Kira ödemelerinde sorunlar çıkmaya başladıktan sonra Oruç, evini geri almak amacıyla yasal yollara başvurdu ancak, durumu daha da kötüleştiren bir olayla karşılaştı.
Karar Gazetesi'nde yer alan habere göre Oruç, kiracısının evi habersiz bir şekilde altı kişiye kiraladığını ve bu kişilerin evde yaşadığını öğrenince büyük bir şok yaşadı. Mahkeme sürecinin ardından, evi kontrol etmek için arkadaşlarıyla birlikte dairesine gittiğinde, daha önce tanımadığı bu insanlarla karşılaştı.
Yaşadığı durumu anlatan Oruç, tanımadığı bu insanların evden tahliye edilmesi için yoğun çaba sarf ederken yaşadığı mağduriyetin sona ermesi umuduyla şu sözlere yer verdi:
“Apartmandaki komşularım arayıp kiracımın taşındığını ve evde başka kişilerin kaldığını söylediler. Yanıma iki arkadaşımı alıp evi kontrol etmeye gittim. Kapıyı açan kişiler bana evi satın aldıklarını söylediler ancak kendimi ev sahibi olarak tanıtınca, aslında kiraladıklarını itiraf ettiler. Benden habersiz, eski kiracım bu kişilere evi kiraya vermiş. Kendi rızam olmadan burada kalamayacaklarını söyledim ve bir hafta içinde evi boşaltmalarını istedim.”
POLİS VE İCRA MEMURLARI EŞLİĞİNDE ZORUNLU TAHLİYE GERÇEKLEŞTİ
Oruç, verilen sürenin sonunda evine döndüğünde içeriye bakınca hâlâ evde kalan kişileri gördü. Durumu hemen polis ve icra memurlarına bildiren Oruç, zorunlu tahliye işleminin başlatılmasını sağladı. İçerideki kişilerin direnmesine rağmen, daire sonunda boşaltıldı ancak Zeliha Oruç’un yaşadığı kâbus burada bitmedi.
ERTESİ GÜN İŞGAL: BEKLENMEDİK GELİŞMELER
Tahliyeden sadece bir gün sonra, Oruç; evine tekrar bakmak için gittiğinde, bu sefer karşılaştığı manzara daha da beklenmedikti. Dışarıdan gelen köpek sesleri ve içeride kurulmuş eşyalar, evin yeniden işgal edildiğini gösteriyordu. Oruç, bu duruma neyin sebep olduğunu anlamaya çalışırken, yaşadığı sıkıntılar katlanarak arttı ve şu sözlere yer verdi:
“Evden köpek sesleri geliyordu. Hemen polisi aradım. Eve girdiklerinde eşyalarını yeniden yerleştirmişlerdi, televizyon bile kuruluydu. Gördüklerim karşısında şoke oldum. Şikayetçi olacağımı ve evi terk etmeleri gerektiğini söyledim.”
Bundan sonra da polise gidip şikayette bulunan Oruç, ertesi gün yine evine ailesiyle bakmaya gitti ve karşılaştığı manzaraya bir kez daha şaşırdı. Bunun üzerine bu duruma dair açıklamayı yapan Oruç, durumun vahametine bir kez daha parmak bastı.
“Bahçede sanki mülteci kampı gibi bir düzen kurmuşlardı. Hemen polise başvurdum ve uzaklaştırma kararı aldırdım. Ancak birkaç gün daha bahçede kalmaya devam ettiler. Yaşadıklarım beni çok tedirgin etti, çünkü bu insanlar bana güven vermiyordu.”
Zeliha Oruç, eski kiracısı ve evini habersiz kiralayan kişiler hakkında dava açtı. Oruç, yaşadığı bu deneyim nedeniyle hem maddi hem de manevi olarak yıprandığını belirtti.
“Eski kiracımdan da tanımadığım bu kişilerden de şikayetçiyim. Süreç devam ediyor ama bir an önce sonuçlanmasını istiyorum. Can güvenliğimden endişe ediyorum.”