Halk TV'de yayınlanan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ifşa ettiği bilirkişiyle ilgili telefon görüşmesinin kaydını içeren program, büyük bir hukuki savaşı ateşlemişti. Bugün, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve dört gazeteci hakkında açılan davanın ilk duruşması Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde saat 09:30'da başladı. Seda Selek, Barış Pehlivan, tutulu bulunan Suat Toktaş ve Serhan Asker'in ifadeleri tamamlandı. Savcılık Toktaş'ın tutukluluk halinin devamını talep etti.
Bilirkişi soruşturması kapsamında Halk TV sorumlu müdürü Serhan Asker hakim karşısında şu ifadeleri kullandı.
Gazetecilere 55 yıl hapis talebi
Duruşma, sadece gazetecilik faaliyetinin yargılanıp yargılanamayacağı konusunda değil, aynı zamanda medyanın baskı altında olup olmadığı noktasında da önemli bir test olacak. İddianamede, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve diğer gazeteciler için toplamda 55 yıl hapis cezası talep ediliyor. Suat Toktaş, şu an Silivri’deki Marmara Cezaevi'nde 34 gündür tutuklu bulunuyor. Diğer gazeteciler ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Duruşma başladı
Duruşma 09.40'da başladı.
CHP'Lİ vekillerden yoğun destek
Duruşmanın görüleceği salonun önünde destek için yoğun kalabalık toplandı. CHP'li vekiller de Halk TV gazetecilerine destek için adliyeye geldiler.
Mahkemenin görüleceği salonun küçük ve yetersiz olması nedeni ile büyük bir salon talep edildi. Ancak mahkeme bu talebi reddetti.
"ÖNCE GASP BÜROYA GÖTÜRDÜLER"
Suçlamalara neden olan gün ben izindeydim. Soruşturma açılınca beni de sorumlu müdür sıfatıyla almalarını bekledim. Beni gözaltına alıp Gasp Büro’ya götürdüler.
Sonra TBB Başkanı Erinç Sağkan ve avukatımız gelince sorduk ve beni sorguya aldılar. İlk soru, siyasi parti kurdun mu? Hayır, kurmadım. Benden dolayı 20 yaşımdaki kızımın yeşil pasaportuna el koyup havalimanında bir saat gözaltına aldılar. Babasından dolayı kızımı gözaltına aldılar.
EDİP AKBAYRAM'IN CENAZESİNDE OLMAK İSTERDİM
Allah rahmet eylesin, Edip Akbayram’ın cenazesinde olmak isterdim ama burada kendimizi savunmak durumunda bırakıldık. Suat Toktaş’ın habere bakışını anlatmam gerekirse E. Akbayram hastanede yatıyor, arayıp gerekçesini öğrenir misin diye beni aradı. “E. Akbayram hastanede yatıyor” yazmak yerine gerekçesini de öğrenmemiz lazım dedi. Aileyi aradım, zatürreden hastanede yattığını öğrendim. Bu kadar titiz bir gazetecidir.
Seda Selek'in savunması bitti
Halk TV programcısı Seda Selek'in mahkemedeki savunması bitti ve hakkında 9 yıl hapis talep ediliyor.
"Gazeteciliğe açılmış bir dava"
Kürşad Oğuz savunmasında "Bu davayı kendime açılmış değil gazeteciliğe açılmış bir dava olarak görüyorum ve çocuğum için endişeliyim. Hakkında pek çok suçlama yapılan bilirkişinin konuşmasını habercilik saikiyle ve bir yanlış yapmamak için kaydettim. Kaydedilen kişi de konuşmanın bir gazeteci tarafından yapıldığını biliyordu." ifadelerini kullandı.
Hakim karşısında ifade veren Pehlivan "İddianamede 3,5 sayfa Ekrem İmamoğlu'nun basın toplantısının çözümlemesi, 3 sayfa programların çözümlemeleri var, bu iddianamede davanın asıl konusu olan telefon konuşmasının tutanağı yok. " dedi.
BARIŞ PEHLİVAN HAKİM KARŞISINDA
Bilirkişi ile telefonda görüşen Barış Pehlivan hakim karşısında. Pehlivan'ın 14 yıla kadar hapsi talep edilmişti. Barış Pehlivan şu ifadeleri kullandı:
"KEŞKE BİLİRKİŞİ GELSEYMİŞ BURAYA"
Keşke bilirkişi de gelseymiş buraya ama gelmedi. Savcının ve müştekinin iddiasına göre ben kendimi tanıttıktan sonra zorla konuşturmuşum bilirkişiyi. İddianameye konulmayan telefon görüşmesinde benimle konuşmak istemediğine dair bir irade beyanı yok. İstemediği şey konuşmak değil Halk TV stüdyosunda ağırlanmak istemediğini söylüyor.
"Bilirkişi 4 kez kusura bakma dedi"
Baskıcı bir üslûpla konuştuğum iddia ediliyor. Öyle olsa bilirkişi bana 4 kez kusura bakmayın, 2 kez de teşekkür eder miydi?
