6 Şubat depremlerine dair yargılamalar sürerken tarihe not düşen savunmalar da ortaya çıkıyor.
6 Şubat'ta meydana gelen depremde yıkılan ve 51 can kaybının yaşandığı Cemil Çapar Apartmanı'na ilişkin davada müteahhit Mehmet Özkan, 100 bina yaptığını ve en az zayiatın kendisinde olduğunu savundu.
Hatay’ın Antakya ilçesi Esentepe mahallesinde 51 kişinin hayatını kaybettiği ve enkazında yangın çıkması sebebiyle çok sayıda cenazeye ulaşılamayan Cemil Çapar Apartmanı'nıyla ilgili davanın dördüncü duruşması Hatay 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
BİR TEK BU BİNA YIKILMIŞ!
Tutuklu sanık Müteahhit Mehmet Özkan ve binanın inşaat mühendisi, şantiye şefi, mimari proje sorumlusu Mehmet Güçlü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, diğer sanıklar ve müdafileri, müştekiler ile avukatları mahkeme salonunda hazır bulundu.
Bir önceki celsedeki savunmasına ek olarak Mehmet Özkan, proje yaptıklarını, yapı denetimin kontrol ettiğini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan geçtiğini söyledi. 100 tane bina yaptığını ve en az zaiyatın kendisinde olduğunu savunan Özkan, “Ben kötü iş yapsam diğerleri de yıkılırdı. Depremin nereyi yıkıp yıkmayacağını kimse bilemez. Bir tek bu bina yıkıldı, diğer binalarımın hiçbirinde sorun yok” diye konuştu.
16 aydır tutuklu olan Özkan kaçma imkanına sahip olmasına rağmen kaçmamış olmasını da masumluğunun kanıtı olarak sundu.
OYSA TESLİM OLMAMIŞ, YAKALANMIŞ
Müşteki Avukat Seher Eriş, Kırıkhan ve Adana’da görülen deprem davalarında “olası kast” ile yargılama olduğunu, bu dosyada da cezalandırmanın taksir değil olası kasta evrilmesi gerektiğini kaydetti.
Özkan’ın 6’ncı aydaki duruşmada, “suçlu olsam kaçardım” dediğini hatırlatan Eriş, Özkan’ın yakalama kararı ile yakalandığını belirtti. Delillerin hala tam toplanmadığını, saklama ve karartmanın bu aşamada söz konusu olabileceğini vurgulayan Eriş, “Türkiye toplumu bu davaları izliyor. Hukuka aykırı tahliye kararları verilince, sonra sanığa bir daha ulaşılamaması adil değil. Başka ölümlü binaları da var. Sanığın tahliyesi demek başka duruşmalara katılmayacak anlamını taşır. Ayrıca o çevrede yıkılan tek bina da budur. Suç vasfı açısında yeterli delil teşkil ediyor” diye konuştu.
Mahkeme tutukluluğa devam kararı ile duruşmayı 28 Şubat’a ertelendi.