Milli Eğitim Bakanı Tekin, Cumhuriyet'in kuruluş yıllarındaki laiklik anlayışını eleştirerek, "Laiklik anlayışının 1940'lı yıllarda camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek ve vatandaşa Kur'an öğrenimini yasaklamak olduğunu" söylemişti.
Bu ifadelerin ardından, TGRT'deki programda karşı karşıya gelen gazeteciler Cem Küçük ve Murat İde arasında sert bir polemik yaşandı.
"Muhafaza etmek başka bir şey, ahıra çevirmek başka bir şey"
Programda Cem Küçük, Atatürk dönemine ve özellikle CHP'nin iktidarı altında camilerin ahıra çevrildiğini iddia ederek şunları söyledi, "CHP'liler camileri ahıra çevirdi" şeklindeki açıklamalarına devamla, "Atatürk döneminde de 30'larda ve 40'larda bazı camiler gereksiz yere ahıra çevrilmiştir. CHP'liler bile kabul etti, hepsi kabul ediyor" dedi.
Murat İde, Küçük'ün bu iddialarına tepki gösterdi ve dönemin koşullarına dikkat çekerek, "Orada silahların, soğuk şartlarda hayvanların muhafaza edilmesi başka bir şey, ahıra çevirmek başka bir şey." dedi.
"Atatürk bilmem ne... Söyleyecek bir şeyin yok, Atatürk,"
Tartışmanın daha da büyümesinden sonra Cem Küçük'ün Atatürk dönemine yönelik eleştirileri üzerine Murat İde, sinirlenerek şunları dile getirdi, "Yapma Cem, yalan söylüyorsun! Mustafa Kemal Atatürk hakkında böyle bir iddiada bulunamazsın!" şeklinde sert bir çıkışta bulundu. Küçük, "Atatürk bilmem ne... Söyleyecek bir şeyin yok, Atatürk," diyerek karşılık verdi. İde ise "Yalan söylüyorsunuz, Atatürk'e tek bir laf edemezsiniz. Orada Hz. Peygamber'in kutsal emanetleri saklanıyor, 'kapıya kilit vuruldu' diyorsunuz."
"Hepiniz 16 Temmuz sabahı Atatürkçü oldunuz"
Küçük, CHP'nin dindar kesimlere yönelik baskıları ve uyguladığı yasakları hatırlattı ve şu ifadelere yer verdi,
"Bu ülkede camiler kapatıldı, başörtüsü yasağı yapıldı, dindar insanlara zulmetti CHP," diyerek bir kez daha sert eleştirilerde bulundu. İde ise buna karşılık, "Atatürkçülüğe sarılacağım, çünkü hepiniz 16 Temmuz sabahı Atatürkçü oldunuz. Ne çabuk unuttunuz?" diyerek, kendi geçmişine atıfta bulundu. İde, ayrıca Küçük'ün geçmişteki eylemlerine ve imza kampanyalarına karşılık olarak, "Ben üniversitede o insanlarla beraber eylem yaptım. Sen daha o zaman çocuktun."
Tartışma, Atatürk'ün mirası ve Türkiye'deki laiklik anlayışı üzerinden yapılan karşılıklı eleştirilerle son buldu.