ABD Vermont Federal Bölge Yargıcı William K. Sessions, yaklaşık 3 saat süren duruşmada tarafları dinledikten sonra 6 haftadır Louisiana eyaletinde gözaltında tutulan Rümeysa Öztürk’ün kefaletle serbest bırakılmasına hükmetti.
Sessions, Tufts Üniversitesinde ‘Fullbright’ burslusu olarak doktora yapan Öztürk'ün gözaltına alınmasını gerektirecek, okulun internet sayfasında yazdığı bir yazı dışında ABD hükümetinin avukatları tarafından ‘hiçbir kanıt sunulmadığını’ belirtti.
Yargıç, duruşma sırasında Öztürk'ün, doktora danışmanlığını yapan hocası dahil lehine konuşan 4 tanığı dinledi.
Ayrıca, Öztürk’ün astım hastalığı da serbest bırakılması yönünde ek bir gerekçe olarak sunuldu. Kararında, “Mahkeme, hükümetin Bayan Öztürk’ü derhal serbest bırakmasını emrediyor. Kendisi Massachusetts’teki evine dönebilir” diyen Sessions, Öztürk’ün akademik kariyerinin en parlak döneminde olduğunu ve bu nedenle kendisinden eyalet dışı programlara katılmasının ve dersler vermesinin beklendiğini vurguladı.
Bu bağlamda, tutuksuz yargılanma sürecinde herhangi bir seyahat kısıtlaması ya da elektronik kelepçe uygulanmasına gerek olmadığını ifade etti.
Konuyla ilgili Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt de bir basın toplantısında soruları yanıtlarken Öztürk’ün serbest bırakılmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Leavitt, kararın yeni açıklandığını belirterek, “Bu konuyu İç Güvenlik Bakanlığı ile görüşmem gerekecek. Ancak genel olarak, alt düzey mahkeme yargıçlarının ABD’nin dış politikasına yön vermemesi gerektiği yönündeki duruşumuz oldukça net” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “ABD'de Filistin davasına destek veren bir yazı yazdığı için 45 gündür gözaltında tutulan doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün serbest kalması hepimizi sevindirdi” dedi.
ÖZEL: RÜMEYSA ÖZTÜRK'ÜN SERBEST KALMASI HEPİMİZİ SEVİNDİRDİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sosyal medya hesabından paylaşım yaparak, “ABD'de Filistin davasına destek veren bir yazı yazdığı için 45 gündür gözaltında tutulan doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün serbest kalması hepimizi sevindirdi.
*Alınan bu sonuç, Türkiye’de ve dünyada adalet için yükselen vicdanlı seslerin kazanımı olmuştur.
*Ancak ne yazık ki o seslerin arasında Sayın Erdoğan’ın sesi yoktu. “Ortağı” Trump isteyince Rahip Brunson’u bir gecede gönderen Erdoğan, kendi vatandaşının özgürlüğünü talep edemedi. Biliyoruz ki, Erdoğan’ı Rümeysa’ya susturan güç; KKTC’nin yok sayılmasına da Trump’ın Gazze’yi boşaltma planına da sessiz bırakmaktadır. Bu suskunluk teslimiyettir.
*Biz, kendi evlatlarımızı da KKTC’nin varlığını da Filistin davasını da savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.