Narin cinayeti duruşması: 4 sanık hakim karşısında

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra cesedi Eğertutmaz Deresi'nde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın davası Diyarbakır'da görüldü

Narin Güran duruşması için 4 sanık Salim, Yüksel, Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar, çevredeki geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi. Saatler öncesinde siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve kadın ile çocuk hakları derneklerinin yetkilileri adliyeye giriş yaptı. Ancak, mahkeme başkanının salonda yer alan sivil toplum örgütü temsilcilerini içeri almadığı iddia edildi.

DURUŞMA SALONU 300 KİŞİ KAPASİTELİ

Diyarbakır’daki duruşma salonunda, yaklaşık 300 kişilik kapasiteye sahip bir alan düzenlendi. Salonda, gazeteciler, baro başkanları, sanıklar ve aile üyeleri, aile avukatları, milletvekilleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri için özel oturma düzenleri oluşturuldu. Sanıklar arasında yer alan Nevzat Bahtiyar ve ailesi bir köşeye yerleştirilirken, diğer sanıklar Salim Güran, Yüksel Güran ve Enes Güran ise yan yana başka bir köşede oturacak. Katılımcıların yerleşimi detaylı bir şekilde belirlenmişti.

ÖNEMLİ DAVALAR GÖRÜLMÜŞTÜ

Bu salonda daha önce önemli davaların görüldüğü de kaydedildi. Özellikle, 28 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın Sur ilçesinde Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaparken, teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada hayatını kaybeden Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin duruşmaları da burada yapılmıştı.

SANIKLAR DURUŞMA SALONUNDA: SALİM GÜRAN TAKIM ELBİSE İLE GELDİ

Gazeteci Emrullah Erdinç, duruşma salonundaki gelişmeleri şu şekilde aktardı:

“Nevzat Bahtiyar, 2 infaz koruma memuru eşliğinde duruşma salonuna girdi. Ardından Salim Güran siyah takım elbise ve beyaz gömlekle salona geldi. Üçüncü olarak Enes Güran içeri girdi ve dördüncü sırada Yüksel Güran salona, baştan aşağı siyah giyinmiş olarak katıldı. Nevzat Bahtiyar, salondaki milletvekillerinin arkasına yerleştirildi. Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran ise salonda sağ köşeye oturdu. Kapılar kapandı ve duruşma başladı. Baba Arif Güran müşteki sıfatıyla duruşmaya katılıyor. (Narin'in babası olduğu için bu dosyada müşteki, diğer dosyada delilleri karartmak ve suçluyu kayırmak suçundan sanık) Bu duruşmada haklarında ağırlaştırılmış müebbet istenen 4 kişi yargılanıyor; Salim Güran Yüksel Güran Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar.

"İLK AĞLAYAN ARİF GÜRAN OLDU"

İlk ağlayan(!) baba Arif Güran oldu. Şu an gözyaşlarını siliyor. Abi Baran Güran tanık olduğu için müşteki olarak kabul edilmedi. Mahkeme başkanı "Tüm Türkiye bu yargılamayı beklediği için her baro başkanına söz veremeyeceğiz. Bir an önce duruşmada sanıklara söz hakkı vermek istiyorum" diye dosya dışındaki avukatların taleplerini almayacaklarını belirtti.

Duruşma, saat 09.00’da başlaması planlanırken, katılma taleplerinin yoğunluğu nedeniyle bir saatlik gecikmeyle başladı. İlk olarak, sanıklardan Nevzat Bahtiyar’ın kimlik tespiti yapıldı ve yasal hakları hatırlatıldı. Ardından, Bahtiyar’a cinayetle ilgili sorular yöneltildi. "Olayı anlatmak istemiyorum" diyen Bahtiyar, Gazeteci Emrullah Erdinç'in aktarımı ile şu ifadeleri kaydetti:

NEVZAT BAHTİYAR SANIK KÜRSÜSÜNE GELDİ

Okur-yazarım
Evliyim
Aylık kazancım 60 bin TL

Hakim sordu,"Narin'i iştirakle öldürmekten yargılanıyorsun"

Nevzat Bahtiyar, "Susma hakkımı kullanmak istiyorum. Son verdiğim beyan geçerlidir."

Hakim Nevzat Bahtiyar'ın ifadesini okuyarak soruyor;

"Salim çağırdı, yaya olarak yanına gittim. Evin üstüne gittim, Arif Güran’ın ahırına gittim.
Başka kimse yoktu. Sadece Salim ve ben vardık. Başka kimseyi görmedim. Salim'in yanında arabası yoktu.

Arif Güran'ın ağlama sesi duruşmayı böldü,
Hakim durup Arif Güran'a baktı sonrasında soru sormaya devam etti.

Hakim: Baskı altında mısın?
Nevzat Bahtiyar: Baskı altında değilim. Suçu kabul etmem için kimse bana teklifte bulunmadı. Cezaevinde kimse yanıma gelmedi.

NEVZAT BAHTİYAR'IN SAVCILIKTA VERDİGİ 2. İFADESİNE GEÇİLDİ

Salim beni Arif’in evine götürdü. 2. odada Narin’in cesedi vardı. Ben evde bağırma sesi duymadım. Ben ve Salim dışında kimse yoktu. Salim’in evinde de kimse yoktu Odaya girdiğimde Narin'in öldüğünü gördüm. Salim beni tehdit etti, çocuğunu öldürürüm dedi .Narin'e baktım, ağzından köpük çıktı. Salim bana Narin'i parça parça dereye atmamı söyledi.

"BATTANİYEYİ NE YAPTIN?"

Gazeteci Rojda Altuntaş, mahkeme başkanı ile Narin’in cesedini taşıyan Nevzat Bahtiyar arasındaki geçen diyaloğu açıkladı:

Mahkeme Başkanı, battaniyeyi soruyor: “Battaniyeyi ne yaptınız?”

Nevzat Bahtiyar: “Salim benden battaniyeyi aldı”

Mahkeme Başkanı: “Salim senin ahırına arabayla mı geldi?”

Nevzat Bahtiyar: “Evet.”

Mahkeme Başkanı: “Battaniyeyi nerede bıraktın?”

Nevzat Bahtiyar: “Battaniyeyi arabanın oraya götürdüm.”

Mahkeme Başkanı: “Battaniyede bir ıslaklık var mıydı?”

Nevzat Bahtiyar: “Dikkat etmedim.”

Nevzat "parça parça" dedikçe baba Arif Güran gözyaşları içerisinde fenalaştı ve Kürtçe "Allah ellerini kırsın" anlamında bir ifade kullandı. Mahkeme başkanı Arif Güran’ı sakinleşmedi için salon çıkardı.

Nevzat Bahtiyar: "Narin’i arabanın içine koyduğumda kafamı kaldırdım, Yüksel Güran’ı bizim evin tepesinde gördüm."

Mahkeme Başkanı: "Oraya nasıl geldiğini biliyor musun?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır."

Mahkeme Başkanı: "Enes’i gördün mü?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır."

Mahkeme Başkanı: "Narin’i nasıl öldürdüklerini biliyor musun?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır."

Mahkeme Başkanı: "Sence Narin nasıl öldürüldü?"

Nevzat Bahtiyar: "Bence boğarak öldürdüler."

Mahkeme Başkanı: "Enes bu işin neresinde?"

Nevzat Bahtiyar: "Bilmiyorum."

Mahkeme Başkanı ceset hakkında soruyor: "Salim sana cesedi parçalamanı söylediyse neden cesedi parçalamadın?"

İNevzat Bahtiyar: "Vicdanım el vermedi."

Mahkeme Başkanı: "Çuvalı taşlarla sabitledin mi?"

Nevzat Bahtiyar: "Bir taş bırakmıştım."

Mahkeme Başkanı soruyor: "Hayatında ilk defa mı ceset gördün?"

Nevzat Bahtiyar: "Evet."

