Şirketin iç dokümanlarına göre, gençlerin uygulamadan uzaklaşmalarını sağlamaya yönelik bir özelliğin etkisinin sınırlı olduğu ve algoritmaların, platformda daha az çekici içerik göstermemek amacıyla değiştirildiği iddia ediliyor.
Bir TikTok yöneticisinin, gençlerin uygulamayı kullanma nedeninin algoritmanın etkinliği olduğunu ifade ettiği belirtiliyor ancak bunun, uyku, yemek yeme gibi temel aktiviteleri ihmal etme anlamına gelebileceği vurgulanıyor. Dava, TikTok’un genç kullanıcılar üzerindeki olumsuz etkilerinin farkında olduğunu ve platformda bağımlılık yaratan bir yapı geliştirdiğini savunuyor.
Belgelerde, TikTok’un genç kullanıcılarının uygulamaya bağlanma süresini ölçtüğü ve bağımlılık anının, kullanıcıların ilk haftalarında 260’dan fazla video izlediklerinde ortaya çıktığı ifade ediliyor. Bu sürecin bazı videoların sadece sekiz saniye sürdüğü düşünülürse 35 dakikadan kısa bir zaman diliminde gerçekleşebileceği iddia ediliyor.
Mart ayında TikTok, genç kullanıcıları 60 dakika kullanım süresini doldurduğunda uyaran bir özellik tanıttı ancak bu özelliğin, gençlerin uygulamada geçirdiği süreyi yalnızca 90 saniye kısalttığı öne sürülüyor. Dava, şirketin bu özelliğin başarısını, gençlerin kullanım süresine göre değil, medyada yarattığı olumlu imaja göre değerlendirdiğini iddia ediyor.
TikTok’un algoritmasının "çekici" içerikleri önceliklendirdiği ve bu nedenle kullanıcı deneyimini etkileyen değişiklikler yaptığı da belgelerde yer alıyor. İç raporlarda, TikTok'un moderasyonunun "sızıntı oranları" gibi konuları yeterince dikkate almadığı ifade ediliyor. Kentucky yetkilileri, bu sızıntı oranlarının zararlı içeriklerin önemli bir yüzdesini barındırdığını belirtiyor. TikTok, güvenlik önlemlerinin arttırıldığını ve genç kullanıcılar için varsayılan ekran süresi sınırları gibi özelliklerin uygulandığını savunuyor.