CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Mimarlar Mühendisler Odası Başkanlığı (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası’nın Ankara'da düzenlediği Dünya Madenciler Günü etkinliğine katıldı.
Etkinlikte konuşan CHP Lideri, 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma faciasından bugüne kadar 2 bin 79 maden işçisin daha öldüğünü söyledi, "Soma’dan bugüne iki Soma daha oldu Türkiye’de. AK Parti iktidarları döneminde Soma dışında altı Soma daha oldu" diye konuştu.
Özgür Özel'in konuşmasından başlıklar şöyle:
"SENDİKANIN HATALARINDAN DERS ALINDIĞINI UMUYORUZ"
Ben ‘Soma’da 301 kişiyi 3S yuttu’ demiştim; sermaye, siyaset ve sendika. Elbette ki o günkü Soma’da örgütlü olan maden sendikasının hatalarından bugün ders alındığını umuyoruz. Son günlerde verilen bazı mücadelelerden, bazı beyanatlardan o günlerde yapılan yanlışların, o günlerde sendikaya hakim olan kadroların artık uzak olduğunu, şimdi başka bir anlayışın gelişmekte olduğunu ümitle, umutla takip ediyorum.
ÖLÜRKEN BİLE AZ OLURSANIZ SİZİ KİMSE DİKKATE ALMIYOR
Ayrıca Soma’da 301 kişi öldü ve bütün dünya Soma’yı konuştu. Herkes dedi ki Türkiye’de, "Unutursak yüreğimiz kurusun." Ama Soma’da ölen madenciler hepimize şunu öğrettiler ki madenciler ve emekçiler ne yaparlarsa yapsınlar örgütlenerek ve hep beraber yapsınlar. Ölünecekse bile, ölürken bile az olursanız sizi kimse dikkate almıyor bu memlekette. Zira Soma’dan bugüne iki Soma daha oldu Türkiye’de. AK Parti iktidarları döneminde Soma dışında altı Soma daha oldu. Toplam 2 bin 79 maden işçisi hayatını kaybetti. Ama 301 kişi birden ölünce Türkiye’nin gündemine geldi.
"İŞÇİ GÜVENLİĞİYLE İLGİLİ SÖZLER TUTULMADI"
Büyük bir mücadele daha yürütüldü, hepimizin emekleriyle. Kimseyi dışlamadan söylemek isterim. TMMOB’daki birçok odanın, bilhassa maden mühendislerinin, muhalefet partilerinin, gerçek sendikaların, sendikacıların büyük mücadeleleriyle, kamudaki maden mühendislerinin bizlere katkı sağlayan, doğru bilgileri aktaran mücadelesiyle çok yol da alındı. O gün verilen sözleri üç kategoriye ayıracak olursak, bunlardan ölenlerin ailelerine verilen bütün sözler tutuldu. Takip ettik, tutuldu. Geride kalan madencilere verilen sözlerin bir kısmı tutuldu. Örneğin iki gün hafta tatili, yakın yere konmazdı ama mücadele ile hep beraber aldık. İki asgari ücret, mücadele edildi, alındı. Mutlaka geliştirilmeli. Ama işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili verilen sözler maalesef tutulmadı, tutulmuyor.
"BAKAN TANER YILDIZ HİÇBİR BEDEL ÖDEMEDİ"
O gün "Bu maden dünyanın en güvenli madeni" diye orada oturup da iftar yapan dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, maden faciasından sonra her saat başı kamera karşısındaydı. O hiçbir bedel ödemedi. Soruşturma ona ve onun altında olanlara gitmedi. Gerçek sorumlular cezalandırılmadı. Madenin sahipleri de kişi başına 5,5 gün yatıp çıktılar. Sonra diyorlardı ki, "Bu maden güvenli olmadan önce biz ineceğiz. Sonra işçiler inecek." Ama o maden değil, Türkiye’de hiçbir maden maalesef bu facialardan doğru dersler alınmadığı için ve Anayasa'ya açıkça aykırı olduğu halde, madenler devletin olduğu ve özelleştirilemez olduğu halde yok rödovans, yok işletme hakkı devri, yok bilmem başka bir yöntemle Anayasa'nın arkasından dolanıldığı için madenler güvenli olarak halen işletilemiyor. Ve bu sefer Fatih Dönmez o dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı. "En güvenli maden" dediği Amasra madeninde 43 kişi öldükten sonra yine görevinin başındaydı. Yine komisyon kuruldu. Bu sefer komisyonun başına Soma faciası yaşanırken bakan kimse aynı kişi Taner Yıldız getirildi, komisyon başkanı yapıldı.
"MADENLER TALAN EDİLDİ"
Dünya Madenciler Günü'nün içinde bulunduğu bu hafta içinde söylemek isterim ki Cumhuriyet hükümetleri boyunca 79 yılda 1186 maden ruhsatı kesilmişken, bu iktidar döneminde 386 bin maden ruhsatı kesildi. Böyle bir talanla karşı karşıyayız. Ne Cumhuriyet Halk Partisi, ne ben Türkiye’nin madenlerinin işletilmesine karşı değiliz. Ama Türkiye’de madenler işletilecekse doğaya saygılı olunacak. Oradan gelecekle feda edilenin dengesi iyi kurularak, birilerine para kazandırmak, birilerini zengin etmek için değil, Türkiye’nin yeraltı kaynaklarının en efektif, en doğru şekilde, doğayı en az tahrip ederek, en çok kamu yararına kullanmak için madenlerin işletilmesi gerekir. Bu işletmeyi de yapacak olan, bu kararları verecek olanlar da en başta maden mühendisleridir.