Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2002’de doktorasını tamamlayarak Gaziosmanpaşa Üniversitesi’ne öğretim üyesi olarak atandı. 2007’de aynı bölümde doçent oldu. 2009’da Polis Akademisi Başkanlığı Güvenlik Bilimleri Fakültesi’ne atandı.
Profesörlük için 5 yıl doçentlik şartı bulunmasına rağmen Tekin bu süreyi tamamlamadan profesörlük unvanını aldı.
ERDOĞAN'IN GÖZDE BÜROKRATIYDI
Tekin, 2011’de de gençlik ve spor bakanı yardımcılığına atandı. 2013’te Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarlığına getirildi. 2018’de Türkiye’nin cumhurbaşkanlığı sistemine geçmesiyle müsteşarlık makamı kaldırılınca Tekin, akademisyenliğe geri döndü ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ne profesör olarak atandı.
ERDOĞAN 3 YIL ŞARTINI KALDIRDI
Tekin’in akademisyenliğe döndüğü dönemde rektörlük için ‘en az üç yıl profesörlük yapma’ şartı vardı.
13 Eylül 2018’de, cumhurbaşkanı kararnamesiyle bu şart kaldırıldı. O kararnamenin hemen ardından Tekin, 15 Eylül 2018’de Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi rektörü olarak atandı.
Tekin atandıktan sonra rektör olabilmek için 3 yıl profesör olma şartı yeniden getirildi.
Tekin, eğitim bakanlığına atanana kadar da aynı üniversitede rektör olarak görev yapıyordu.
O DÖNEM HABERLERE KONU OLMUŞTU
3 yıl rektörlük şartının kaldırılmasının hemen ardından Erdoğan'ın gözde bürokratlarından Tekin, Hacı Bayram Veli Üniversitesi'ne rektör olarak atandı. O dönem söz konusu atama ve kararname bu yönüyle çok gündeme geldi ve haberleştirildi. "Kararname Tekin için kaldırılmış" manşetleri atıldı.
TEKİN'E ÖZEL KARARNAME
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin TBMM'de yaptığı bir konuşmada kararnamenin kendisi için kaldırıldığı haberlerine tepki göstermişti.
Çalıştığı üniversite profesörlük ilanı çıkmak üzereyken 2011 yılında bürokrasiye geçtiğini anlatan Tekin, şöyle konuşmuştu:
"2018 yılında müsteşarlığın kaldırılması sebebiyle benimle ilgili daha önce çalıştığım üniversiteye çıkan ilan üzerine profesörlük kadrosuna başvurdum, profesör olarak atandım. Yani yasa, kararname benim için falan değiştirilmedi. Ben değiştirilen kararnameden sonra rektör olarak atandım. Bunu bir defaya mahsus söylüyorum."
İmamoğlu ne demişti?
"Ben bu işlere çok girmem ama benim özel hususuma girdiklerinde ben de derim sana yani, seni oraya atayanın diplomasına bak önce derim ama o işe girmem. Ama şuna girerim mesela. Bir, Yusuf Bey, bakan değil mi? Nasıl Yusuf Bey profesör oldu? Bu ülkede profesör nasıl olunur? Vatandaşlarımız biliyor mu? 5 yıl doçentlik kadrosunda kalmanız gerekir. Peki Yusuf Bey 5 yıl kaldı mı doçentlik kadrosunda? Kalmadı.
Nasıl profesör oldu? 5 yıl kalması gerekirdi. Kalmadı. Peki 5 yıl kalmayan Yusuf Bey sonra profesör oldu, ardından rektör oldu. Nasıl? Rektör nasıl olunur? 3 yıl profesör kalmanız lazım. 3 yıl. 3 yıl profesör kalmanız lazım. Pat diye profesör, pat diye rektör oldu. Nasıl oldu biliyor musunuz? Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle. 48 saat diyorlar. Kararname yayınlandı. 48 saat diyorlar. 48 saat diyorlar. Kararname yazıldı. Kararnamede 48 günlük profesör rektör olarak atandı. O atandıktan sonra o kararname tekrar iptal edildi. Bunlar kararname çocukları. Bize, bize hak hukuk hatırlatıyorlar. Bunlar kararname çocukları. Bize hak hukuku söylemeye çalışıyorlar. Utanın ya! Yani bari konuşurken utanın. Bir aynaya bakın, utanın. Utanma yok ki sizde. Çünkü her şeyi kolay elde etmişsiniz. Biz tırnaklarımızla şimdi tabii"