Mahkeme Başkanı: "Daha önce birini öldürdün mü? Bu soruya cevap vermek zorunda değilsin."

Nevzat Bahtiyar: "Hayır, öldürmedim."

Mahkeme Başkanı: "Peki Narin’i gömdükten sonra nasıl hayatına devam ettin?"

Nevzat Bahtiyar: (Cevap yok)

Mahkeme Başkanı, "Doğru kelimeyi kullanmaya çalışıyorum." diyerek Nevzat’ın ifadesindeki çelişkiye dikkat çekti.

Az önce para teklif edilmediğini söyleyen Nevzat, şimdi ise kardeşinin para teklif edip etmediği sorusuna "evet" dedi.

Hakim: Abine Ali Rıza Güran tarafından teklif geldi mi tarla verelim diye?
Nevzat Bahtiyar: Evet öyle teklif geldi. Kardeşim geldi bana söyledi ama bana kimse gelip teklifte bulunmadı

Hakim: Güran ailesi şunu söylüyor; Sen Narin'e para verip kendine alıştırmışsın sonra da öldürmüşsün doğru mu?
Nevzat Bahtiyar: Doğru değil.

Hakim: Narin patika yoldan evine gitmek için senin evinin önünden geçmesi gerekiyormuş öyle mi?
Nevzat Bahtiyar: benim evin oradan da geçer başka yerden de

Hakim: Senle Güran ailesi arasında husumet var mı?
Nevzat Bahtiyar: Hayır

Savcılıkta verdiğim farklı farklı ifadeler korktuğum için.

Duruşma savcısı soru soruyor
15:27- 15:35 arasında silah yanında mıydı?
4 kişi de baz istasyonunda yan yana görünüyorsunuz.
Bu kadar kısa sürede mi seni silahla tehdit etti?
Nevzat Bahtiyar: Evet o sırada tehdit etti.

Hakim: Salim'in üzerinde ne vardı?
Nevzat Bahtiyar: hatırlamıyorum
Hakim: Çıplak mı?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum

Savcı: Salim Güran o gece Narin'in naaşının yanına gidiyor.
Nevzat: Bilmiyorum.
Savcı: 17:46'da sen Salim’i aramışsın. Neden aradın?
Nevzat Bahtiyar: Ben aramadım.
Savcı: Whaatsapp'tan aramışsın
Nevzat Bahtiyar: Aramadım
Hakim: Peynir almaya mı gittin o saatte?
Nevzat Bahtiyar: Peynir aldım.

Savcı: 25 kilo bir kızı tek başına mı taşıyarak dereye götürdün?
Nevzat Bahtiyar: Tek başına gittim.
Savcı: İpi nerden aldın?
Nevzat Bahtiyar: Oradan buldum
Savcı: Dağ başında nasıl buldun?
Nevzat Bahtiyar: Narin’in çantasından buldum.

Mahkeme Başkanı soruyor: "Çocuğa daha önce para verdiğin doğru mu?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır."

Mahkeme Başkanı: "Narin evine giderken kullandığı patika yolundayken senin evinden geçmesi gerekir mi?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır, evime 30 metre uzaklıkta."

Hakim: HTS kayıtlarına göre soruyorum;

15.08 sen Salim ile buluşuyorsun
15.15'te Narin geliyor
15.08'te senin yanında ise
Yüksel Güran ile nasıl ilişkiye giriyor?
Zaman tutmuyor.

Nevzat Bahtiyar: Ben Salim’i sadece evimin bahçesinde sulama yaparken 10-15 dakika sonra yukaradan gelirken gördüm.
Salim ile eve girdiğinde bana sadece Narin'i kaybet dedi.

Hakim: Eksik bölümler var, açıkla.

Nevzat Bahtiyar: Salim bana dereye parça parça at dedi

Hakim: Daha önce böyle bir şey yaptın mı? Bu soğukkanlılık nerden geliyor?

Nevzat Bahtiyar: Beni tehdit ettiği için yapmak zorunda kaldım.
Silah ile beni tehdit etti. Oğlun Muhammed’in kafasına ve senin kafana sıkarım dedi.
Ben de korktum.

Hakim: Evde Enes ve Yüksel’i gördün mü

Nevzat Bahtiyar: Yok görmedim. Salim dışarı çıktı, battaniye getirdi.
Ben evde yalnızdım kimseyi görmedim.
Sonra Salim ile battaniyeye sardık
Ardından da benim arabanın yanına gittik o sırada kimse bizi görmedi.
Kırmızı arabama koydum.
O sırada Yüksel’i gördüm yukardan, ağlıyordu.

HAKİM ÇELİŞKİYİ SORDU

Hakim: Sen battaniyeye sardıktan sonra Salim ne yaptı?
Nevzat Bahtiyar: O da araba ile çıktı

Hakim: Tekrar soruyorum,
ahıra ne zaman gittin?

Nevzat Bahtiyar: Battaniyeden çuvala koymak için ahıra gittim.
Salim planlamadı benim aklıma geldi. Ben çuvala koydum.

Hakim: Narin’in kıyafetleri üstünde miydi?
Nevzat Bahtiyar: Evet, siyah tişört vardı ve çanta vardı.
Hakim: Salim’in arabasından çıkan DNA var. Arabasında, battaniyede ıslaklık var mı?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum, hatırlamıyorum.

Savcı soruyor: "Olay günü baz bilgilerine göre, 4’ünüz aynı yerdesiniz. 8 dakikalık süreçte mi seni tehdit etti?"

Nevzat Bahtiyar: "Evet. Beni silahla tehdit etti. 'Bu cesedi yok edeceksiniz, yoksa senin oğlunun kafasına senin gözünün önünde sıkarım' dedi."

Mahkeme Başkanı araya girdi: "Senin iddiana göre cinsel ilişki sırasında olay olmuştu. Kıyafetler nasıldı?"

Nevzat Bahtiyar: "Hatırlamıyorum."

Mahkeme Başkanı: "Salim de senin gibi soğukkanlı mıydı?"

Nevzat Bahtiyar: "Hatırlamıyorum."

Savcı: "Salim Güran’a 17.46’da senden bir çağrı var. 41 saniye görüşmüşsünüz."

Nevzat Bahtiyar: "Görüşmedik."

SALİM GÜRAN BENİ KONUŞMAMAM İÇİN TEHDİT ETTİ

Hakim: Neden daha önce konuşmadınız?
Nevzat Bahtiyar: Salim'den korktum, konuşmadım.

Hakim Nevzat'a tekrar Yüksel Güran'ı sordu.

Nevzat Bahtiyar: Narin'i evin içine koyduğumda, bizim evin üstü yüksekti tepede Yüksel'i gördüm eli yüzünde bana bakıyordu.
Enes’i hiç görmedim.

Hakim: Narin'in nasıl öldüğünü biliyor musun?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum, boğulmuştur.

Hakim: Salim ile Yüksel senin anlattığına göre iştirak halinde Enes bu işin neresinde?
Nevzat: Hiçbir yerinde.

Hakim: Salim sana parçala demiş neden yapmadın?
Nevzat Bahtiyar: Yapamadım.
Hakim: Neden taş koydun?
Nevzat Bahtiyar: Öyle istedim.
Hakim: Neden taş koydun, Salim sana at dedi çuvalla atsan gidecekti ceset.
Nevzat Bahtiyar: Korktum, öyle yaptım. Benim oraya çuvalı taşıdığımı sadece Salim ve Yüksel biliyordu.

Hakim: Cesedi bıraktıktan sonra ne yaptın?
Nevzat Bahtiyar: Baldızımın evine gittim.
Hakim: Çok soğukkanlısın, hem korktum diyorsun hem de soğukkanlı hayatına devam ediyorsun bu bana inandırıcı gelmiyor.
Daha önce birini öldürdün mü?
Buna cevap vermeyebilirsin.
Nevzat Bahtiyar: Hayır, öldürmedim.
Hakim: O zaman baldızına neden peynir almaya gittin?
İtirafta bulununcaya kadar kimseye anlatmadın değil mi?

