Akademik Özgürlükler Raporu tehlikeyi duyurdu: Türkiye'de bilim tehdit altında

Bilim Akademisi’nin yayımladığı “Akademik Özgürlükler Raporu 2023-2024”e göre, Türkiye, akademik özgürlüklerin en çok kötüleştiği ülkeler arasında yer alıyor.

Türkiye akademik dünyada gerileyerek sınıfta kaldı. Bu alanda son sıralarda yer alarak, "Akademik özgürlük" konusunda en büyük gerilemeleri yaşayan 10 ülkeden biri oldu.

Bilim Akademisi'nin yayınladığı 2023/2024 Akademik Özgürlükler Raporu'nda Türkiye’nin 2023 yılı Akademik Özgürlükler Endeksi’nde 0.09 puanla “akademik özgürlüklerin en çok kötüleştiği” on ülke arasında yer aldığı kaydedildi.

Türkiye Avrupa Yüksek Eğitim Alanı’ndaki en düşük performansa sahip ülkeler arasında, Belarus, Azerbaycan ve Rusya gibi ülkelerle aynı konumda bulunuyor. Türkiye, komşu ülkeler arasında yalnızca Suriye’den daha düşük bir puan alıyor. Bu durum, Türkiye’deki bilimsel özgürlüğün baskı altında olduğunu ve akademik ortamın giderek daha fazla kısıtlandığını gözler önüne seriyor.

Türkiye’de ifade özgürlüğü ve akademik özgürlükler alanında gerilemeler yaşandığı hatırlatılan raporda, “Bu olumsuz gelişmelere rağmen, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin dört yılını dolduran, akademik kaliteden ödün vermemeyi, özgür düşünme ve tartışma alanı olarak üniversiteyi korumayı amaçlayan direnişleri, bütün dünyaya örnek olacak bir nitelik taşımaktadır.” denildi.

AKADEMİK KALİTE VE LİYAKAT

Raporda akademik kalite ve liyakate de yer verildi ve Türkiye’de bu iki ana unsurun açıkça görmezden gelinmeye devam edildiğine dikkat çekildi. Rapordaki bazı bölümler şöyle,

Niteliğin değil, niceliğin tek ölçüt olduğu bu anlayışta, yüksek öğrenim kurumu sayısının çeyrek asırlık bir dönemde 76’dan 208’e, öğretim elemanı sayısının 70 binden 185 bine ve öğrenci sayısının ise 1.6 milyondan 8 milyona çıkmış olması bir başarı olarak gösterilmektedir. Oysa tek başına personel sayısının iki buçuk kattan fazla artması, bu süredeki öğretim elemanı artışının nitelikle paralel ilerlemiş olamayacağının en önemli göstergelerinden birisidir. Bunun yanı sıra bazı orta ölçekli şehirlere ikinci bir üniversite ‘müjdesi’nin verilmesi de nicelik eksenli akademi anlayışının sürdürülmek istendiğini göstermektedir.

Avrupa Üniversiteler Birliği’nin (EUA) 2023 yılı “Üniversite Özerklik Raporu”nda Türkiye, 2017’de veri sağlamadığı için yer bulamamış olmakla birlikte, artık tekrar yer almaktadır. Kurumsal, mali, personel ve akademik özerklik başlıkları altında incelenen üniversitelerde, Türkiye’nin son yıllardaki yeri konusundaki gelişmeler kaygı verici niteliğini sürdürmektedir. Akademik özgürlükler konusunda Türkiye yüzde 46 puanla en düşük seviyenin bir üstünde yer almaktadır. Bir alt seviye ile aradaki fark sadece 6 puandır.”

Raporda, “2018 yılından bu yana, daha önce de eleştirilen rektör atama yöntemi tamamen terk edilmiş ve tek yetkili organ olarak cumhurbaşkanı belirlenmiştir. Rektörlerin doğrudan doğruya cumhurbaşkanı tarafından atanması sadece kurumsal özerkliğe değil, diğer bütün bağımsızlık unsurlarına da doğrudan etki eden bir nitelik taşımaktadır.” görüşleri dikkat çekti.

Gündem Haberleri