30 yıl önce bugünü gördüler: 1995'te 2025 için öngörülenler ve olanlar

BBC'nin, "Yarının Dünyası" adlı programında, dönemin ünlü bilim insanlarından Prof. Stephen Hawking de yıllar sonrasına dair görüşlerini paylaşmış ve geleceğin getireceği büyük değişimlerin hem heyecan verici hem de endişe verici olabileceğini vurgulamıştı. O zamanlar yapılan tahminlerin ne kadar doğru çıktığını incelemek, günümüzün teknolojik ve toplumsal gelişmelerini anlamak açısından oldukça ilginç olarak değerlendiriliyor.
İnternetin geleceği: Siber kaos beklentisi
1995'te internet, hızla yayılmaya ve hayatın her alanını etkilemeye başlamıştı. Yarının Dünyası ekibi, internetin kontrolünü büyük şirketlerin ve bankaların ele geçireceğini ve bunun sonucunda dev bir "süper ağ"ın kurulacağını öngörmüştü. Bu ağ, hükümetlerin ve özel sektörün ellerinde sıkı bir denetim altına alınacak, internetin kullanımı kısıtlanacaktı. Bununla birlikte, hackleme eylemleri, geliştirilen virüsler ve hatta internetin yol açacağı isyanlar gündeme gelecekti.
Bugün, bakıldığında; bu tahminlerin bazıları gerçeklemişken bazıları henüz gerçekleşmedi. İnternet, büyük ölçüde açık kalmaya devam etti ve isyanlar, kaoslar yaşanmadı ancak hacker saldırıları dünya çapında birçok kişiye ve kuruluşa zarar verdi. Devletlerin desteklediği hacker gruplarının varlığı1995’te öngörülmemiş bir gelişme olarak dikkat çekti. Siber güvenlik, günümüzün en önemli alanlarından biri haline gelirken; kripto paralar ve blockchain teknolojileri de geleneksel bankacılığa karşı yeni bir alternatif olarak ortaya çıktı.

Uzay madenciliği ve çöplerle mücadele
Programın bir başka öngörüsü, uzay madenciliğinin gelecekte oldukça kârlı bir sektör haline geleceğiydi. 2025'te, Dünya'ya yakın asteroitlerden değerli metallerin çıkarılacağı ve bu sektörün hızla büyüyeceği tahmin ediliyordu. Ayrıca, uzay çöplerinin astronomik bir boyuta ulaşacağı ve astronotlar için ciddi tehlike oluşturacağı öngörülmüştü. Uzay çöpleriyle mücadele etmek için dev bir köpük jelinin kullanılacağı, bu sayede çöplerin toplanıp kontrol altına alınacağı iddia ediliyordu.
Bugün, uzay madenciliği henüz öngörüldüğü kadar gelişmiş değil ancak, uzay çöpleri ciddi bir problem oluşturuyor ve bu alanda çeşitli çalışmalar yürütülüyor. Hologramlar ya da süper köpük jelleri gibi çözümler hala hayal olmaktan öteye geçmedi fakat uzay çöpleriyle mücadele için bazı yeni teknoloji ve projeler gündemde.
Cerrahi devrim: Robotlar ve hologramlar
1995’te cerrahinin geleceği, hologramlar ve robotlar ile şekillendirilecekti. Yarının Dünyası programı, cerrahların başarı oranlarını yayımlayacakları, hastaların hologramlarını gönderecekleri bir geleceği tasavvur etti. Bu dönemde, cerrahlar mekansal eldivenler kullanarak ameliyat yapacak ve robotlar onların hareketlerini mükemmel şekilde taklit edecekti.
Günümüzde cerrahinin tam anlamıyla bu şekilde bir devrim yaşandığını söylemek mümkün olmasa da, robotlar cerrahiden önemli bir yardımcı unsur haline geldi. Özellikle robotik cerrahi, çok daha hassas ve başarılı operasyonların yapılmasına olanak tanıyor. Hologramlar henüz hastaların yerini alacak kadar yaygınlaşmamış olsa da, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojileri tıp alanında önemli bir potansiyel taşıyor.

Hızlı seyahat ve akıllı hoparlörler
Yarının Dünyası’nın bir başka tahmini ultra hızlı seyahatin ve akıllı hoparlörlerin yaygınlaşmasıydı. Programda, ailelerin sanal gerçeklik gözlükleri ve akıllı hoparlörlerle iletişim kuracağı ve ultra hızlı seyahat ile mesafelerin kısalacağı öngörülmüştü. Ancak bugün, ultra hızlı seyahat hala hayal olmaktan öteye gitmedi. Bununla birlikte, sanal gerçeklik gözlükleri, akıllı hoparlörler (Siri, Alexa vb.) ve diğer benzer teknolojiler günlük hayatımızın bir parçası haline geldi.

Kola takılan mikroçipler ile bankacılık
Programda bir başka ilginç tahmin, insanların kollarına takılacak mikroçiplerle bankacılık işlemleri yapabilecekleri yönündeydi. İnsanlar, bu mikroçiplerle para çekebilecek ve alışveriş yapabilecekti. Gerçekten de günümüzde benzer bir teknoloji kullanılmaya başlandı. Çeşitli ödeme sistemleri, parmak izi taraması ve yüz tanıma teknolojileri ile güvenli ödeme yöntemlerini yaygınlaştırdı. Bununla birlikte, vücuda takılan mikroçiplerin bankacılık sistemlerinde kullanımı henüz çok yaygınlaşmış değil.
2055: Teknolojinin geleceği
Gelecek 30 yıl için yapılan tahminlerde farklı fütüristler (gelecekçiler), insanları bekleyen değişimleri farklı alanlarda öngörüyorlar. Tracey Follows, büyük teknoloji şirketlerinin yükselişini ve insanların bilinçli şekilde birbirine bağlanacağı bir geleceği işaret ediyor. İnsan ve teknolojinin birleşmesiyle fikir paylaşımının daha hızlı ve etkili bir hale geleceğini söylüyor. Tom Cheesewright ise malzeme bilimi ve biyomühendisliğin önümüzdeki yıllarda en heyecan verici gelişmeleri yaratacağını, bu alanlarda yapılacak yeniliklerin dünyayı değiştireceğini belirtiyor. Biyomühendislik, insanlığın karşı karşıya olduğu küresel sorunları çözme potansiyeline sahip.
"Bu değişimler heyecan verici olduğu kadar, endişe verici"
1995 yılındaki Yarının Dünyası programının tahminleri, genel olarak büyük ölçüde doğru çıkmasa da, bazı konularda şaşırtıcı bir doğruluk payı taşımış oldu. Teknolojinin hızlı gelişimi, yaşam şeklimizi köklü bir şekilde değiştirdi. Ancak teknolojinin ilerlemesi, insanlık için hem fırsatlar hem de zorluklar barındırdı. Prof. Stephen Hawking'in 30 yıl önce söylediği gibi, bu değişimler heyecan verici olduğu kadar, endişe verici de olabilir.