Nevzat Bahtiyar: Anlatmadım
Hakim: Sonra neden konuştun?
Nevzat Bahtiyar: Vicdanım.

Mahkeme Başkanı, Nevzat Bahtiyar’ın ifadelerinin çelişkili olduğunu söyledi. Savcı ve Mahkeme Başkanı, Nevzat Bahtiyar’a sorularını tamamladı.

AVUKATLARIN SORULARINA GEÇİLDİ

Eski Baro Başkanı Nahit Eren: "Nevzat, Salim’i ne zamandır tanıyorsun?"

Nevzat Bahtiyar: "30 yıldır tanırım."

Nahit Eren: "Narin’in cansız bedenini görünce tepkin ne oldu?"

Nevzat Bahtiyar: "Korktum."

Nahit Eren: "Salim’e ne dedin?"

Nevzat Bahtiyar: "Hatırlamıyorum."

Nahit Eren: "Konuştun ama hatırlamıyorsun, öyle mi?"

Nevzat Bahtiyar: "Ben bir şey sormadım."

Nahit Eren: "Normal hayatta böyle bir şey olsa sormaz mısın?"

Nevzat Bahtiyar: "Bilmiyorum."

Nahit Eren: "Battaniyeyi anlatır mısın?"

Nevzat Bahtiyar: "Battaniyeyi kucağımda tuttum."

Nahit Eren: "Salim sana nasıl yardımcı oldu?"

Nevzat Bahtiyar: "Battaniyenin bir ucunu ben tuttum, bir ucunu o tuttu."

Nahit Eren: "İkiniz beraber mi çıktınız?"

Nevzat Bahtiyar: "Evet."

DİYARBAKIR BARO ESKİ BAŞKANI AV NAHİT EREN, NEVZAT BAHTİYAR’A “BATTANİYEYİ” SORDU

Nahit Eren: "İnsan suç delilini yanında bırakır mı?"

Nevzat Bahtiyar: "Bırakmaz ama Salim’in geleceğini biliyordum."

Nahit Eren: "Yani sana söyledi mi?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır."

Nahit Eren: "Peki eğer tutmaz dersine, mi geleceğini düşündün?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır."

Nahit Eren: "Siz yer tespitinize gittiğinizde Narin’in bulunduğu çukurda su vardı. Sen Narin’i götürdüğün gün su altında mıydı?"

Nevzat Bahtiyar: "Önce su altında değildi dedi, sonra su vardı dedi."

Nahit Eren: "Su nerene geliyordu?"

Nevzat Bahtiyar: "50 cm falan vardı."

Nahit Eren: "38 dakikalık bir süreç var. En az 30 dakika boyunca orada sen ne yaptın? Çalıları koymadığını söyledin."

Nevzat Bahtiyar: "Su o kadar yüksek değildi."

Nahit Eren: "Elbiselerini çıkardın mı?" Nevzat Bahtiyar: "Hayır."

Nahit Eren: "Birbirimizi iyi anlayalım Nevzat Bey. O dereyi iyi bilir misin?"

Nevzat Bahtiyar: "Evet."

Nahit Eren: "Orada o çukurun olduğunu biliyor muydun?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır."

Mahkeme Başkanı araya girdi: "Orayı uygun görmenin sebebi neydi?"

Nevzat Bahtiyar: "Bilmiyorum."

Nahit Eren sormaya devam ediyor: "Sen Narin’i gömünce hiç ıslanmadın mı?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır, ayağımda terlik vardı."

Nahit Eren: "Pantolonun ıslanmadı mı?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır, suya hiç girmedim."

Nevzat Bahtiyar konuştukça Baba Arif Güran fenalaştığı öğrenildi.. Arif Güran gözyaşları içinde, "Seni Allah’a havale ediyorum," ifadelerini kullandı.

Nahit Eren: “Salim’in telefonundaki sildiği tüm kayıtlar geri getirildi. Özellikle WhatsApp mesajları. Bir bilgin var mı?"

Nevzat Bahtiyar: "Bir bilgim yok."

Nahit Eren: "17.46’da onu aramışsın?"

Nevzat Bahtiyar: "Bilmiyorum. Sadece 15.08’de aradım."

Nahit Eren: "17.46’da konuşunca Salim sana ne dedi? 41 saniye ne konuştunuz?"

Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum

Nahit Eren: "Vecdi senin kardeşin mi?"

Nevzat Bahtiyar: "Evet."

Nahit Eren: "Seni Narin’in bulunduğu sabah saat 6'da aradı mı?"

Nevzat Bahtiyar: "Hatırlamıyorum."

Nahit Eren: "Ama 06.34'te seni aradı."

Nahit Eren: "Narin’in orada saat kaçta aranmaya başlandığını duydun mu?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır."

Nahit Eren: "Vecdi seni aradı mı? Son kez soruyorum."

Nevzat Bahtiyar: "Hatırlamıyorum."

Nahit Eren: "Vecdi, Salim ile 4 defa görüşmüş. Ama her görüşmeden önce seni arıyor. Sıralı bir arama var. Sizin köprü iletişiminiz Vecdi miydi?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır, öyle bir şey yok."

Nahit Eren: "Enes senin için 'çok sinik biri, yönlendirmeye çok açıktır, Salim ona ne derse yapar' diyor. Seni köyde herkes böyle mi bilir?"

Nevzat Bahtiyar: "Köyde biz birbirimizi severdik."

Nahit Eren: "Yüksel, kızının kaybolduğunu duyunca senin evine gidip 'Kızımı nereye bıraktıysanız getirin, bari mezarı olsun' dedi mi?"

Nevzat Bahtiyar: "Ben bunu bilmiyorum."

Nahit Eren: "Kızın, sana Yüksel’in gelip böyle dediğini söyledi mi?"

Nevzat Bahtiyar: "Bilmiyorum."

DİYARBAKIR BAROSUNDAN AVUKATLAR SIRAYLA SORDU

Baro avukatları, Narin’i siz mi boğdunuz?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır, Salim boğdu."

Baro avukatları, "Kendisi mi söyledi?"

Nevzat Bahtiyar: "Evet."

Mahkeme Başkanı araya girdi, "Bu soruları daha önce sorduk, tekrara düşülmemesi konusunda uyarıyorum."

Baro avukatları, "Sizinle kimse kekemsiniz diye dalga geçti mi?"

Nevzat Bahtiyar, "Hayır, geçmedi."

Baro avukatları, "Narin’in üvey babaannesi, eşinize 'Salim tutuklandı, Nevzat’ı da tutuklayacaklar' dedi mi?" Nevzat Bahtiyar, "Hayır, eşim bilgi vermedi."

"BENİ ÖLDÜRÜN ARTIK"

Nevzat Bahtiyar'ın konuşması devam ettikçe Baba Arif Güran tekrar fenalaştı. Nevzat Bahtiyar’a dönerek, "Seni Allah’a havale ediyorum," dedi. Mahkeme Başkanı, Baba Arif Güran’ın sakinleştirilmesi için dışarı çıkarılmasını istedi. Arif Güran, Mahkeme Başkanı’na dönerek, "Beni öldürün artık," dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı soruyor: "Salim Güran ile Yüksel Güran arasındaki ilişkiyi daha önce biliyor muydunuz?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır, bilmiyordum."

Bakanlık avukatları: "Narin bu olayı nasıl görmüş?"

Nevzat Bahtiyar: "Bilmiyorum."

Bakanlık avukatları: "Ama ilişki sırasında gördüğünü mü söyledi size?"

Nevzat Bahtiyar: "Bilmiyorum."

SANIK AVUKATLARI NEVZAT BAHTİYAR'A SORDU

Duruşmada yeni bir aşamaya geçildi.

