32 yıldır sönmeyen yangın: Madımak Katliamı

Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri'ne gelenlerin konakladığı Madımak Oteli'nin ateşe verilmesi sonucu 37 kişinin hayatını kaybettiği olayların 32'nci yıl dönümünde anma programı düzenlendi.

Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri'ne gelenlerin konakladığı Madımak Oteli'nin ateşe verilmesiyle 33 aydın, 2 otel görevlisi ile olaylara karışan 2 kişi olmak üzere toplam 37 kişi hayatını kaybetti. Olayların 32'nci yılında anma etkinlikleri gerçekleştirildi.

Kentteki ilk anma programı, valilik tarafından yapıldı. Vali Yılmaz Şimşek, TBMM AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, Belediye Başkanı Adem Uzun, AKP İl Başkanı Yusuf Tanrıverdi, Cem Vakfı Sivas Şube Başkanı Ünal Karataş, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Hakan Demirgil, Ticaret Borsası Başkanı Hayrullah Karakaya ile çeşitli kurum ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşan heyet, valilik binasından Sivas Bilim ve Kültür Merkezi'ne dönüştürülen eski Madımak Oteli'ne yürüdü.

Heyet, bina içinde 2 Temmuz 1993'te yaşamını yitirenlerin isimlerinin yer aldığı anı köşesine karanfil bırakarak, dua etti.

'BİRLİK-BERABERLİĞİMİZ BOZULMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ'

Etkinliğin ardından açıklama yapan TBMM AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, 1993 yılında yaşanan acı olayın tüm ülkeyi üzdüğünü belirterek, "Bu acı olayda vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz, ailelerin acılarını paylaşıyoruz sabır diliyoruz.

*Şu anda da buna benzer bir provokasyonların ve ülkemizin birliğine ve beraberliğine kasteden eylemlerin de yine kışkırtılmaya çalışıldığını görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda açıkça söylediği çok net ifadeler var.

*Çünkü biz biliyoruz ki bize emanet edilen Anadolu coğrafyası ve merkezinde bulunan kadim ve sultan şehrimizde o tarihte de birilerinin vatandaşlarımızı, aziz milletimizi birbirine düşürecek büyük farklı hesapları vardı. O günün şartlarında buna Alevi-Sünni dediler, Türk-Kürt dediler, sağcı, solcu dediler.

*Bugün de laik-anti laik veya karşıtlık üzerine bazı provokasyonlara girişen eylemleri görüyoruz. Bunu açıkça buradan söylemek isterim. Bizler bu topraklar üzerinde asla bir daha böyle bir operasyon yapılmasına, pusu kurulmasına, aziz milletimizin her bir ferdinin birlik beraberliğinin bozulmasına asla müsaade etmeyeceğiz.

*Biliyoruz, görüyoruz ve takip ediyoruz. Burada gördüğünüz gibi bir ve beraber olarak tüm Sivaslı hemşehrilerimizle nasıl o gün oynanan oyunları boşa çıkarttıysak, birliğimizi, beraberliğimizi devam ettirdiysek, bundan sonra da devam ettireceğiz" dedi.

KATLİAM SONRASINDA NELER OLDU?

Elim olayın hemen ardından 35 kişi gözaltına alınmış, sonrasında gözaltı sayısı 190’a kadar çıkmıştı ancak 66 kişi serbest bırakıldı ve geri kalanlar "Laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışmak" suçuyla Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde 1 yıl boyunca yargılandı. "Sivas davası" olarak tarihe geçen mahkeme sonucunda 22 sanık 15’er yıl, 3 sanık 10’ar yıl, 54 sanık 3’er yıl, 6 sanık 2’şer yıl hapisle cezalandırıldı. Yargılananlardan 37’si ise beraat etti.

Takip eden yıllarda Yargıtay DGM kararını bozdu ve sanıklar yeniden yargılandı. 1998’de onaylanan yeni kararda 33 sanık idam, 14 sanık ise 15 yıla kadar değişen hapis cezalarına çarptırıldı ancak idam cezaları usul noksanlıkları nedeniyle bozuldu. Usul eksiklikleri giderildikten sonra 2000 yılında yeniden idam cezasına çarptırılan 33 sanık 2002’de idam cezasının kaldırılması ile müebbet hapse mahkum oldu.

Sanık avukatlarından birçoğu muhafazakar sağ partilerde milletvekili ve bakanlık pozisyonlarına kadar yükseldi ve geçen zaman içerisinde gerçekleşen tahliyeler ile hapisteki kişi sayısı 33’e düştü.

Sivas katliamının kilit isimlerinden 8 sanık ise 1997’deki bozma kararı sonrasında firar ederek kayıplara karıştı. Bunların içinde davanın bir numaralı sanığı Sivas Belediye Meclisi Üyesi Cafer Erçakmak da bulunuyor.

2011 tarihinde Sivas’ta kalp krizi sonucu öldüğü ileri sürülen ve gizlice Yukarı Tekke Mezarlığına gömüldüğü söylenen Erçakmak hakkındaki dava, öldüğü için düşürüldü.

