İşte Ahmet Özer'in terörle mücadele şubesindeki ifadesi

Gazeteci İsmail Saymaz, Ahmet Özer'in terörle mücadele şubesindeki ifadesini açıkladı.

İsmail Saymaz, Halktv canlı yayınında Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in ifadesini paylaştı.

" https://www.youtube.com/watch?v=-HJwrahoMsQ "

İsmail Saymaz'ın aktardığı bilgilere göre Ahmet Özer 16 sayfalık bir ifade verdi. Hakkındaki suçlamalar ise tutuklamaya sevk edilmesindeki suçlamaların genişletilmiş hali. Burada önce Özer'in özgeçmişi soruldu. Eğitim hayatı ve kariyer bilgileri, akademik yolculuğunu anlatıp kendini tanıttı.

'ÖRGÜTLE HİÇBİR BAĞLANTIM YOKTUR'

Herhangi bir örgütte PKK'DA YA DA KCK'da tanıdığı ya da yakını olup olmadığı soruldu. Bağlantıları sorgulandı. Ahmet Özer, olmadığını ifade etti. Saymaz,

"28 Mart 2016'da Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde tutukluların bulunduğu bölümde yapılan aramada dijital bir materyalin ele geçirilmiş ve içinde bir dökümana ulaşıldığı ve içeriğinde İmralı tutanakları olduğu iddia ediliyor. Bahsi geçen tutanaklar zaten kitaplaştırıldı. İmralı tutanaklarında Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerin notları var. Bu görüşmede kim var? Öcalan, HDP'liler... HDP'liler barış sürecinde bazı akademisyenler de rol almak istiyor. Devlet yetkilileri isim istiyor. HDP'liler akademisyen olarak Ahmet Özer'in ismini verdi. Ancak burada bir karara bağlanmıyor. Ahmet Özer dışında başka akademislerin de adı geçiyor.

Ahmet Özer, 'Benim iddia edildiği gibi barış görüşmesinde Öcalan ya da avukatlarıyla bir ilişkim olmamıştır. Bir görüşmem olmadığı gibi demokratik özerklik gibi bir isteğim de olmamıştır.' Burada adı geçtiği için Ahmet Özer itham ediliyor.

TAZİYE MESAJI TERÖR BAĞLANTISINA KANITI SAYILMIŞ

Ahmet Özer, seçim çalışması başladığı dönemlerde Ahmet isimli bir şahısla konuşuyor. Şahıs kendisine bazı telkinlerde bulunuyor. 'Şunu ara bunu ara...' Van'da yaşayan bir vatandaş olan Mehmet Kaya'yı ara diyor. Annesi vefat etmiş. Arayıp, 'Başın sağolsun.' diyor. Ahmet Özer, ardından 'Sizin gibi değeri evlatlar yetiştirdi.' diyor. Polis, Mehmet Kaya ile ilgili hiçbir soruşturma açtıramıyor, çünkü sicili temiz. Ancak tüm ailesi hakkında araştırma başlıyor. Akrabalarından birinin PKK terör örgütüyle ilişki suçlamasıyla tutuklu; birinin de yatıp çıkmış olduğu öğreniliyor. Cezaevinde olan kişi Mehmet Kaya'nın kardeşi. Buna göre Ahmet Özer, 'güzel evlat' diyerek onu kast etmiştir diyerek Özer'i suçluyorlar. Ahmet Özer'in terörle bağlantısına en büyük kanıt olarak bunu gösteriyorlar. Özer, iddiaları kabul etmedi.

ROJDA KONSER'İ DE SORULDU

Medya-Der adında KCK yapılanması bünyesinde olduğu söylenen derneği seçim döneminde ziyaret ettiği söyleniyor, ziyaret sebebi soruluyor. Özer bu ziyareti hatırlamadığını söylüyor.

Suçlamalardan biri de belediye başkanı olduğu döneme ait, Rojda Şense'i neden burada ağırladın, diye bir soru sormuşlar. Rojda Şenses hakkında geçmişte terör örgütü propagandası suçlamasıyla açılmış ve kapanmış bir dosya olduğu için bu da suçlama olarak Özer'e soruldu.