Sanık avukatları: "21 Ağustos 2024 tarihinde saat kaçta evden çıktınız?"

Nevzat Bahtiyar: "Hatırlamıyorum."

Sanık avukatları: "Sabah saatlerinde ayrıldınız mı?"

Nevzat Bahtiyar: "Evet."

Sanık avukatları: "Hangi araçla gittiniz?"

Nevzat Bahtiyar: "23 plakalı kırmızı araçla gittik."

Sanık avukatları: "Bu araç hep sizde miydi?"

Nevzat Bahtiyar: "Evet."

Sanık avukatları: "Nevzat Bey, eşiniz 15.08'de siz Salim’i arayınca neden araçla evden ayrıldığınızı söyledi?"

Nevzat Bahtiyar: "O beni görmedi."

Sanık avukatları: "Salim’den ne kadar korkarsınız?"

Nevzat Bahtiyar: "Salim ile arkadaşız."

Sanık avukatları: "Salim ile korkunuz neden geçti?"

Nevzat Bahtiyar: "Her şey ortaya çıkınca korku da geçti."

Enes Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’a sordu: "Ahır denilen yer evinizin çatısı. Çocuğu atınca ses çıkmadı mı?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır, kimse duymadı."

Enes Güran’ın avukatı: "Siz ahıra nereden giriş yaptınız?"

Nevzat Bahtiyar: "Pencereden girdim."

Mahkeme Başkanı araya girdi: "Neden pencereden girdin?"

Nevzat Bahtiyar: "Biri görmesin diye."

Mahkeme Başkanı: "Bunu sana Salim mi söyledi?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır."

Mahkeme Başkanı: "Sen neden biri görür diye korktun?"

Nevzat Bahtiyar: Cevabı anlaşılmadı

Enes Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’a soruyor: "Siz öğlen yemek yediniz mi?"

Nevzat Bahtiyar: "Yedim."

Enes Güran’ın avukatı: "Yemekten sonra mı aradınız?"

Nevzat Bahtiyar: "Evet."

Enes Güran’ın avukatı: "Neden su ihtiyacınız oldu?"

Nevzat Bahtiyar: "Ağaçları sulamak için oldu."

Enes Güran’ın avukatı"Evde suyunuz var mıydı? O zaman evde su kesik değildi?"

Nevzat Bahtiyar: "Bidonlarda su vardı."

Mahkeme Başkanı araya girdi: "Evdeki musluktan su akıyor muydu?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır."

Enes Güran’ın avukatı: "Bahçeyi netleştirelim. Evinin ne tarafını suladın?"

Enes Güran, 4 jandarma eşliğinde salondan çıkarken Nevzat Bahtiyar’a bakıp bir şeyler söyledi, ancak söyledikleri duyulmadı.

YÜKSEL GÜRAN'IN AVUKATI NEVZAT BAHTİYAR'A SORDU

Yüksel Güran’ın avukatı: "Tüm Türkiye gerçeği öğrenmek istiyor. Artık konuşun. Narin Güran 15.11’de henüz eve ulaşmadan siz yoldasınız. Narin’i alıp mı gittiniz?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır."

Yüksel Güran’ın avukatı: "Daraltılmış baz hareketlerine göre Narin’i görmen lazım, görmedin mi?" Nevzat Bahtiyar: "Hayır."

Yüksel Güran’ın avukatı: "Narin’i seviyor muydun?"

Nevzat Bahtiyar: "Narin’i herkes severdi, çocuklar sevilir."

Yüksel Güran’ın avukatı: "Sen seviyor muydun?"

Nevzat Bahtiyar: "Yani normal çocuk işte."

Yüksel Güran’ın avukatı: "Narin’in torununla sorunu var mıydı?"

Nevzat Bahtiyar: "Yok." "Narin’e hiç harçlık verdin mi?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır."

Baba Arif Güran, tekrar mahkeme salonuna getirildi.

Mahkeme Başkanı, Nevzat Bahtiyar’a sordu: "Eve girdikten sonra ne tarafa yöneldin?"

Nevzat Bahtiyar: "Sol taraftaydı."

Mahkeme Başkanı: "Hangi odaya girdin?"

Nevzat Bahtiyar: "Hatırlamıyorum."

Mahkeme Başkanı: "İddianamede belirtilen baz kayıtlarına göre, 15.22’de Salim Güran eve girdiğinde mutfağın karşısındaki boş odadaydınız. Bu doğru mu?"

Nevzat Bahtiyar: "Hatırlamıyorum."

Yüksel Güran’ın avukatı Nevzat Bahtiyar’a soruyor: "Salim’den korkuyorsan, Salim içerideyken neden itiraf etmediniz?"

Nevzat Bahtiyar: "Narin’i oradan çıkaracaktım, fırsatım olmadı."

Mahkeme Başkanı araya girdi: "Neden Salim tutuklandıktan sonra Narin’i oradan çıkaracaktın?"

Nevzat Bahtiyar: "Vicdanım el vermedi."

Mahkeme Başkanı: "Yakalanacağını biliyor muydun?"

Nevzat Bahtiyar: "Evet, yakalanacağımı biliyordum."

YÜKSEL GÜRAN'IN AVUKATI SORDU

Yüksel Güran’ın avukatı Nevzat Bahtiyar’a soruyor: "Varsayalım ki baz kayıtları doğru. Narin’in cansız bedenini götürdünüz. Yüksel Güran’ı gördüğünüzü söylediniz. Ancak o dakikada Yüksel evde gözüküyor."

Nevzat Bahtiyar: "Bilmiyorum, öyle gördüm."

Yüksel Güran’ın avukatı: "Sizin yakalanma anınızı anlatır mısınız?"

Nevzat Bahtiyar: "Oğlumun evindeyken, odanın içerisinde oturuyordum."

Yüksel Güran’ın avukatı: "Jandarma gelince kapıyı mı çaldı?"

Nevzat Bahtiyar: "Kapı açıktı zaten."

Yüksel Güran’ın avukatı: "Jandarmayı görünce ne yaptınız?"

Nevzat Bahtiyar: "Oğluma adımı sordular, beni de aldılar."

SALİM GÜRAN'IN AVUKATI SORDU

Salim Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’a soruyor: "Çalıntı araç meselesi yüzünden son ödemenizi ne zaman yaptınız?"

Nevzat Bahtiyar: "Hatırlamıyorum."

Salim Güran’ın avukatı: "2024 yılı içerisinde mi?"

Nevzat Bahtiyar: "Evet."

Salim Güran’ın avukatı: "Yaz ayı mıydı?"
Nevzat Bahtiyar: "Yazdı galiba."

Salim Güran’ın avukatı: "Olay anında hiç Arif’i düşündün mü?"

Nevzat Bahtiyar: "Yok."

Salim Güran’ın avukatı: "Olay esnasında Arif’e kızgın mıydın?"

Nevzat Bahtiyar: "Kızgın değildim."

Salim Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’a soruyor: "Olaydan sonraki geceler, neden kendi evinizde uyumadınız? Her gece oğlunuzun evinde uyudunuz."

Nevzat Bahtiyar: "Ben hep köydeydim."

Salim Güran’ın avukatı: "Olaydan önce Salim ile aran nasıldı?"

Nevzat Bahtiyar: "İyiydi."

Salim Güran’ın avukatı: "Peki neden Salim senin 3 ay boyunca telefonlarını açmıyordu?"

Nevzat Bahtiyar: "Bilmiyorum."

Salim Güran’ın avukatı: "Hiç kahveye gider miydiniz? Bu olaydan önceki, son 3 ay içerisinde?"

Nevzat Bahtiyar: "Hatırlamıyorum."

Salim Güran’ın avukatı: "Siz para yüzünden Salim ile aranızın bozulduğunu düşünmüyor musunuz?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır."

Salim Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’a soruyor: "Olay günü 15.08’de Salim’i aradığınızda, Salim’in ne yaptığını sordunuz mu?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır."

