Dervişoğlu Erdoğan'ı suçladı: Çoktan ölmüş bir teröristi nasıl diriltirsiniz?

İYİP Lideri Müsavat Dervişoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan barış sürecini terörle müzakere olarak değerlendirip, "Zihnen ölmüş bir teröristi diriltme planına nasıl evet dediniz?" diye sordu.

İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında, gündemdeki sıcak konuları ele alarak sert açıklamalarda bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan barış sürecini terörle müzakere olarak değerlendiren Dervişoğlu, “Zihnen, fikren, ahlaken siyaseten çoktan ölmüş ve tükenmiş bir teröristi yeniden diriltme planına hanginiz nasıl evet diyebildiniz?” ifadelerini kullandı.

Dervişoğlu'nun konuşmasından öne çıkan satır başları şöyleydi:

Kimse bu katilin silah bırakma çağrısı yaptığında bunun bir af süreci gerektirdiğinin farkına varmaz diyorlar kimsenin Öcalan canisine ya da içerideki 5 bin kişilik katil sürüsüne çıkarılacak affın bir genel affa everileceğine, bununla birlikte hasbelkader bu başı bozuk adalet sistemine takılan ne kadar cani sapık varsa dışarıya çıkacağını sorgulayacağımıza inanmıyorlar. Bu çıkacaklara millet ve devlet düşmanı FETÖ üyelerinin de eklenebileceği hesabını kimse bizden sormaz diyorlar. Olur da bir af olur Sinan Ateş’in katilleri de serbest bırakılır bunu da bu millette yuttururuz zannediyorlar, ben hesabını soracağım, Türk milleti soracaktır. Tüm bunlar olurken bugün sessiz kalırsan yarın çıkartacak sesin kalmayacak, atı alan Üsküdar’ı geçecek.

"Utanması gerekenler, kutsal olan ne varsa tek adamlık uğruna çiğneyenler"

Utanması gerekenler Rauf Denktaş’ın vatan bildiği Türkiye’yi yönettiğini zannedenlerdi onlar bugün olduğu gibi dün de utanma duygusundan yoksunlardı. Denktaş üşenmedi o yorgun bedeniyle sebat etti ama onlar utanmadı. 2001 yılınca yabancı masalarda kurdukları ortaklıklarla gömleklerini değiştirdikleri günlerde ebediyen utanma duygularını askıya almışlardı. Bugünün cüretkârlıkları işte o zamandan gelmektedir. İnsan bir kere teslim olmayagörsün, insan bir kere kutsalı pazarlığına malzeme etmeye görsün, o andan sonra zaten bunlar için gerisi kolaydır. Bunlar miting meydanlarında milli değerlerimizi sömürmekten kaçınmayanlardır. Şehit tabutunu kürsü yaparak cenazede propaganda yapan yine bunlardı. Katil terörist başını meclise getirme cüretini milletten esirgedikleri umudu, o katile bir hak olarak vermeyi düşünen ve bunu da devlet aklı kaplamasıyla dolaşıma sokan elbette yine bu iktidar ve ortaklarıdır. Vatanı yasayı örfü töreyi kutsal olan ne varsa tek adamlık uğruna paspas edip çiğneyenlerin banisi her zaman bunlar olmuştur.

Yazıcıoğlu davasının zaman aşamasına cevaz verenler belli ki failleri meçhul kılmak isteyenlerdir. Hiçbiri meçhul değildir, suçlular milletin malumudur gün gelecek her şey gün yüzüne çıkacaktır.

"Erdoğan sana sesleniyorum, seni suçluyorum"

Hepsi birden umutsuzluğa ve mutsuzluğa zincirlenmiş Türk milleti o dik başını yeniden kaldıramayacak diyorlar. Oysa biz başımızı eğmeyeceğiz, Türk milleti de eğmeyecektir. Yıkımı zafer diye satacaklar, işte tezgâh tezgah satıyorlar. Daha dün hem onu hem de makamlarını aşağılayan ABD Başkanı’ndan bugün sözde övgü aldıkları için gerim gerim geriniyorlar. Çünkü kimse Türk milletinin bir gün yeniden ekonomik krizle eğdikleri o dik başını kaldırıp bu adam senin elinden papazı tehditle almadı mı, Türkiye’ye askeri ve ekonomik yaptırımlar uygulamadı mı, sana hakaret edip şu terörist PYD ile barış demedi mi diye sormayacak zannediyorlar. Ama Allah’a yemin olsun ben soracağım, Türk milleti soracak. Terörle mücadele eden askeri polisi kale bile almadan barış diye bir laf dolaştırıyorlar. Bu kelimeyi onlara sarf ettiren süflör bile hallerine gülüyordur, Kimse anlamıyor zannediyorlar ama söylüyorum ben anlıyorum Türk milleti de anlamaktadır. 14 yıldır süren Suriye iç savaşının tarafı olarak 10 milyona yakın sığınmacıyı Türkiye’yi türküleştirmek için içimize doluşturanlar 14 yıldır bu milletin kendi memleketinde evsiz, kendi hastanesinde kimsesiz, kendi sokağında güvensiz yaşamasını kader diye yaşatanlar, 14 yıldır bozuk saatleri şimdi sözüm ona doğruyu gösteriyorken kimse bizi bu 14 yıllık yıkımla suçlayamaz zannediyorlar. Hükümet sana sesleniyorum Erdoğan sana sesleniyorum, seni suçluyorum, Türk milleti de seni suçlayacaktır.

"Yarın çıkartacak sesin kalmayacak"

Kimse bu katilin silah bırakma çağrısı yaptığında bunun bir af süreci gerektirdiğinin farkına varmaz diyorlar kimsenin Öcalan canisine ya da içerideki 5 bin kişilik katil sürüsüne çıkarılacak affın bir genel affa everileceğine, bununla birlikte hasbelkader bu başı bozuk adalet sistemine takılan ne kadar cani sapık varsa dışarıya çıkacağını sorgulayacağımıza inanmıyorlar. Bu çıkacaklara millet ve devlet düşmanı FETÖ üyelerinin de eklenebileceği hesabını kimse bizden sormaz diyorlar. Olur da bir af olur Sinan Ateş’in katilleri de serbest bırakılır bunu da bu millette yuttururuz zannediyorlar, ben hesabını soracağım, Türk milleti soracaktır. Tüm bunlar olurken bugün sessiz kalırsan yarın çıkartacak sesin kalmayacak, atı alan Üsküdar’ı geçecek.

"Çoktan ölmüş ve tükenmiş bir teröristi yeniden diriltme planı"


Atatürk’e vefa ve Türk milletine bağlılık dışında hiçbir borcu olmayan bu büyük milletin her bir ferdi için soruyorum; hanginiz ne pahasına bu plana payanda olabildiniz, hanginiz neyi elde etmek için şehitlerimizin ahını almayı sineye çekebildiniz. Zihnen fikren ahlaken siyaseten çoktan ölmüş ve tükenmiş bir teröristi yeniden diriltme planına hanginiz nasıl evet diyebildiniz? Türk devletinin idama mahkum ettiği bir caniyi müzakere masasına alacak kadar ondan medet umacak kadar ne zaman bu kadar gözünüzde küçülttünüz!

Gündem Haberleri