Şaibeli Kurultay

İlker Yıldız yazdı: Şaibeli Kurultay

CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmaması gerektiğini altılı masa kurulduğundan itibaren dile getirmeye başlamıştım. Taa o zamanlar da gönlümden geçen aday Ekrem İmamoğlu’ydu. Ancak Kemal Bey’in adaylığı netleşmeye başladıktan sonra “gün birlik zamanı” düstüruyla ve herkesi kucaklayan babacan sosyal demokrat imajıyla Kemal Bey’in arkasında durmak gerektiğini de yazmıştım. Ve kendisini desteklemiştim. O anın şartlarında doğru olanın bu olduğunu düşüyordum.

12. yüzyılın kadın felsefecilerinden Héloïse’nin “Zaman, sabırlı bir öğretmendir. Ama maalesef öğrencilerini öldürür” sözündeki gibi doğrunun sandığım gibi olmadığını her geçen gün bunu üzülerek öğrendiğimi de itiraf etmem gerekiyor. Bugüne kadar girdiği hiç bir seçimde bireysel zafer elde edemeyen Kemal Bey Mayıs 2023 başında cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kastederek “Uzun süre koltukta oturanın bir pisliği vardır o yüzden o koltuktan kalkamıyordur. Altına yapmış demektir” demişti. Defalarca seçilemediği takdirde yaşının da verdiği yorgunlukla siyaseti bırakacağının mesajlarını veren Kemal Bey CHP’deki kurultayda koltuğunu Özgür Özel’e kaybedince bunu bir türlü hazmedemedi.

Halbuki CHP seçmeninin çoğunluğunun kendisinden beklentisi partinin bir ağabeyi olarak “Yerimi gençlere bırakıyorum. Bir ağabeyleri olarak her zaman bana danışabilirler” minvalinde bir yaklaşım sergilemekti. Bunun yerine diretmeye, uzun süre oturduğu koltuktan kalkmamaya çalıştı. Genel Başkanlığı kaybettiği zaman artık emekli olacağını bir özeleştiri yapacağını düşünürken o her seferinde yeni yönetimi, direkt olarak Özgür Özel’i zaman zaman da Ekrem İmamoğlu’nu eleştirmeye devam etti. CHP 40 yıl sonra yerel seçim de olsa sandıklardan birinci parti olarak çıktığında bile eleştirilerine devam etmişti.

Şimdi geldiğimiz noktada ise kaybettiği kurultayın şaibeli olduğu imalarıyla neredeyse iktidara can suyu oluyor. Farkındayım, şaibe lafını ilk ortaya atan belki Kemal Bey değildi ama Erdoğan’ın “14-28 Mayıs seçimlerindeki hezimeti bütün faturasını Bay Kemal’e çıkarıp şaibeli bir kongreyle gönderdiler” lafını en yakınlarından biri olan Akif Hamzaçebi’nin desteklemesi üstüne bir de kendisinin 7 Şubat’taki KRT yayınında “Parti yönetiminin açık ve net açıklama yapması gerekir. Yapamıyorsanız süküt ikrardan gelir, o zaman başka bir şey var demektir burada. Böyle bir şey varsa partinin kirlilikten arınması gerekir” sözleri Kemal Bey’in belkide yıllarca genel başkanlığını yaptığı partisine yaptığı en büyük kötülük olarak tarihe geçti.

Zira kurultayı kendi yönetimi düzenlemişti. Eğer bir şaibe varsa bu kendi yönetiminin sorumluluğundaydı. Ayrıca “sükut ikrardan gelir” diyerek cevap verilmediği takdirde bu iddianın kabul edildiği anlamı çıkacağını ima etmişti. Her şeyin ötesinde kağıt üzerinde AKP Genel Başkanı’nın rakip partinin iç işleriyle ilgili yaptığı bir yoruma cevap verilmesini istemesi kendi partiye geliş süreciyle de çelişiyordu aslında.
Özgür Özel bu konuya çok akıllıca ve doğru bir yanıt verdi.

“14 yıldır, Sayın Erdoğan bundan önceki kurultayımıza da Sayın Kemal Bey’in geldiği kurultaya, olmadık şeyler söylüyordu. Bir gün cevap verdik mi? Kemal Bey buna bir gün cevap verdi mi? Buna cevap mı verilir?” diyen Özgür Özel Kemal Bey’in bu konudaki talebinin de ne kadar çelişkili olduğunu ifade etmiş oldu. Çıldırmamak işten değil.

Tam da muhalif cenahta Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın Özgür Özel’le olan fotoğrafından sonra bir umut sevinci ortaya çıkmışken böyle bir hamle yapmak cidden partiye zarar vermekten başka bir işe yaramıyor. İsteyerek veya istemeyerek. Nasıl olduğu önemli değil. Tam da o birlik ve beraberlik fotoğrafının ertesi günü 13 ay önce başlatılan bir soruşturmanın haberi gündeme bomba gibi düştü. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 4-5 Kasım 2023 CHP Büyük Kurultay’ında parayla oy kullandırıldığı iddiaları üzerine soruşturulma başlatıldığını basınla paylaştı.

13 ay önceki bir soruşturmayı tam da CHP’nin en güçlü üç siyasi figürünün beraber fotoğraf verdiği günün ertesinde paylaşmak da yargının siyasallaştığına bir örnek aslında. Ankara benim İstanbul’dan neyim eksik demiş sanki. Ben bu soruşturmanın bir saçmalıktan ibaret olduğunu düşünüyorum. CHP’de parti içi muhafeleti engellemeye çalışan bizzat Kemal Bey’in kendisi ve yakınındakilerdi. İl ve ilçe başkanları kurultaydan önceki süreçte görevden alınmıştı. Hatta öyle ki danışman lobisi liderlerinden İmambakır Üküş adındaki kişi kurultayda Kemal Bey’e “İzin vermiyoruz, çekilemezsiniz” diye bağırmıştı.

Bu sürecin CHP’yi güçsüzleştirmeye çalışmaktan başka bir şeye hizmet etmesi düşünülemez. Her ne kadar buradan kimseye ekmek çıkmayacak olsa da Kemal Bey açısından büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorum. Tam da bu yüzden Héloïse’nin aforizmasını adeta yeniden yaşıyorum. Yakıştıramıyorum, konduramıyorum. 78 yaşında bir insanın hala hırsları olmasını anlayamıyorum. Son söz olarak naçizane Kemal Bey’e bir tavsiyem var. Yerinde olsam böyle demeçler vermek yerine ön seçimde aday adaylığımı ilan ederim.

Gündem Haberleri