Salim Güran’ın avukatı: "Eşiniz, Salim’in yemek yediğini, yedikten sonra suya bakacağını söylediğini belirtti."

Nevzat Bahtiyar: "Hayır, öyle olmadı."

Salim Güran’ın avukatı: "Sizin suyunuzun şebekesi bir mi, ayrı mı?"

Nevzat Bahtiyar: "Birdir."

Salim Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’a soruyor: "Salim daha önce sizi tehdit etti mi?"

Nevzat Bahtiyar: "Bu konuda konuşmak istemiyorum."

Salim Güran’ın avukatı: "Sizin ve eşinizin ailesi geniş mi, çekirdek mi?"

Nevzat Bahtiyar: "8 kardeşiz."

Salim Güran’ın avukatı: "Eşinizin ailesi nerede yaşıyor? Korucu olanlar?"

Nevzat Bahtiyar: "Battal… (anlaşılmadı)."

Salim Güran’ın avukatı: "Siz tehditle uğrayınca, eşinizin kardeşleri yardım etmez mi?"

Nevzat Bahtiyar: "Önce benim kardeşlerim gelir."

Salim Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’a soruyor: "Daha önce birisini boğmaya çalıştınız mı?"

Nevzat Bahtiyar: "Hayır."

Salim Güran’ın avukatı: "Bir daha hatırlayın, kanıtlarımız var."

Nevzat Bahtiyar: "Hayır, yapmadım."

Nevzat Bahtiyar’ın ifadesini tamamlandı, yerine geçiyor. Şimdi Enes Güran’ın sorgusuna başlanıyor.

NEVZAT BAHTİYAR'IN İFADESİ TAMAMLANDI ENES GÜRAN'IN İFADESİ BAŞLADI

Enes Güran: "Malatya’dan geldim. Ayın 20’sinde eve geldim. Ertesi sabah 07.30’da uyandım. Annemi, Muhammet’i, Eren’i gördüm. Babam Arif Güran aşağı indiler. Muzaffer Güran bize eşlik etti. Daha sonra babam ve Muzaffer Batman’a gitti. Daha sonra Narin, Muhammet, Enes ve ben evdeydik. Annemin evden çıktığını fark ettim. Saat geç olunca annemi aradık, yemek hazırladı. Narin yanıma geldi. Ben sosyal medyadaydım. Narin anneme dedi ki 'Saat 13.00 oldu, camiye gideceğim.' Daha sonra Narin’i görmedim. Koltukta uzanıp yattım. Uyku esnasında biri beni aradı Malatya’dan, saat 16.00 sıralarında annemi ve Hediye’yi gördüm. 'Hoş geldin' dedim. Sonra dışarı çıktım."

Mahkeme Başkanı sordu: "Telefonun yanında mıydı?"

Enes Güran: "Evet."

Mahkeme Başkanı: "Tamam, devam et."

Enes Güran: "Sonra Tahir Kaya yanıma geldi, sohbet ettik. Bakkala gittik, enerji içeceği aldık, cebimde 200 lira vardı. Ben, Muhammet ve Yağmur sohbet ediyorduk. Muhammet Kaya, Azize Kaya’nın oğlu. Sonradan Muhammet Kaya ile çeşme tarafına gittik. Daha sonra eve bıraktılar beni. Eve gidince üvey babaannem Süheyla’yı gördüm."

Mahkeme Başkanı: "Saat kaçtı?"

Enes Güran: "Saat 17.30 sıralarıydı."

Mahkeme Başkanı: "Tamam, devam et."

Enes Güran: "Telefonla oynuyordum, annem abimi aramam gerektiğini söyledi. Geç geleceklerini söylediler. Sonra arkadaşlarımla sigara içiyordum."

Mahkeme Başkanı: "Esrar mı, sigara mı? Diyarbakır’da esrara da düz sigara deniyor."

Enes Güran: "Hayır, sigara içiyorduk."

Mahkeme Başkanı, Enes Güran’a soruyor: "Salim Güran’ı hiç gördün mü?"

Enes Güran: "Hayır, görmedim."

Mahkeme Başkanı: "Nevzat gibi senin de çelişen beyanların var, neden?"

Enes Güran: "Hatırlamadığım şeyler var."

Mahkeme Başkanı: "Bu çelişki bir şey gizlediğinizden değil yani?"

Enes Güran: "Olayın şokundan, sayın hakim."

Mahkeme Başkanı: "Bakkala gittiniz mi?"

Enes Güran: "Bakkalın oğlu bile bakkalın açık olduğunu biliyor."

Mahkeme Başkanı, Enes Güran’a soruyor: "Senin hoş olmayan bir görüntü içerisinde olduğun iddia ediliyor."

Enes Güran: "Hayır, kesinlikle öyle bir şey yok."

Mahkeme Başkanı: "Salim’in kızlarıyla aranda sorun var mı?"

Enes Güran: "Hayır."

Mahkeme Başkanı: "Onlarla bir ilişkiye girdin mi?"

Enes Güran: "Hayır."

Mahkeme Başkanı, Enes Güran’a soruyor: "Babanız Narin’in kaybolduğunu 3. bir kişiden öğreniyor, neden babanıza haber vermediniz?"

Enes Güran: "Narin’i aradığımda aklımda aile üyeleri yoktu, sadece Narin’in nerede olduğunu düşünüyordum."

Mahkeme Başkanı: "Peki Enes, jandarmanın şöyle bir tutanağı var: Aile üyelerinin sürekli yanlış bilgi verdiği belirtilmiş. Sen böyle bir şeye şahit oldun mu?"

Enes Güran: "Hayır, sayın hakim."

Mahkeme Başkanı: "Nevzat'tan neden şüphelenmiyorsunuz? Şüphelenmediğiniz adam neden kardeşinizi öldürsün? Narin, anneni ve amcanı öyle görmüş olabilir mi?"

Enes Güran: "Sayın hakim, o benim annem, bu şekilde sormanız çok kötü."

Mahkeme Başkanı: "Haklısın, özür dilerim. Gerçeği ortaya çıkarmaya çalışıyorum."

Mahkeme Başkanı, adliyeye bir vatandaşın gönderdiği dilekçeden Enes’e bir soruyu okudu: "Enes, sıcağı sıcağına kolunu ısırdıysan, cezaevinde neden kolunu ısırmadın?"

Enes Güran: "Çünkü babamın beni merak ettiğini biliyordum, böyle görmesini istemedim."

Mahkeme Başkanı: "Ama cezaevinde sürekli telkinlerin var."

Mahkeme Başkanı, Enes Güran’a soruyor: "Narin’in cansız bedeni bulunduğunda köyde kadınlar birbirine girmiş. Anlatır mısın? Ben olsam sorardım, ‘Neyi biliyorsunuz?’ diye. Sen fen lisesi mezunusun, bu yaşta kepçe operatörü olmuşsun. Sence bu durum şüpheli değil mi?"

Enes Güran: "Kadınlar kavga ettiği sırada ben oraya koştum. Sonra beni jandarma aldı, İl Jandarma’ya götürdü."

Mahkeme Başkanı: "Peki neden burada sanıksın? Düşündün mü?"

Enes Güran: "Bilmiyorum."

Mahkeme Başkanı: Enes Güran’a soruyor:

Mahkeme Başkanı: "Aklı başında bir çocuksun. Senin gibi zeki bir çocuğun bir konuda şüphelenmesi gerek diye düşünüyorum. Hatta kadınlara müdahale ederek delilleri karartan bir Enes görüyorum. Neden?"

Enes Güran: "Ben doğruyu söyleyeyim, amcam da olsa şüphelendim ama aklım Narin’deydi."

Mahkeme Başkanı: "Annenle gözaltına alındığında, annene Salim’le bir ilişkisi var mı diye sordun mu?"

Enes Güran: "Hayır."

Mahkeme Başkanı: "Salim Güran’ın öldürme ihtimali var mı?"

