Dilek Yaşar, işletmecisi olduğu kırtasiye dükkanında, genellikle fırınlarda uygulanan askıda ekmek projesini örnek alarak, çocuklara umut ışığı oluyor. Girne Caddesi üzerindeki bu dükkan, sadece kalem ve defter satmanın ötesine geçerek, sosyal sorumluluk projeleriyle de adını duyuruyor.
Yaşar, bu anlamlı girişimi hayata geçirirken ailesi, yakınları ve arkadaşlarının büyük desteklerini aldığını belirtiyor. Ayrıca, dükkanına gelen her müşterinin, bu projeye katkıda bulunma fırsatı bulması, dayanışmanın en güzel örneklerinden birini sergiliyor. "Bir kalem, bir defter; belki de bir çocuğun geleceğini değiştiriyor," diyor Dilek Yaşar, bu projenin ardındaki motivasyonu anlatarak.
Yalova'da eğitimde eşitliği sağlamak adına atılan bu adım, sadece malzeme desteği sunmakla kalmıyor; aynı zamanda toplumsal dayanışmanın gücünü de ortaya koyuyor. "Askıda defter kalem" uygulaması, ihtiyaç sahibi çocuklara el uzatırken, Yalova’nın sıcak komşuluk ilişkilerini ve yardımlaşma ruhunu da yeniden canlandırıyor.
Bu uygulamanın diğer kırtasiyelere de örnek olmasını dileyen Yaşar, "Arkadaşlarımla sohbet esnasında böyle bir fikir gelişti. 'İhtiyaç sahiplerine ulaşmak için nasıl bir uygulama yapabiliriz?' dedik. Normalde askıda ekmek gibi bir şey var. Biz de bunu kırtasiyeye çevirmek istedik. Bu şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaşmak istiyoruz. Çok fazla ihtiyaç sahibi olan var. Hayat paylaştıkça güzel. Daha çok insanımıza, çocuğumuza ulaşmak, daha çok aileye destek olmak amaçlarımızdan bir tanesi. İnşallah daha ileri boyutlara gider, daha da büyür kampanyamız. Şimdilik burada uyguluyoruz. İnşallah başka kırtasiyeler de örnek alır." dedi.
EKONOMİNİN VAHAMETİ "ASKIDA..." UYGULAMALARINI ÇEŞİTLENDİRDİ, DAHA GÖRÜNÜR KILDI
Son yıllarda Türkiye'de yaşayan vatandaşların içinde bulunduğu darboğaza dair genel bir kanı mevcut. Bu darboğaz mevcut kanıya göre orta kesimi, bir diğer değişle orta direği iyiden iyiye deyim yerindeyse çürütüyor. Fakiri daha fakir, zengini de daha zengin bir konuma sürüklediği yönündeki değerlendirmelerle gündemde önemli bir yer teşkil eden hayat pahalılığı ülke genelinde türlü yardım kampanyalarıyla bertaraf edilmeye çalışılıyor ve onur kırıcı bir hal de alabiliyor. Askıda herhangi bir şeyin alım gücü olmayanlar için olumlu bir yanı olduğu şüphesiz bir hakikat olsa da bu durum pek çok kişi için onur kırıcı da olabilir. Pek çok kişi tarafından dillendirilen bir diğer hakikat de bu ekonomik buhranın ne zamana kadar süreceği ve vatandaşların ne zaman ekonomik anlamda rahata ereceğinin merak edilmesi...