Cinayetten sonra intihar eden Çelik’in, daha önce beş farklı hastanede tedavi kaydı bulunduğu öğrenildi. Uzmanlar, bu durumun “Neden tedavi edilemedi?” ve “Neden hastaneye yatırılmadı?” sorularını gündeme getirdi. Psikiyatristler, Semih Çelik’i son derece zeki bir psikopat olarak tanımlıyor.
AİLENİN ROLÜ VE TEDAVİ SÜRECİ
Uzman Psikiyatr Dr. Celalettin Kutcan, psikolojik sorunların erken tespitinin mümkün olduğunu, bunun için ailenin bu durumu fark etmesi gerektiğini vurguladı. "Depresyon psikozu yaşayan bireyler, hayaller görebilir veya sesler duyabilir ancak psikopatinin tedavisi yoktur. Bu tür bireylerin zarar verme eğilimleri, düzenli tedavi ile kontrol altına alınabilir. Fakat günümüzde hastanelerdeki koşullar, etkili bir tedavi için yeterli değildir" dedi.
KİŞİLİK BOZUKLUĞU VE TEDAVİ ZORLUĞU
Kişilik bozukluğuna sahip bireylerin hastaneye yatmayı kabul etmemeleri, tedavi sürecini karmaşık hale getiriyor. Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu, psikiyatri servislerinde yatan hastalar için belirli kriterler olduğunu belirtti: "İntihar düşüncesi veya teşebbüsü olan hastalar ile çevresine zarar verebilecek olanlar zorunlu olarak yatırılabilir ancak kişilik bozukluğu olan bireyler, genellikle durumlarını kabul etmezler."
ÇİZİMLERİN ANLAMI
Semih Çelik’in odasında bulunan çizimlere atıfta bulunan Dr. Kutcan, bu resimlerin ruhundaki parçalanmışlığı yansıttığını ifade etti.
RUH SAĞLIĞINA YÖNELİK TOPLUMSAL YAKLAŞIM
Türkiye Psikiyatri Derneği, ruh sağlığının bütüncül bir şekilde ele alınması gerektiğini savunarak, toplumda suça eğilim oluşturan nedenlerin ortadan kaldırılmasının önemine dikkat çekti. Açıklamada, damgalama ve ayrımcılıkla mücadele edilmesi gerektiği vurgulandı.
İKBAL'İN BABASINDAN DUYGUSAL İFADELER
Olay günü, İkbal Uzuner’in babası Hasan Uzuner’in; kızının yaşadığı zorluklar ve Semih Çelik ile olan ilişkisinin aile üzerindeki etkileri üzerine anlattıkları dikkat çekti. Uzuner, kızının bir süre rahatsızlık yaşadığını ancak tedavi ve ilgi ile bu sürecin aşıldığını belirtti. İkbal'in babası şunları söyledi:
“Kızım liseyi Fatih’te okudu. Semih’le okulda tanışmışlar. Lise 3’üncü sınıfın ilk yarısında Semih kızımı rahatsız etmeye başladı. Uzun bir süre bu devam edince kızımın okulunu değiştirdim. Kızım bir süre Semih’le arkadaşlık etti ancak yaşadığı rahatsızlık sebebiyle psikolojisi bozuldu. Onu psikoloğa gönderdim. Kızım benden kedi istedi, kedi aldım. Kediyle ilgilenirken psikolojisi düzeldi. Son 1.5 yıldır gayet iyiydi, psikolojisi düzelmişti. Semih Çelik’in annesi de bizi arayıp ‘Oğlumun yeni bir kız arkadaşı var, çok mutlular, artık kızınızı rahatsız etmeyecek’ deyince daha da rahatlamıştık. Kızım 1.5 yıldır Semih’le hiçbir şekilde iletişim kurmamıştı."
"ORAYA DOĞRU YÜRÜRKEN KIZIMIN KAFASINI GÖRDÜM"
Olay günü eşinin kızını aradığını, telefonu açan bir erkeğin, "Merak etme kızın emin ellerde" dediğini söyleyen acılı baba, eşinin tekrar kızını aradığında telefonu bu kez başka birinin açtığını, telefonun surlardan aşağı düştüğünü, gelip telefonu alabileceğini söylediğini dile getirdi.
Acılı baba sözlerine şöyle devam etti: Bunun üzerine ben de aradım kızımı. Telefonu açan erkek, telefonu sadece annesine teslim edeceğini söyledi. Babamı hastaneye götürmüştüm. Babamı bırakıp eşimle birlikte kızımın telefonunu almaya gittik. Telefonu evsiz biri bulmuş, telefonun surlardan düştüğünü söylemiş. Biz de belki kızımız surun üstündedir diye yukarı çıkmak istedik ancak teller olduğu için çıkamadık. Aşağı indikten sonra kalabalık bir grubun surlara baktığını gördük. Belki kızımız kalabalığın içindedir diye oraya doğru yürürken kızımın kafasını gördüm.”