Enes Güran: "Onu bilmiyorum."

Mahkeme Başkanı: "Nevzat’ın öldürme ihtimali var mı?"

Enes Güran: "Araba satışından olabilir. Büyüklerin olduğu cemaatte, babam kendisine 'o parayı nereye getireceksen getir' dedi."

Mahkeme Başkanı: "Peki Enes, babanın basın açıklamalarında 'Nevzat kim ki' diyor. Zaten Nevzat kim ki… Böyle bir insanın plan yapabileceğine kanaatin var mı?"

Enes Güran: "Nevzat para verip kendisini Narin’e alıştırmış olabilir."

Mahkeme Başkanı: "Bu cemaatte para konusu ne zaman oldu?"

Enes Güran: "Malatya’dan dönmeden iki hafta önce."

Savcı, Enes Güran’a soru soruyor:

Savcı: Fen ve teknoloji lisesi mezunu musun?

Enes Güran: Evet.

Savcı: Üç tutanakta da üst üste Narin’i aradığını söylüyorsun. Senin aklı başında bir çocuk olduğunu düşünerek soruyorum. Evden çıkınca kaçta döndün?

Enes Güran: 17.30 sıraları.

Savcı: Osman Güran ile konuşmuşsunuz, 4 dakika ne konuştunuz? Şarjın azdı.

Enes Güran: 41 numara terlik istedim.

Savcı: Telefonun 18.33’te kapanmış, bize az önce 'annem yemek için babamı aramamı söyledi' dedin. Niye şarja takmadın?

Enes Güran: Şarja taktım.

Savcı: Telefonu 19.11’e kadar açmıyorsun. O sırada Narin’in kaybolduğunu fark ediyorsunuz. Kendi telefonunu neden açmıyorsun, niye tek başına annen arıyor? Kardeşin kayboldu ve telefonu almadan dışarı çıktın, öyle mi?

Enes Güran: Evet.

Enes Güran’ın avukatı iddianamedeki baz verilerini kabul etmediklerini belirtiyor.

Savcı ve Enes Güran’ın avukatı arasında baz kayıtları üzerinden tartışma çıktı.

Diyarbakır Barosu avukatları, Enes Güran’ın sorgusunun kesildiğini ve düşünmek için zaman kazandığını ifade ederek tepki gösteriyor.

MAHKEME BAŞKANINDAN ÇIKAN TARTIŞMAYA SERT MÜDAHALE

Mahkeme Başkanı, tartışmanın ardından sert bir şekilde konuştu. Daha sonra Enes’e yönelerek, “Ben Diyarbakırlı değilim. Sen benim babamın oğlu değilsin. Sana da Nevzat’a da eşit davranıyorum." dedi.

Diyarbakır Barosu'ndan avukatlar, Enes’e sordu: Kolunu nasıl ısırdın, gösterir misin?

Enes, kolunu açarak kendisini nasıl ısırdığını gösterdi: Sert bir şekilde ısırdım kolumu, buradan sıkıp koltuğa bastırdım.

Diyarbakır Barosu’ndan avukatlar Enes’e cezaevinde Eren ile görüşmesinde telkinlerde bulunup bulunmadığını sordu.

Enes Güran’ın avukatları, sorunun ikinci kez sorulduğu gerekçesiyle itiraz etti.

Mahkeme Başkanı, sorunun tekrar sorulmasında sakınca olmadığını belirtti.

Enes cevapladı: "Eren küçük kardeşim, kötü olayları konuşmasını istemedim."

DİYARBAKIR BAROSU ESKİ BAŞKANI SORU SORMAYA BAŞLADI

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Enes’e soru sormaya başladı: Nahit Eren: 6 defa ifade verdin, 6 ifadenin de tamamı çelişiyor. Kolluk ilk seninle ne zaman temas kurdu?

Enes Güran: 3. gün müydü, 4. müydü, o zaman bana nereye gidip geldiğimi sordular.

Nahit Eren: Sana ne zaman 'Narin kayboldu' diye sordular?

Enes Güran: Sordular.

Nahit Eren: Ne dedin?

Enes Güran: En son 16.30’da.

Nahit Eren: İnsan harekete geçmez mi?

Enes Güran: Onlara başladım demiştim. Şimdi konuşacağım olmuyor.

Nahit Eren: Konuş, konuş, konuş diye buradayız.

Enes Güran, avukatına işkenceden bahsetmesinde sakınca olup olmadığını sordu.

ENES GÜRAN KOLLUK KUVVETLERİ TARAFINDAN İŞKENCE GÖRDÜ MÜ?

Enes Güran, kolluk kuvvetleri tarafından işkence gördüğünü söylemesinin sakıncalı olup olmadığını avukatına sorduktan sonra Mahkeme Başkanı araya girdi: "Enes, kolluk kuvvetleri tarafından işkence gördüysen, anlatabilirsin."

Nahit Eren, Enes Güran’ın avukatına sordu: "Enes, işkence gördüyse neden şikayetçi olmadınız?" Mahkeme Başkanı: "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Nahit Bey, sorununuza devam edin."

Nahit Eren, Mahkeme Başkanı’na yönelerek konuştu: "Aile bana iki kez geldi. İşkence gördüklerini söylediler, ben de kendilerine Diyarbakır Barosu'na başvuru yapmalarını söyledim. Nasıl yapılacağını da açıkladım. Kimi dişi sökülmüş dedi, kimi anneye tazyikli su dökülmüş dedi. Ancak daha sonra işkence iddiasıyla başvuru yapmadılar. Eğer işkence yapıldıysa bunun karşısındayız."

Mahkeme Başkanı, Enes’e sordu: "Sen, Salim’in herhangi bir kızıyla ilişkiye girdin mi? Salim seni yakalayıp dövdü mü? İddia bu."

Enes Güran: "Hayır, sayın hakim."

Mahkeme Başkanı: "12 Eylül tarihinde alınan ifade işkence altında mı verildi?"

Enes Güran: "Evet."

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren sormaya devam ediyor: "İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan döndükten sonra ilk kimin evine gittin?"

Enes Güran: "Hüseyin Güran’ın evine gittim."

Nahit Eren: "Ne konuştunuz?"

Enes Güran: "Olup biteni sordu."

Nahit Eren: "İşkence altında verdiğin ifadeden soru sorabilir miyim?"

Enes Güran: "Evet."

Nahit Eren: "Birsen ve Melike ile görüştün mü?"

Enes Güran: "Bir sohbetim olmadı."

Nahit Eren: "Sana savcılıkta Birsen, Melike ve Maşallah’ın ifadelerini okutuyorlar, neden? Çünkü onlar seni 17.41’de gördüklerini söylüyor. Bunu sana neden sorduklarını biliyorsun. Bu konuyla ilgili görüşmedin mi?"

Enes Güran: "Hayır."

NAHİT EREN TEKRAR KOLUNDAKİ ISIRIK İZİNİ SORDU

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, kolundaki ısırığı tekrar soruyor: "İnsanın kardeşi kaybolsa en çok telefona ihtiyaç duyar. Neden almadın, izah eder misin?"

Enes Güran: "Maşallah Güran, 'Narin bizim evde yok' deyince telaşlandım. Muhammet’i Azize Kaya’nın evine gönderdim, ben de caminin orada Narin’i arıyordum. Kimse aklıma gelmedi, sadece Narin nerede diye arıyordum."

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren: "Salim’in evine o gün hiç gitmedin mi?"

Enes Güran: "Hayır, kesinlikle gitmedim."

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren: "Gece Narin’i ararken görmedin mi?"

Enes Güran: "Hayır, görmedim."

Nahit Eren, ısırık konusunu tekrar sordu.

Enes Güran: "Kolumu ısırarak koltuğa bastırdım."

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren soruyor: "İşkence altında verdiğin ifadelerde Nevzat ile ilgili yaptığın tanımlamalar ve ifadeler de bununla mı alakalı?"