Mağdurların avukatları DNA testi talep etti ve mezardaki kişinin yüzde 99.9 Erçakmak olduğu tespit edildi.

VALİ ŞİMŞEK: BİR KİLİMİN DESENLERİYİZ

Sivas Valisi Yılmaz Şimşek ise 32 yıl önce yaşanan acı olayda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek, "Bu acı hepimizin acısı, sadece ailelerin değil, sadece belirli bir kesimin değil, tüm Sivas'ın ve tüm ülkemizin acısı, bu acıyı hep birlikte paylaşıyoruz. Temennimiz, bu acıların bir daha yaşanmaması.

*Bunun için de birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmemiz gerekiyor, birbirimize daha da yakınlaşmamız gerekiyor ki aramıza nifak sokmak isteyenlere fırsat vermeyelim.

*Bizler biliyoruz ki bu topraklar yüzyıllardır barış, sevgi ve hoşgörü diyarı olmuştur. Hangi inançtan, hangi mezhepten, hangi düşünceden olursa olsun insanlar yan yana kardeşçe, hoşgörü ve barış içerisinde yaşamışlardır.

*İnşallah bundan sonra da yaşayacaklardır. Çünkü bizler bir kilimin desenleriyiz. Farklılıklarımız zenginliğimizdir, ayrışma sebebimiz değildir. Bu toprakların sesi olmuş, bu topraklardan çıkmış Aşık Veysel, Aşık Ruhsati ve Pir Sultan Abdal gibi ozanlarımız da bizlere hep barışı, hoşgörüyü ve sevgiyi öğütlemişlerdir.

*Birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendireceğiz, aramıza nifak sokmak isteyenleri, bizleri birbirimize düşürmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Sivas'ta barış, sevgi ve hoşgörü iklimini her daim hakim kılacağız. Burada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.

'TÜRKİYE SANCILI DÖNEMLERE RAĞMEN DİMDİK AYAKTA'

Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun da 32 yıl önce ülkede birçok karanlık olayın yaşandığını anımsattı. Uzun, "Türkiye Cumhuriyeti, yaşadığı bütün sancılı dönemlere rağmen güçlü bir şekilde ve dimdik ayakta kalmayı başarmıştır.

*Hem Başbağlar ve hem de Madımak'ta hayatını kaybeden insanlarımız bize bir şey gösteriyor ki aslında bu topraklarda birliğin, beraberliğin ve hoşgörünün ne kadar önemli olduğunu bizlere gösteriyor.

*Bu tür olayların yaşanmamasını temenni ediyorum" diye konuştu.

Cem Vakfı Sivas Şube Başkanı Ünal Karataş ise 1993 yılında gerek ülkede faili meçhuller gerek Başbağlar ve gerekse Madımak gibi olaylarının ülkenin birliğine, beraberliğine, bir arada yaşama kültürüne yapılmış bir saldırı olduğunu belirterek, olayda hayatını kaybedenleri saygıyla andıklarını ve bir daha bu tür olayların yaşanmaması için birlik ve beraberliğin önem taşıdığına dikkat çekti.

MADIMAK KATLİAMI'NDA HAYATINI KAYBEDENLER

Muhlis Akarsu - 45 yaşında, sanatçı
Muhibe Akarsu - 45 yaşında, Muhlis Akarsu'nun eşi
Gülender Akça - 25 yaşında
Metin Altıok - 53 yaşında, şair, yazar, felsefeci
Mehmet Atay - 25 yaşında, gazeteci, fotoğraf sanatçısı
Sehergül Ateş - 29 yaşında
Behçet Sefa Aysan - 44 yaşında, şair
Erdal Ayrancı - 35 yaşında
Asım Bezirci - 66 yaşında, araştırmacı, yazar
Belkıs Çakır - 18 yaşında
Serpil Canik - 19 yaşında
Muammer Çiçek - 26 yaşında, aktör
Nesimi Çimen - 62 yaşında, şair, sanatçı
Carina Cuanna Thuijs - 23 yaşında, Hollandalı akademisyen
Serkan Doğan - 19 yaşında
Hasret Gültekin - 22 yaşında şair, sanatçı
Murat Gündüz - 22 yaşında
Gülsüm Karababa - 22 yaşında
Uğur Kaynar - 37 yaşında, şair
Asaf Koçak - 35 yaşında, karikatürist
Koray Kaya - 12 yaşında
Menekşe Kaya - 15 yaşında
Handan Metin - 20 yaşında
Sait Metin - 23 yaşında
Huriye Özkan - 22 yaşında
Yeşim Özkan - 20 yaşında
Ahmet Özyurt - 21 yaşında
Nurcan Şahin - 18 yaşında
Özlem Şahin - 17 yaşında
Asuman Sivri - 16 yaşında
Yasemin Sivri - 19 yaşında
Edibe Sulari - 40 yaşında, sanatçı
İnci Türk - 22 yaşında
Ahmet Öztürk - 21 yaşında
Kenan Yılmaz - 21 yaşında

Gündem Haberleri