Filipinler, Gana, Hindistan ve Sri Lanka uyruklu 35 erkek İskoçya'da "yeni nesil" kölelikle sınanıyor

Filipinler, Gana, Hindistan ve Sri Lanka uyruklu 35 erkek İskoçya'da "yeni nesil" kölelikle sınanıyor
İskoç balıkçı teknelerinde 'köle gibi muamele görüyorlar'

BBC'nin yaptığı araştırmaya göre ucuz ve esir işçiler dehşeti yaşıyor.

Dünyanın dört bir yanından onlarca işçinin, küçük bir aile işletmesi olan İskoç balıkçılık firmasında çalışmak üzere İngiltere'ye kaçırılmış olabileceği gündeme geldi.

Filipinler, Gana, Hindistan ve Sri Lanka uyruklu 35 erkek, 2012-2020 yılları arasında İçişleri Bakanlığı'na yönlendirildikten sonra modern köleliğin mağduru olarak tanındı.

İşçilerin, İskoçya'nın güney kıyısındaki Annan kasabasında bulunan Nicholson ailesine ait TN Trawlers ve kardeş şirketlerinde çalıştığını gündeme getiren BBC, yaptığı haberin devamında TN Grubunun, modern kölelik veya insan ticareti iddialarını reddettiğini ve çalışanlarının iyi muamele gördüğünü ve iyi ücret aldığını söylediğine de değindi.

Bilindiği üzere söz konusu şirket, uzun süredir devam eden iki cezai soruşturmanın odak noktasıydı ancak insan ticareti veya modern kölelikle ilgili hiçbir davada yargılanmadı.

TN Trawlers'ın baş yöneticisi Thomas Nicholson aktif soruşturma altındayken, TN Group şirketleri dünyanın dört bir yanından yeni çalışanlar almaya devam etti.

Tüm bunlardan yola çıkarak, pek çok modern köle olan isimden sadece biri olan Filipinli Joel Quince'in serüveninden de bahsedelim.

MODERN KÖLE JOEL QUINCE'NİN SERÜVENİ

jq0.png

Deneyimli balıkçı Joel Quince, 2012 yılında Heathrow Havaalanı'na indiğinde 28 yaşındaydı ve TN trol gemilerinde güverte elemanı olarak iş bulmanın heyecanını yaşıyordu.

Joel'in binlerce mil uzakta, Filipinler'de genç bir ailesi vardı. İngiltere'de çalışarak iyi bir gelir elde etmeyi bekliyordu. 48 saatlik bir hafta için ayda 1.012 dolar ödeme alacaktı.

Londra'dan Carlisle'a giden bir otobüse binmişti ve orada, sahibinin oğlu Tom Nicholson Jr. tarafından alındığını söyledi.

“Tekneye gitmek üzere yola çıktığımızda bize, 'Belgelerinizi bana vermeniz gerekiyor' dediler. Ben de hiç tereddüt etmeden tüm belgelerimi kendilerine verdim” dedi.

Joel, daha sonra doğrudan balık tutma alanına götürülüp çalışmaya başladığını söyledi ancak teknesinin Mattanja değil Philomena olduğunu görünce şaşırdığını, zira Mattanja vizesinin şartlarına göre üzerinde çalışmaya yetkili olduğu tek tekne olduğunu ifade ederek, "Bu benim için zaten şüpheli bir durumdu," sözlerine vurgu yaptı.

Kendisine söylenen 48 saatlik çalışma haftası yerine, Philomena'nın balık tutmaya gittiği dönemde haftada 7 gün, günde 18 saat çalıştığını iddia ediyor.