Enes Güran: "Açık konuşayım. Bana Salim Güran ile ilgili sorular sorulunca işkence edildi. Nevzat ile ilgili söylediklerim doğru, köyün en pis insanıdır, kekemedir."

Mahkeme Başkanı, Enes Güran’a sordu: "Salim, 'Al bu cesedi götür' dese Nevzat yapar mı?"

Enes Güran: "Yapmaz."

Enes Güran, annesi Yüksel Güran’a işkence edildiğini ve bu görüntülerin jandarma tarafından kendisine izletildiğini hakime iletti. Ayrıca şu an hücrede kaldığını ve ailesinin bunu bilmediğini ifade etti.

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren soruyor: "Sabah, 'Narin diş fırçamı kullandı, bir şey olur mu?' sorusunu neden sordun?"

Enes Güran: "Hayatımda ilk kez karakol ve cezaevi gördüm. Cezaevinde kötü davranıyorlar, raporu merak ettim; suçsuz olduğumuzu göstermek için."

Mahkeme Başkanı, Enes Güran’ın avukatına sordu: "Cezaevi görüntülerini kim yayınladı?"

Enes Güran’ın avukatı: "Biz, ailenin güldüğü görülsün diye mi yayınlayalım?"

Mahkeme Başkanı: "Kim yayınladı o zaman?"

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Narin davasında duruşmaya 1 saat ara verildi. Duruşma, ara sonrasında Yüksel Güran’ın savunması ile devam edecek.

...

16:10 |
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Narin davasında ara bitti. Mahkeme heyeti, tanıklar ve sanıkların yerlerini alması bekleniyor. Duruşma, Yüksel Güran’ın savunması ile devam edecek.

MAHKEME BAŞKANI YÜKSEL GÜRAN'A SORMAYA BAŞLADI



Yüksel Güran: Türkçem çok iyi değil, Kürtçe biliyorum.

Mahkeme Başkanı: Önemli değil, Türkçe Kürtçe anlaşırız.

Yüksel Güran: İki oğlum gurbetten gelmişti, çok mutluydum. Kahvaltıyı hazırlayana kadar, aşağıda Arif Muzaffer ile telefonda konuşuyordu. Muzaffer de kahvaltıya geldi. Son soframız güzel oldu.

Mahkeme Başkanı: Niye 'son sofra' diyorsun?

Yüksel Güran: Çünkü bize zehir ettiler.

YÜKSEL GÜRAN İFADESİNE DEVAM EDİYOR


Yüksel Güran: Narin evde koşuyordu, bana 'gelinlik al' diyordu. Allah hakkımızı bırakmasın, bırakmadılar kızıma gelinlik alayım. Bizim düğünümüz vardı, eve geldim, Muhammet bir cihaz almıştı, şarkı söylüyordu.

Mahkeme Başkanı: Siz bunları yaptığınızda telefonunuz neredeydi?

Yüksel Güran: Telefonum hep evdeydi.

Mahkeme Başkanı: Çocuklar telefonla oynadığı için mi?

Yüksel Güran: Evet. Sonra Narin acıktığını söyledi, patates kızartması istedi. İyi ki ona patates kızarttım, kızıma verdim.

Mahkeme Başkanı: Narin’in telefonu var mı?

Yüksel Güran: Hayır, yok. Narin beni ikna etti ve Kuran kursuna gitmek istedi. Narin o evden çıktıktan sonra ben bir daha Narin’i görmedim. Enes de gece yarısı gelmişti. Ben uyumuştum. Sonra uyandığımda Enes de uyuyordu. Bir bardak su içip tekrar uyudum. Tekrar yatmaya gittiğimde Muhammet ve Eren uyanıktı ama Enes hâlâ uyuyordu. O sırada Hediye bize geldi, bayağı oturduk. Sonra Enes’in telefonu iki kez çaldı, kalktı, arkadaşıyla konuştu. O arada Enes çıktı.

Mahkeme Başkanı: Hediye geldiğinde Enes evde miydi?

Yüksel Güran: Hediye ikinci kez geldiğinde Enes uyuyordu. Enes’in telefonu çalınca uyandı. Enes gittikten sonra da biz bayağı oturduk. Saatleri bilmiyorum.

Yüksel Güran anlatmaya devam ediyor:

Yüksel Güran: Komutan bana Salim’i görüp görmediğimi sormuştu. Sonradan aklıma geldi, ben Salim’i görmüştüm.

Mahkeme Başkanı: Konuştunuz mu?

Yüksel Güran: Yemin ederim, yemin ederim konuşmadık.

Mahkeme Başkanı: Nevzat’ı gördün mü?

Yüksel Güran: Hayır.

Mahkeme Başkanı: Evin etrafında ya da dışarı çıkarken görmediniz mi?

Yüksel Güran: Hayır, yemin ederim görmedim.

Mahkeme Başkanı: Diyarbakır’da sigara bizim bildiğimiz sigara gibi anlaşılmayabilir. Burada 'sigara içiyorum' demek, esrar içiyorum anlamına gelebilir. Emin misin Enes’in içtiği sadece sigara mıydı?

Yüksel Güran: Sigaraydı.

MAHKEME BAŞKANI SORDU: NARİN'İ SEN Mİ ÖLDÜRDÜN?

Mahkeme Başkanı: NARİN’İ SEN Mİ ÖLDÜRDÜN?

Nevzat Bahtiyar’ın eşinin ifadesine göre, akşam 19.00 civarında gidip 'kim kızımı götürdüyse bari mezarı olsun' demişsiniz. Doğru mu?

Yüksel Güran: Hayır, doğru değil. Narin’in kaybolacağı aklımızın ucuna bile gelmemişti. Ben öğlen oraya gitmediğini bilmiyordum. Narin’in camiden sonra bir yere gitmediğini düşünmemiştim. Hediye’yi aradım, kızların daha gelmediğini söyledi. Aklıma halası geldi, onun kapısını çaldım. Caminin inşaat olması nedeniyle çok korktum, kafasını bir yere mi vurdu diye. Daha sonra Narin’i akşam 18.00 sıralarında gördüklerini söyleyince rahatladım. Her tarafı aramaya başladık. Nevzat’ın eşi de benimle birlikte Narin’i aramaya başladı. Bütün köy Narin’i arıyorduk. Sonra kim jandarmayı aradı bilmiyorum. Sonra dünya başımıza yıkıldı.

Mahkeme Başkanı: Yani Narin’i sen öldürmedin mi?

Yüksel Güran: Yemin ederim öldürmedim, ben kızımı nasıl öldüreyim!

Mahkeme Başkanı: Salim mi öldürdü?

Yüksel Güran: Hiç aklıma gelmedi.

Mahkeme Başkanı: Nevzat mı öldürdü?

Yüksel Güran: Belli olmuyor mu?

Mahkeme Başkanı, Yüksel Güran’a soruyor:

"Kadınlar kavgasından haberin var mı?"

Yüksel Güran: Hayır, ben ambulansın içerisindeydim. Kimseyi görmedim, sadece televizyonda duydum.

Mahkeme Başkanı: Jandarma, neden Enes’i koruduğunu düşünüyor?

Yüksel Güran: Ben lavaboya gittim. Sonra komutan bize geleceğini söyledi. İkinci gün tekrar geldi. Komutan, 'Enes’i s…' diye küfür etti. Ankara’da bir mafya ile beni tehdit ettiler. O yüzden çocuklarıma bir şey olacak diye korkuyorum.


Mahkeme Başkanı, Yüksel Güran’a soruyor:

"Narin’i Enes öldürse, Enes’i teslim eder misin?

Yüksel Güran:
Yemin ederim, teslim ederim. Engelli kızım bana bir gün 'anne' diyemedi. 5 oğlum 1 kızım vardı, Narin başkaydı, hepimiz ona ölüyorduk.

Mahkeme Başkanı: Adını o yüzden mi Narin koydunuz?

