6 Şubat depremlerinin ardından, Hatay’ın Defne ilçesine bağlı Çekmece Mahallesi’nde bulunan pek çok ev yıkıldı ya da ağır hasar aldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, 61 yaşındaki Ali Durğun isimli yurttaşa ait dört katlı binaya ise “az hasarlı” raporu verildi.
BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre, Bakanlıktan verilen raporda, “az hasarlının” tanımı, “Deprem nedeniyle binanın boyasında, sıvalarında ve duvarlarında oluşan ince çatlaklar ile duvarlardan düşen sıvaların olduğu binalardır. Binanın kullanılmasında bir sakınca yoktur” ifadeleriyle açıklandı. Söz konusu rapor üzerine Durğun, varını yoğunu harcayarak binasına tadilat yaptı ve depremde zarar gören tesisatı onardı. Fakat Bakanlık, bir süre sonra Durğun’un binasının da bulunduğu Çekmece Mahallesi’ni rezerv alan ilan etti.
Durğun’un binasının kapısına yapıştırılan tebligatta, binanın 20 gün içerisinde boşaltılması talep edilirken binanın tahliye edilmemesi durumunda kapıların zorla açılarak ya da kırılarak kolluk kuvvetinin de yardımıyla tahliyenin zorla yapılacağı iletildi.
“BİN BİR ZORLUKLA ONARDIK”
Bakanlığın uygulamasına tepki gösteren 61 yaşında Ali Durğun, “Yıkıcı depremde dört katlı binam az hasar aldı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden gelen yetkililer de bu yapıyı ‘az hasarlı’ olarak tanımladı. Bu binada çocuklarımla oturuyoruz. Bu binayı yapmak için varımızı yoğumuzu sattık. Dişimizden sakınarak tırnaklarımızla çalışarak başımızı sokacak bu evi bin bir güçlükle onardık.” ifadelerini kullandı.
Depremden sonra bir süre çadırda kaldıklarını belirten Durğun, “Ayrıca deprem anında evimizin damında bulunan güneş enerjisine ait büyük depo evimizin önünde bulunan arabamızın üstüne düştü. Bir buçuk yıl boyunca arabanın tamiri sürdü. Ben 61, eşim ise 56 yaşında ve kronik hastalıklarımız var” açıklamasında bulundu.
BAKANLIK ‘OTURABİLİRSİNİZ’ DEMİŞTİ
Durğun, “Yaptırdığımız analizler de evimizin taşıyıcı kolonlarının güçlü olduğunu, bu evde oturulabileceğini gösterdi” ifadelerini kaydetti ve evlerini deprem yönetmeliğine uygun olarak malzemeden kısmayarak, gereğinden fazla demir, çimento kullanarak yaptıklarını belirtti.
Depremin ardından yıkılan duvarları inşa ettiklerini, sıvaları yenileyip elektrik ve su tesisatındaki sorunları giderdiklerini anlatan Durğun, “Zarar gören mobilyalarımızı, ev eşyalarımızı da değiştirerek borç harç ile kalacak yerimiz olmadığından evimizi baştan sona yeniledik. Şimdi ise evimizin bulunduğu bölge rezerv alan edildi. Bizim binamızın kapısına 20 iş günü içerisinde evimizin tahliye edilmesi gerektiğini gösteren belgeyi astılar. Ben şimdi ne yapayım?” açıklamasında bulundu.
“Depremde çok şükür ölmedik, kurtulduk. Ancak şimdi stresten, sıkıntıdan önümüzü görmüyoruz. Moralimiz bozuk. Bu kadar eşyayı ailemi alıp nereye gideceğim?” ifadelerini kaydeden depremzede, kendilerine kalacak yer de gösterilmediğini ve mağdur edildiklerini ifade ederek “ Bu evin depremden sonraki masrafları için dünyalar kadar borç alarak masraf yaptık. Kimse bize engel olmadı. Az hasarlı evlere girilebilir denildi. Yaşanan bu olaylardan sonra nefes alacak takatimiz, yemek yiyecek halimiz kalmadı. Yetkililer, sesimize kulak versin, evimizi yıkmasın.” çağrısında bulundu.