Olay, Almanya'nın Solingen kentinde yerel saatle 21.37'de başladı. Kalabalığın arasına dalan saldırgan, rastgele insanlara bıçakla saldırarak panik ve kaos yarattı. Şok içinde olan tanıklar hemen polis merkezini arayarak yardım istedi. Kısa sürede olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.
Saldırgan, kanlı eyleminin ardından hızla olay yerinden kaçtı. Şu ana kadar saldırganın kimliği hakkında net bir bilgiye ulaşılamadı.
"SALDIRGAN HAKKINDA YETERLİ BİLGİ VEREMEDİLER"
Wuppertal Polis Sözcüsü Alexander Kresta, tanıkların ifadelerinin alındığını, ancak çoğunun yaşadığı şok nedeniyle saldırgan hakkında yeterli bilgi veremediğini belirtti.
"SPEKÜLASYONDAN KAÇINILMALI"
Olay yerinde incelemelerde bulunan Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti İçişleri Bakanı Herbert Reul, yaşananları “çok kötü bir olay” olarak nitelendirdi. Saldırganın neden böyle bir eyleme giriştiğinin hala bilinmediğini vurgulayan Reul, spekülasyonlardan kaçınılması gerektiğini ifade etti.
YIL DÖNÜMÜ KUTLAMALARI İPTAL EDİLDİ
Saldırıda hayatını kaybedenlerden birinin kadın, diğer ikisinin ise erkek olduğu açıklandı. Bu trajik olayın ardından, Solingen'in 650. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen ve 25 Ağustos Pazar gününe kadar devam etmesi planlanan festivalin etkinlikleri iptal edildi.
Solingen bu saldırıyla sarsılırken, kent sakinleri ve yetkililer; saldırganın yakalanması ve olayın aydınlatılması için olayın takipçisi. Herkes, bu barışçıl kentin neden böylesine anlamsız bir şiddet olayına sahne olduğunu anlamaya çalışıyor.
TARİHTEKİ SOLİNGEN FACİASI VE TÜRKLERLE OLAN BAĞLANTISI
Solingen Faciası ya da Solingen Katliamı, modern Almanya'nın en trajik ve korkunç yabancı düşmanı saldırılarından biri olarak tarihe geçmiştir. 28-29 Mayıs 1993 gecesi, Almanya'nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletindeki Solingen kentinde, neo-Nazi bağlantılı aşırı sağcı bir grup tarafından yapılan bu saldırıda, 16-23 yaş aralığındaki dört genç Alman, büyük bir Türk ailesinin yaşadığı evi ateşe verdi. Bu acımasız saldırı sonucunda, üçü kız çocuğu olmak üzere beş kişi (Gürsün İnce, Hatice, Hülya, Saime Genç ve Gülistan Öztürk) hayatını kaybetti, on dört kişi ise yaralandı; bazıları ağır yaralar aldı. Olay, Almanya'daki Türk toplumunun yanı sıra, birçok Alman şehrinde geniş çaplı protestolara ve Türk kökenli olmayan birçok Alman'ın da kurbanlarla dayanışma gösterdiği büyük gösterilere sebep oldu. Saldırıyı gerçekleştirenler, Ekim 1995'te kundaklama ve cinayet suçlarından hüküm giyerek 10 ila 15 yıl hapis cezasına çarptırıldılar ve cezaları temyiz aşamasında da onandı.