Bu keşif, kalenin geçmişine dair yeni ipuçları sunarken, tarihin derinliklerinden gelen esrarengiz bir hikayeyi de beraberinde getirdi.
Silifke'nin 185 metre yükseklikteki tepesinde yer alan kalede, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle sürdürülen 13. dönem kazı ve restorasyon çalışmaları devam ediyor. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ali Boran liderliğinde, 25 kişilik uzman bir ekip tarafından yürütülen çalışmalarda, kalenin "kent" yapısına dair önemli bulgular ortaya çıkarıldı.
BİZANS DÖNEMİNE AİT TILSIMLI TABLET
Kalenin camii çevresinde yapılan kazılar sırasında toprak altından çıkarılan mezar tableti, yapılan ilk incelemeler sonucu Bizans dönemine ait olduğu ve yapı ya da mezarı kötülüklerden ve düşmanlardan koruma amacıyla kullanıldığı değerlendiriliyor. Prof. Dr. Ali Boran, bu sezon yapılan kazılarda tarihi yapıları kimliklendirecek nitelikte önemli bulgulara ulaştıklarını belirtti.
Daha önce antik mezar hediyesi olarak değerlendirilen gözyaşı şişesi, kandil ve seramik gibi objelere ulaşıldığını hatırlatan Boran, yeni keşfedilen tabletin, kalenin sırlarını daha da derinleştirdiğini ifade etti.
MEZAR YAPISINA İŞARET EDİYOR
Prof. Dr. Boran, tabletin üzerindeki yazılar üzerinde yapılan çalışmaların devam ettiğini belirterek, bu tılsımlı tabletin; o dönemde burada bir mezar yapısının varlığına işaret ettiğini söyledi. Şu ana kadar kalede herhangi bir mezar yapısına rastlanmadığını belirten Boran, bu tabletin Anadolu tarihi açısından önemli bir veri olduğunu vurguladı.
"GÜNÜMÜZÜN NAZAR BONCUĞU GİBİ"
Tablet üzerindeki incelemeler devam ederken, Boran; bu buluntunun kalenin tarihi ve kültürel yapısı hakkında yeni gelişmelere kapı aralayabileceğini belirtti. Tabletin, günümüzde bazı insanların nazar boncuğu ya da dua gibi koruyucu nesneler olarak gördükleri şeylerin eski çağlarda da var olduğunu gösterdiğini ifade eden Boran, "Bu tür malzemelerin İlk çağdan itibaren her türlü kötülükten korunmak amacıyla yapıldığını biliyoruz. Tabletin Silifke Kalesi'nde çıkması, buranın tarihi açısından önemli bir veri olarak karşımıza çıkıyor," dedi.
Bu keşif, Silifke Kalesi'nin gizemli geçmişine dair yeni sorular ortaya çıkarırken, tarihin derinliklerinde saklı olan sırların peşinde daha çok çalışma yapılması gerektiğini de gözler önüne seriyor.