Bir iddia da benim bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs ettiğim ve aleyhinde kamuoyu yaratmak istediğim iddiası… Geçmişte yazılıp teslim edilen bir bilirkişi raporunu etkileyemem. Bu iddia kadüktür.
Barış Pehlivan yerine barış terkoğlu adı yazılmış!
Bilirkişi ile yaptığım çözümleme tutanağında benimki yerine Barış Terkoğlu’nun adının yazılması hukuksuzluğuna ve ciddiyetsizliğe girmiyorum. Melih Gökçek ve Hamza Dağ gibi isimlerin bu konuşmayı sosyal medyada yayınlamalarına hiçbir şey denilmemesine de bir şey demeyeceğim.
Suat Toktaş hakim karşısında
Suat Toktaş'ın savunma süreci başladı.
"Kaçsaydım o gün kaçardım, bir yönetici olarak sorumluluğu aldım"
Hakim karşısında ifade veren Toktaş şu ifadeleri kullandı:
Kaçma ve delil karartma şüphesiyle tutuklandım. Kaçsaydım o gün kaçardım ama kaçmadım. Bir yönetici olarak sorumluluğu aldım.
Üç arkadaşım gözaltındayken o gün kanaldaydım ve yayını yönettim. Burada karartılacak delil de yok. Hamza Dağ , Melih Gökçek yayınladı aynı ses kaydını. Aynı akşam Beyaz TV yayınladı. Osman Gökçek üstüne yorum yaptı. Onlara hak olan bize neden değil?
"BİZ BU ÜLKEYE SEVDALIYIZ, BİR YERE GİTMEYİZ"
Toplumda infial yaratmış bir şey yok ortada. İki çocuğum var yurt dışında. Onlara gittiğimde bile birkaç gün sonra sıkılıp ülkeye dönüyorum.
Biz ülkeye sevdalı insanlarız, bir yere gitmeyiz.
Siyaset penceresinden bakanlar burada bir siyasi hesap, adliye penceresinden bakanlar burada bir suç, gazetecilik cephesinden bakanlar burada haber görüyor.
"YENİ ŞAFAK DA ARADI: ÇİFTE STANDART VAR"
MSB, Aile Bakanlığı, Çevre Bakanlığı… Haber neyse onları da ararız biz. İddianame son derece usul hatalarıyla dolu, belirli amaca matuf ifadelerin atlandığı, konulmadığı bir iddianame. Lehimizdeki kanıtları karartma çabası görüyorum burada. Sorularının tamamı gazeteciliktir Barış Pehlivan’ın. Ertesi gün Yeni Şafak da aradı bilirkişiyi ama çifte standart var.
Bilirkişi kendisinin işine yarayacağı bilgileri veriyor konuşmasında. CHP eleştirisi de var o konuşmada, ben onu da kesmemişim, sonuna kadar gazeteci kalmışım. Aldığı bir iki cümle ile haber oluşuyor. Aynı şeyi Yeni Şafak’a da söyledi, onlar da haber yaptı. Bilirkişi bize de onlara da ben AK Parti ve MHP aleyhine de rapor yazdım dedi. Yani kendi lehine bilgiyi paylaştı o konuşmada.
Bir gazeteci sohbet için aramış olabilir mi? Bu kadar kritik davalara dosya sunan bir bilirkişinin bir gazeteci tarafından öylesine aranmadığına dair bir muhakemesi olmalı.Barış Pehlivan bana bunu yazdığında ilk sorum, izni var mı, dava açmaz değil mi? Doğru soru budur.
Barış, “Abi biz gazeteciyiz” yazıyor. O zaman yayınlıyoruz diyorum. Yayınlıyorum ve dönüyorum. Barış’ın “Ağabey izni yok” yazdığını görüyorum. Benimle çalışan yüzlerce gazeteci standart kuralımı bilir. Her şey kaynağından doğru çıkacak.Sorduğum soru doğrudur, aldığım cevap bir irade sakatlanmasına sebep olmuştur. Evet ben yayınladım. İşin sorumluluğunu alıyorum. Bundan sonrasında takdir sizindir. Suç işleme kastım olsa “izni var mı?” diye sormam. Bilirkişinin adı kodlanarak verilmiştir. İzin olmadığını anladığımda bir daha yayınlanmamıştır. Suç işleme kastım olsa tekrar yayınlarım.
Suat Toktaş'ın savunması sona erdi. Serhan Asker'in hakim karşısına çıkması bekleniyor.
Suçlamalar neler?
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Sorumlu Müdür Serhan Asker, Programlar Koordinatörü Kürşad Oğuz, Programcı Barış Pehlivan ve Sunucu Seda Selek’e yönelik ağır suçlamalar yer alıyor. Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz’a "kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, yargı görevini yapanı etkilemek, kayda alınan konuşmaları basın yoluyla yayınlamak" suçlamalarıyla 6 yıldan 14 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Suat Toktaş, Seda Selek ve Serhan Asker’e ise "kayda alınan konuşmaların basın yoluyla yayınlanması, yargı görevini etkileyerek yargı sürecini etkileme" suçlamasıyla 4 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.