Yüksel Güran: Evet, hepimiz Narin için ölüyorduk.

Mahkeme Başkanı: Oğlun Enes’in bir kızla, bir erkekle, bir hayvanla ilişkisini gördün mü?

Yüksel Güran: Hayır, öyle bir şey yok.

Mahkeme Başkanı: Salim ailenin reisi midir?

Yüksel Güran: Salim kendi evinin, Arif kendi evinin reisidir.

Mahkeme Başkanı: Nevzat iftira mı atıyor?

Yüksel Güran: Evet.

Mahkeme Başkanı: Neden?

Yüksel Güran: Allah’tan korkmuyor. Ben Narin’in katilini istiyorum. Narin’e kefen giydirdiler.

"NAMUSUMA LEKE SÜRDÜLER, BENİ BURADA ASIN!"



Yüksel Güran, elini göğsüne vuruyor. Nevzat Bahtiyar’ı göstererek, "Namusuma leke sürdüler. Beni burada asın. Bunun yüzüne bakın. Beni artık öldürün!" dedi.



ARİF GÜRAN SALONDAN ÇIKTI

Savcı: Enes ikinci kez nakavta çıktı

Savcı, Yüksel Güran’a Enes’in ifadesini sordu.

Yüksel Güran: Enes yanlış söylemiş.

Savcı: Enes yalan söylüyor yani?

Yüksel Güran: Hayır.

Savcı: Enes ile Hediye karşılaştı mı?

Yüksel Güran: Enes görmediğini söylüyor.

Diyarbakır Barosu’ndan avukatlar Yüksel Güran’a sormaya başladı,

"Nevzat Bahtiyar’ın evine giderken eşi ile karşılaştınız mı?"

Yüksel Güran: Ben Narin’i arıyordum, o da arkamdan gelip beni teselli ediyordu.

Avukatlar: 'Hanginiz kızımı götürdü?' diye bir söyleminiz oldu mu?

Yüksel Güran: Hayır.


Diyarbakır Eski Baro Başkanı Nahit Eren, Yüksel Güran’a soruyor:

"Daha önce böyle bir duruşma gördünüz mü?

Mahkeme Başkanı araya girdi: Ben görmedim, o nasıl görsün.

Nahit Eren devam ediyor:

50’ye yakın baro başkanı da burada. Hepimiz Narin için buradayız.

Yüksel Güran, ağlamalı bir ses tonu ile,

"Allah hakkını bırakmayacak."

Nahit Eren: Senin bir kızın öldü, diğerini öldürdüler.

Yüksel Güran: Beni de öldürdüler.

Nahit Eren: Ben senin vicdanına sesleniyorum. Bu dosyayı görüyor musun? Ben otopsisine girdiğimden beri, bu etiketleri evdeki kızlarım yaptı. Narin’in katilleri çıksın diye.


Diyarbakır Baro Eski Başkanı Nahit Eren, Yüksel Güran’a soruyor:

"Sen ifadende mor eşarptan bahsettin. O eşarp nerede?"

Yüksel Güran: İmam buna benzediğini söyledi, ben de emin değildim.

Nahit Eren: O eşarp nerede?

Yüksel Güran: Şu anda da evdedir.

Nahit Eren: Sen nerede buldun?

Yüksel Güran: İmam bize geldi, Narin’in üzerinde mor etek ve mor eşarp olduğunu söyledi. Desteden sonra eteği ve eşarbı çıkarttığını söyledi.

Diyarbakır Barosu eski Başkanı Nahit Eren, Yüksel Güran’a soruyor:

"Muhammet ve Enes beraber mi eve geldi?"

Yüksel Güran: Hayır, Muhammet yanında değildi.

Nahit Eren: Son kez vicdanına sesleniyorum.

Yüksel Güran: Yemin olsun, 2 kez geldi.

Nahit Eren: Yemin etmene gerek yok. Saat 15.00’ten önce Hediye nerede olduğunu söyledi mi?

Yüksel Güran: Hayır, anlatmadı.

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Yüksel Güran’a soruyor:

"Sizin evinizde bir insan kanı bulundu ama kime ait olduğu tespit edilmedi. Merdivenden alınmış. İnsan kanının kime ait olduğu tespit edilemedi çünkü zaman geçti. Merdivenlerde bulunan bir kan örneğini diyorum, taştakini demiyorum."

Yüksel Güran: Tahir Kaya’nın burnu kanamış, baya kan dökülmüş, hiç haberim bile yoktu o kandan.

NAHİT EREN'İN SORUSU BİTTİ, DİYARBAKIR BAROSU'NDAN BAŞKA BİR AVUKAT YÜKSEL GÜRAN'A SORU SORMAYA BAŞLADI

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan bir avukat, Yüksel Güran’a soruyor:

"Maşallah Güran’ın saat 17.00-18.00 sıralarında gördüğünü söylediler. Siz anne olarak sormadınız mı?"

Yüksel Güran: Jandarma bana söyledi… (konuşmasını tam anlayamadım)

Avukat: Maşallah’ı yanıma çağırdım demiştiniz. Siz sonra sormadınız mı?

Yüksel Güran: Maşallah kanıtı olduğunu söylemişti.

Yüksel Güran, Nevzat’a dönerek, "Bu çocuklarımın üzerine atıyor" dedi. "Yemin ederim, biz görmedik."

Yüksel Güran, Nevzat’a dönerek, "Bu şerefsiz evimize gelmedi" dedi.

Mahkeme Başkanı soruyor:

"Kimseye 'Nevzat, Narin’e para veriyor' dediniz mi?"

Yüksel Güran: Hayır, torununa veriyor diye Narin’e de mi verdi dedim acaba.

Mahkeme Başkanı: Daha önce yapar mıydı?

Yüksel Güran: Bilmiyorum.


Salim Güran’ın avukatı, Yüksel Güran’a soruyor:

"Narin hiç o araca bindi mi?"

Yüksel Güran: 14 Temmuz’da bindi.

Salim Güran'ın avukatı: Nevzat hiç senin evine gelir miydi?

Yüksel Güran: Hayır, Nevzat gelemezdi.

Avukat: Nevzat’ın eşi geliyor muydu?

Yüksel Güran: Allah belasını versin, suları yoktu, her gün gelip su alırdı.

Mahkeme Başkanı araya girdi: Yüksel Hanım, ciddi bir husumet yok. Bir de iyilik yaptık diyorsunuz. O zaman özür dileyerek soruyorum, özür diledik diye haberlere düştük ama yine sorayım: Nevzat’ın üçünüzle bir ilişkisi var mı?"

Mahkeme Başkanı, Yüksel Güran’a soruyor:

"Nevzat’ın, Enes veya başka biri ile ilişkiye girdiğinizi duydunuz mu?"

Yüksel Güran: Hayır, kim dediyse Allah belasını versin.

Mahkeme Başkanı: Ben soruyorum, bana niye beddua okuyorsun?

MAHKEME BAŞKANI: NARİN NE GÖRDÜ? BİZ DE KÖY YERİNDE BÜYÜDÜK

Yüksel Güran’ın sorgusu bitti.

Son sözü, "Narin’in katilini istiyorum” oldu.

Mahkeme Başkanı Yüksel Güran’a bir soru daha soracağını söyledi:

"Narin, görmemesi gereken başka bir şey görmüş olabilir mi? Köy yerinde vakit boldur, biz de köyde büyüdük. Köye yabancı araç gelince takip edilir, dedikodu yapılır. Narin, 5 dakika içerisinde öldürülmeden önce Nevzat’tan ya da Salim’den bir şey görmüş mü?"

Yüksel Güran: Hayır, hiçbir şey duymadım.

ŞİMDİ SALİM GÜRAN GETİRİLDİ

...

Mahkeme Başkanı, Salim Güran’ın kimlik tespitini yapıyor.

Salim Güran: Aylık kazancım ortalama 50 bin lira

Gündem Haberleri