694 kişiyle irtibatı soruldu. Rojda'ya verilen ceza da Yargıtay tarafından bozulmuş. Ahmet Özer'in 12 yıl önceki telefon trafiğine bakıldı. Terörle bağlantılı kişilerle görüşmeleri soruldu. Arananlar ve terör soruşturmasında adı geçenlerle iletişimi soruldu. 10 yıl önce yaptığı görüşmeleri hatırlamadığını söyleyen Özer bu iddiaları da reddetti. Eski Van milletvekili ile konuşması da suçlamaya dahil edildi.

SEÇİM ÇALIŞMASI İÇİN GÖNDERİLEN PARA SORGULANDI

Ahmet Özer'in hesap akışları da kontrol edildi. 2 ayrı kişiden gelen paralar soruldu. Faik Kaplan isimli şahsın 48 bin TL gönderdiğini sormuşlar. Faik Kaplan'ın kızı İstanbul'da üniversite okuyor, kız Özer'in evinde kiracı kalıyor. Üniversite öğrencisinin kirası terör finansmanı sayılmış. Seçim çalışmasında geçen para trafiği soruldu.

"DAĞ SANCISI" ROMANI: İDDİAYI REDDEDİYORUM ÖVGÜ AMAÇLAMAMIŞTIR

Ahmet Özer bunların hiçbirinden haberdar olmadığını, kendisine ait olmadığını belediyede neden bulunduğuna dair fikrinin de olmadığını, kimin koyduğunu da bilmediğini söylüyor. Sonuç olarak,, bir de bir kitabı sorulmuş. 2016 yılında "Dağ Sancısı" diye bir kitap roman yazmış. Romanda tabii Kürt sorununu ele alıyor. Orada PKK'lılar için "gerilla" ifadesini kullandığı, gibi hususlar sorulmuş. O da diyor ki: "Ya bu bir romandır. Romanda yazılanlar kurgudur. Romandaki kahramanlar tamamen hayalidir. Bir yer, yurt da söz konusu değildir. Romanda üç tane arkadaş, , bunlar kan davası, kadın davası gibi olaylara karışıyorlar. Sonra da köylerine doğru gidiyorlar." geliyorlar. Romanın gerçek amacı çatışmanın anlamsızlığını, barışın ve kardeşliğin önemini ortaya koymaktır. Kitapta PKK'ya dair herhangi bir söylem, övgü amaçlanmamıştır. Öyle bir söylem de söz konusu değildir. Bu iddiayı reddediyorum." diyor. Sonuç olarak şöyle ifadesini şöyle bitiriyor. Onu okuyayım. Diyor ki:

AHMET ÖZER İFADESİNİ BÖYLE BİTİRDİ:

"Ben bir akademisyenim. 40 yıldır Millî Eğitim Bakanlığı GAP idaresi, yurt ve üniversiteler başta olmak üzere birçok devlet kurumuna hizmet ettim ve on binlerce öğrenci yetiştirdim. Yazarım, 40 kitabım vardır. Bazıları bilimsel araştırma kitapları, bazıları kurgudur. Ülkemi Birleşmiş Milletler uhdesinde gerçekleştirilen Habitat II Zirvesi başta olmak üzere birçok mutavillikte temsil ettim. Üniversite bölüm başkanlığı, dekanlık ve rektör yardımcılığı gibi görevlerde bulundum. Yüzlerce makale ve bildiri yazdım, sundum. Bugüne kadar hakkımda en ufak bir adli işlem yapılmamıştır. Terör ve şiddeti reddediyorum. Herhangi bir teröristle ilişkim söz konusu değildir ve asla olamaz. Dolayısıyla bu suçları, suçlamaları, iddiaları reddediyorum. Bugün 1,5 milyonluk bir kenti hakkaniyetle, partizanlıktan uzak, eşit, adil ve kapsayıcı bir yönetimle yöneten bir belediye başkanı olarak maruz kaldığım muameleyi de kabul etmiyorum. Ben yeri yurdu ve adresi belli bir insanım. Bir terör suçlusu gibi sabah 5.45'te evim basılarak eşim ve çocuk, çoluk çocuğumun korkutulmasıyla ortaya çıkan manzaranın başta hukuk mekanizması olmak üzere ülkemize hiçbir katkısı olmadığı gibi zarar vermiştir. Verdiği zararlar bakımından telafisi zor olacak bu sürecin bir an önce sonlandırılarak görevimin başına dönmeyi umut ediyorum. İddiaları reddediyorum. Hakkımda kovuşturmaya yer olmamasına dair karar verilmesini talep ediyorum." demiş."

Gündem Haberleri