Norveç devlet televizyonu TV2’ye açıklamalarda bulunan Saeter, bu kararı vermesinin arkasında yatan sebepleri net bir şekilde ortaya koydu. Maccabi Haifa, Saeter için Rosenborg’a 10 milyon kronluk bir bonservis bedeli önerirken, futbolcu; bu teklifin insan hakları ihlalleriyle gündeme gelen bir ülkeden geldiği için kabul edilemeyeceğini vurguladı. Saeter, "Hesabıma kanlı para girmesini istemiyorum" diyerek, mali kazançların değerlerden daha önemli olduğunu belirtti.
İsrail ekibinin teklifini yalnızca maddi boyutuyla değerlendirmediğini ifade eden Saeter, "500 milyon dolar teklif etseler bile kabul etmeyeceğim" diyerek bu konudaki kararlılığını vurguladı. Futbolcunun sözleri, sporun sadece bir oyun değil; aynı zamanda etik değerlerin de sorgulandığı bir platform olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Saeter, "Paradan çok, değerler önemlidir. İnsan hakları ihlallerine karıştığı düşünülen bir ülkeden gelen teklifi haliyle kabul etmem" diyerek, futbol dünyasındaki sosyal sorumluluk konusuna dikkat çekti. Bu tutumuyla, sporcuların ve kulüplerin sadece performanslarıyla değil, aynı zamanda duruşlarıyla da örnek olmaları gerektiğinin altını çizen Saeter, birçok kişi için ilham verici bir mesaj iletti.