzu yükseltiyor."
YILSONU İÇİN KİŞİ BAŞINA GELİRİ AÇIKLADI
"Bu yılın sonunda 1.3 trilyon doların üstünde gelir, 15 bin doların üstünde de kişi başına gelir bekliyoruz. 2028'lere geldiğimizde 1.8 trilyon dolarlık bir ekonomi olacağız ve kişi başına gelirimiz de 20 bin doları aşacak" açıklamasını yapan Yılmaz, çalışma hayatındaki dönüşümün dijitalleşme, otomasyon ve yapay zeka gibi teknolojik gelişmelerle şekillendiğini, bu değişimin iş gücünün niteliklerini ve çalışma yöntemlerini dönüştürürken yeni beceriler ve esneklikler gerektiren bir yapıyı da beraberinde getirdiğini söyledi.