Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulan ve bu hafta komisyonda görüşülmeye başlayacak olan “Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi,” Türkiye genelinde yoğun protestolara neden olmaya devam ediyor. Hayvan hakları savunucuları, bu değişikliklerin hayvanların korunması yerine ölümcül sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor. Tartışmalı Yasa tasarısı hakkında konuşan barına davalarının sembol isimlerinden hayvan hakları savunucusu, veteriner hekim Türkan Ceylan haber240.com'a konuştu.
"BU YASA TASARISI HEDEF ŞAŞIRTMAK AMACIYLA YAPILDI"
İnfiale neden olan yasa tasarısının ülkede ki ekonomik sorunların üstünü örtmek için yapılan bir perdeleme girişimi olduğunun altını çizen Türkan,
"Bu kanunun, yirmi iki yıldır uygulanmayan bir yasadan kaynaklandığını ve ülke genelindeki birçok sorunun çıkmaza girdiğini Bu konuları gündemden düşürmek ve kamuoyunu şaşırtmak amacıyla kullanıldığını savunuyorum. Ekonomik kriz, emeklilerin durumu gibi sorunlar nedeniyle hayvan hakları meselesinin bir hedef şaşırtma aracı haline geldi
Ayrıca, son zamanlarda bot hesaplarla kamuoyu algısı yaratma çabalarının arttığını görüyoruz. Özellikle X platformunda sahte hesaplar üzerinden bu algının oluşturulması söz konusu. Bu durumun yavaş yavaş geliştiğini hepimiz biliyorduk. Ancak, duyumlarıma göre, bu yasa hakkında parti içinde ciddi fikir ayrılıkları olmasına rağmen, her şey tek bir kişinin kararına bağlı gibi görünüyor". ifadelerini kullandı.
"HAYVANLAR TOPLUMU BİRARAYA GETİREN NADİR KONULARDAN BİRİ"
Bu yasa tasarısının toplumu buluşturacağının altını çizip şu sözleri kaydetti:
"Bu hayvan hakları meselesinin, toplumu bir araya getiren nadir konulardan biri Anadolu'daki Nuriye teyze de bir parça ekmeğini paylaşıyor, Nişantaşı'ndaki Sevim de mamasını veriyor. Bu durum, Türkiye genelindeki insanların birleşebildiği önemli bir tema. Ancak, bu konuda yaşanan tartışmaların, ekonomik ve toplumsal sorunları örtbas etmek için bir hedef şaşırtma aracı olarak kullanıldığını düşünüyorum. Hayvanların korunması üzerinden, daha derin sorunların göz ardı edildiği bir strateji izleniyor.
Barınakta yaşayan hayvanların çok kötü koşullar içinde olduğunu da belirten Türkan Ceylan
Türkiye'deki hayvan hakları, geçmişte daha iyi koşullara sahipken şimdi geriye gidiyor; barınaklar yetersiz ve sağlıksız hale geldiği için sokaktaki hayvanlar giderek daha kötü bir duruma düşüyor.
Barınakların koşulları daha da kötüleşecek, belediyelerin bu konuda somut adımlar atmadığı için hayvanların yaşama şartları tehlikeye girecek; bu durum, hayvanların birbirine zarar vermesiyle sonuçlanabilir. AKP İktidarı 22 yıl önce hayvanlara verilen hakları almak istiyor. .Zaten hayvanların yaşayacağı barınak bir kapasite yok. Ancak öldürürlerse bu toplama işlerini devamlı şekilde yapabilir Çünkü mümkün . Bu sayıyı sadece kısırlaştırma çözülebilir. Ancak bu hakları da katliam yasası ile almak istiyorlar" dedi
"BİZLER MAHALLEMİZDEKİ ÇOCUKLARI KORUMAK KONUSUNDA ISRARCIYIZ"
Katliam yasasının onaylanması halinde insanların sokaklara çıkacağını söyleyen Türkan Yeni bir Gezi dalgasının da geleceğinin altını çizdi. Türkan açıklamasında şunları söyledi:
"Öldürmenin bir yasası olamaz. Bunu ne kadar gizlemeye çalışsalar da mahallemizdeki çocuklara sahip çıkacağız. Eğer belediyeler bu konuda ısrarcı olursa, insanların sokağa çıkacağına inanıyorum. Biz, toplum olarak sokaktaki hayvanlarla yaşamaya alışkınız ve kimse onları kolayca vermeyecek. Toplumsal huzur ve barış bu noktada tehdit altında. Bu durumun, toplumda bir kırılma noktası yaratmayı ve öfkeyi dışa vurmayı hedefleyen politikaların bir parçası olduğunu düşünüyorum.
"KUDUZ ÜZERİNDEN ALGI YARATILIYOR"
Türkan, Sosyal medyada yayılan kuduz oranlarının yükselmesi iddialarının da üstünde durdu. Türkan,
Kuduz aşılarıyla ilgili bazı spekülasyonlar mevcut ve bunlar bilimsel temelden yoksun. Bizim yasalarımıza göre, kuduz aşıları koruma amaçlıdır; tedavi amaçlı değildir. Aşılar, grip aşısında olduğu gibi, salgın durumlarıyla ilgili değil, hastalıklara karşı korunma sağlamak amacıyla yapılır. Son zamanlarda, kuduz vakalarının arttığına dair yanlış bir algı yaratılıyor. Ancak Türkiye'de kuduz vakaları oldukça nadirdir ve yalnızca detaylı otopsi ve mikroskobik incelemelerle tespit edilebilir. Bu nedenle, aşılamanın artışı kuduz vakalarının çoğaldığı anlamına gelmez" ifadelerini kullandı.