Son günlerin en çok konuşulan isimlerinden birisi Bahçeli'ye yakınlığı ile bilinen Ülkücü kökenli yazar Mümtaz'er Türköne oldu.
Bahçeli'yi çok yakından tanıdığını ifade eden Türköne, yakın zamanda Erdoğan'ın çözüm sürecini baltalayacağını bunun üzerine de Bahçeli'nin ülkeyi erken seçime götüreceğini iddiaları bir şekilde söyledi:
*Gelin bunu senaryolaştıralım şimdi. Benim öngörüm şöyle… Erdoğan çözüm sürecini baltalayacak, yani çözüm sürecinin gelişmesini engelleyecek. Bahçeli de bunun üzerine Türkiye'yi erken seçime götürecek.
*Erdoğan çözüm sürecini baltalayacak çünkü daha önce anlattığım gibi hukuka dönüşün kendi hegemonik gücünü tırpanlayacağını ve kendini enterne edeceğini düşünecek. Bu yüzden de süreci küçük küçük tırpanlayarak sona erdirmeye çalışacak.
*Yani aslında Erdoğan çözüm sürecinin kendisine değil bu sürecin kendisine hukuk dayatacak olmasına karşı.
*Söyledim, hukuka dönüş olmadan da çözüm sürecinin başarılı olma ihtimali yok. O zaman da Bahçeli Türkiye'yi erken seçime götürmek zorunda. Çünkü çözüm sürecinin önü ancak o zaman açılır."
AHMET HAKAN KÜPLERE BİNDİ
Türköne'nin gündem olan sözlerinin ardından Ahmet Hakan, "FETÖ’cülükten fitneciliğe: bir Mümtazer portresi" başlıklı bir köşe yazısı yazarak Türköne'yi sert sözler ile hedef aldı.
Türköne'nin geçmişte Zaman gazetesi yazarı olduğunu ve FETÖ savcıları üzerinden hedef aldığını ancak daha sonra hapse girdiğini yazdı.
Tahliye olmasının ardından Türköne'nin yeni bir görev edindiğini ifade eden Hakan bu görevi "Ortalığı bulandırma görevi" olarak şu şekilde ifade etti:
Zaman gazetesinin yazarıydı Mümtazer.
O günlerde...
- FETÖ’nün savcıları üzerinden sağa sola ateş ederdi.
- FETÖ’nün darbe planlarına bel bağlayarak Erdoğan’ı “sonun geldi” diye tehdit ederdi.
- Ergenekon / Balyoz üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komutanlarına kan kustururdu.
- FETÖ’nün galip çıkacağına yürekten iman ettiği için yalın kılıç dolaşırdı ortalıkta.
Sonra şunlar yaşandı:
*15 Temmuz’da kalkışma. / Kalkışmanın püskürtülmesi. / Güvenilen dağlara karların yağması. / Hapishaneye giriş. / Bir süre hapishanede kalış. / Hapishaneden tahliye. / Biraz sessizlik.
*Bu uzun serüvenin ardından geldik bugünlere.
*Bugünlerde Mümtazer yeniden sahada.
*Kendisine yeni bir görev edinmiş durumda:
*Ortalığı bulandırma görevi.
*Ortalığı bulandırırken bir “fitne stratejisi” uyguluyor Mümtazer:
“Erdoğan ile Bahçeli’nin arası açılacak” diye sallıyor da sallıyor.
*Adamın “fitne stratejisi”nin taktiği gayet basit, gayet sıradan ve gayet anlaşılır:
*Bahçeli’ye toz kondurmamak. / Erdoğan’a kıyasıya saldırmak.
*Ve bol miktarda da palavra:
*Güya Bahçeli çözüm istiyormuş. Güya Erdoğan çözümden yana değilmiş. Güya bir süre sonra Bahçeli ile Erdoğan arasında sorun çıkacakmış. Güya Bahçeli erken seçim isteyecekmiş.
*Falan filan.
*Olaya şöyle bakarsak Mümtazer açısından değişen pek bir şey yok aslında:
-DÜN: Fetullahçıların başaracağına inanarak Erdoğan’a saldırıyordu.
-BUGÜN: Muhalefetin başarabileceğine inanarak Erdoğan’a saldırıyor.
*Fetullahçıların yaşattığı hayal kırıklığı derin bir depresyona sokmuştu bu Mümtazer’i.
*Bu sefer de bir hayal kırıklığı yaşarsa... Aklını oynatması kaçınılmaz.