Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 65 kişiye mezar olan Süeda Kent Sitesi’nin müteahhiti, dönemin Kızılay Adıyaman Şube Başkanı Mehmet Murat Bulut, hakim karşısına çıktı. Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, geçtiğimiz yılın mart ayında tutuklanan Bulut ve ortağı Muhittin Büyük, 7 buçuk ay sonra tahliye edildi. Geçtiğimiz günlerde görülen duruşmada, yakınlarını kaybeden aileler, karara tepki gösterdi.
“HALEN DIŞARIDALAR”
Cumhuriyet’ten Cengiz Karagöz’ün aktardığına göre, söz konusu binada, 2010 yılından itibaren yaşadığını anlatan M.Ü., binanın 10-15 saniye içerisinde yıkıldığını aktardı ve eşini ve iki çocuğunu depremde kaybettiğini belirtti. Kardeşi ve yeğenini binanın enkazında kaybettiğini kaydeden N.Ü. isimli yurttaş ise, “Bina ortadan geriye doğru çökme yapmış. Bina ikinci kattan geriye doğru yıkılmış. Binada hata olduğu belli. Bir blok yıkılıp diğer bloğun yıkılması gariptir. İSİAS davasındaki sanıklar kamuda büyük bir tepki çektiği için tutuklu yargılanmaktadır. Ancak 65 kişinin öldüğü binadaki şahıslar halen dışarıdadır” açıklamasında bulundu.
‘İMAR KANUNUNA AYKIRI’ İDDİASI
Annesi ve ablasını depremin 25. saatinde enkazdan çıkardığını ifade eden mühendis M.Ö., “Ben de inşaat mühendisiyim. Bilirkişi raporunu kabul etmiyoruz. Olay yeri inceleme raporundan aldığı bilgileri üzerinden rapor yazmış. Binadaki bodrumdaki kısa pencereler projede olmadığından statik projeye aykırı yapılmıştır.” ifadelerini kaydetti. Binanın bu nedenle geriye doğru çöktüğünü ileten M.Ö., “300 ton fazla yük yüklendiği için bu bina depreme dayanamış. İmara kanuna aykırı bir şekilde yapı yapılmış. Bina usulsüz bir şekilde yapılarak 65 kişinin ölümüne sebep verildi” açıklamasını yaptı ve sanıkların olası kastla yargılanması gerektiğini vurguladı.
YENİDEN RAPOR TALEBİ
Ağabeyini, yeğenini ve yengesini binanın enkazında kaybettiğini ifade eden M.A. ise, konuya ilişkin, “Binanın daha önceden Elazığ depreminde binanın duvarlarında sıva çatlağı şeklinde olduğunu söylemişti. O depremde hasar gördüğünü söylenmişti. Daha önce kardeşim tarafından çekilen videolar var. Tüm sorumlulardan şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.
Bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu belirten M.A., tekrar bir bilirkişi raporunun hazırlanmasını istedi. Mahkeme ise, sanıkların tutuklanmasına yönelik talepleri reddederek adli kontrol tedbirinin devam etmesine hükmetti. Duruşma 8 Kasım’a ertelendi.