Gazeteciler bugün de Suat Toktaş için yazdı

Halk TV'ye yönelik operasyonu ve Suat Toktaş'ın tutuklanmasını yazılarında değerlendiren köşe yazarları, gazeteciler Suat Toktaş için, gazetecilik için yazdı.

Halk TV'ye yönelik operasyonu ve Suat Toktaş'ın tutuklanmasını yazılarında değerlendiren köşe yazarları, gazeteciler Suat Toktaş için, gazetecilik için yazdı.

İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hakkında iddialarda bulunduğu Bilirkişi S.B'ye yönelik haberlerden sonra Halk TV'ye ve çalışan gazetecilerine hukuk sopası çekildi. Önce Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek gözaltına alındı; ertesi gün ise Suat Toktaş ve Kürşad Oğuz ifadeye götürüldü. Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklanırken; diğer gazeteciler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Halk TV yazarı Gazeteci İsmail Saymaz, öfkesini şu cümlelerle ifade etti:

"Halk TV sürekli hedefteydi ve kapımıza dayanmak için bahane aranıyordu.

Ekrem İmamoğlu’nun şaibeli bilirkişi raporlarına imza atmakla suçladığı S.B. ile yapılan söyleşi bu operasyona gerekçe yapıldı.

Adliyenin yedinci katı

Beş arkadaşımızın savcılığa çıkarıldığı çarşamba günü İstanbul Çağlayan Adliyesi’ne geldim. Adliyenin yedinci katında onlarca gazeteci, milletvekili ve hukukçu bekliyordu.

O an kafama dank etti.

Bu kat Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’na ait değil mi?

“Yanlış mı hatırlıyorum” diye şüpheye düşerek, çevremdekilere sordum.

“Öyle” dediler.

Dahası ifadeleri alan savcı yıllar sonra ‘uyandırılan' Gezi Parkı soruşturmasına da bakıyormuş.

İyi de bizim arkadaşlarımız terörle veya örgütlü bir suçla itham edilmiyor ki?

İki suçlama yöneltiliyor:

Konuşmaların kayda alınıp yayınlanması.

Yargı görevini yapanı etkilemek.

Bunlar Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nun alanına girmiyor.

Dava açılırsa ağır cezada değil, asliye ceza mahkemesinde görülüyor.

Peki, neden Halk TV soruşturmasına Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu bakıyor?

Çünkü muhaliflerin şüphelisi olduğu her siyasi soruşturma fiilen terör ve örgütlü suç kapsamında ele alınıyor. Neredeyse muhaliflerin boşanma, alacak-verecek ve miras davaları bile ağır ceza mahkemelerinde görülecek.

...

Bilirkişi S.B. ile yapılan söyleşinin izinsiz yayınlanıp yayınlanmadığı bahsi Türk Ceza Kanunu’nun değil, belki Basın Konseyi’nin alanına girer. Gazetecilik mesleğine ilişkin etik bir tartışma, şüpheliler Halk TV çalışanı olduğu için terör suçuna sokuluyor.

Ortada suç yok, gazetecinin görevini ifası var.

Bu bilirkişi, İmamoğlu tarafından hakkındaki her soruşturmada şaibeli rapor yazmakla itham ediliyor.

İmamoğlu’nun açıklamasını takip eden Pehlivan, atak davranıp

bilirkişiyi arıyor.

Kimliğini saklamıyor. Arkadan iş çevirmiyor. Zaten bilirkişi de Pehlivan’ı tanıyor. Sorulara yanıt veriyor. Halk TV’yi ve İmamoğlu’nu suçluyor. Halk TV Program Müdürü Kürşad Oğuz, kaydı Genel Yayın Yönetmenimiz Suat Toktaş’a yolluyor. Toktaş, hemen ekrana veriyor.

Kayıt olduğu gibi yayınlanarak, S.B.’ye yanıt hakkı tanınıyor.

Söyledikleri ne kesiliyor ne de sansürden geçiriliyor.

Ne bilirkişinin görüntüsü ne de adresi veriliyor.

Bu çaba zamanla yarışan bir haber televizyonunun meslek aşkı diye övülmesi gerekirken, ağır biçimde cezalandırılıyor.

Gazeteciler kendini savunmak zorunda

Gazeteci Fikret Bila da Suat Toktaş ve gazetecilik adına yazdı:

İktidar, anayasasında “demokratik, laik, hukuk devleti” yazan ve 28. maddesinde “basın hürdür, sansür edilemez” hükmü bulunan Türkiye’de özgür basını ve muhalefeti baskı altında tutuyor.

Son örnek Halk TV’de beş meslektaşımızın bir haber nedeniyle gözaltına alınmasıdır.

Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklandı. Gözaltına alınan Seda Selek, Serhan Asker, Barış Pehlivan ve Kürşat Oğuz yurtdışı yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar.

Davet edilmeleri halinde gidip ifade verecek olan arkadaşlarımız iş yerlerinin önünden, evlerinden polis marifetiyle alınıp götürüldüler.

Sanki terörist, katil zanlısı, uyuşturucu baronu yakalanmış gibi polis tarafından gözaltına alındılar.

Meslektaşlarımızın böyle bir muamele tabi tutulmasının nedeni Halk TV’de yer alan bir haber.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, düzenlediği basın toplantısında, İstanbul’da CHP’li belediyelerin davalarında bilirkişilik yapan bir uzmanın ismini vererek ağır şekilde eleştirdi.

Bu ağır eleştiriler karşısında doğal olarak söz konusu bilirkişinin ne yanıt vereceği merak ediliyordu.

Çünkü haber değeri taşıyordu.

Meslektaşımız Barış Pehlivan da bu habere ulaşmak için söz konusu bilirkişiyi aradı.

Kendini tanıttıktan sonra İmamoğlu’nun eleştirilerini anımsattı. Bilirkişi de İmamoğlu’nun iddialarının doğru olmadığını söyledi. Pehlivan’ın canlı yayına davetini de kabul etmedi.

Halk TV de, gazetecilik refleksiyle, bilirkişinin kısa ama haber değeri yüksek bu sözlerini eğip bükmeden yayınladı.

Söz konusu bilirkişi iktidara yakın bir gazetenin sorularını da yanıtladı. Pehlivan’a yaptığından daha geniş açıklamalarda bulundu. Bu açıklaması da gazetede yayımlandı ancak sorun olmadı.

Gündem Haberleri