Bakan Şimşek TÜSİAD Toplantısında Açıklamalarda Bulundu

Bakan Şimşek TÜSİAD Toplantısında Açıklamalarda Bulundu
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TÜSİAD Yüksek İstişare Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek TÜSİAD Yüksek İstişare Toplantısı'nda açıklamalarında bulundu. Şimşek'in ekonomi ve ekonomi politikları ile ilgili açıklamalarından satır başları ise şöyle:

"Programın temel hedefleri belli. Türkiye'nin yapısal dönüşümü ele alıyoruz. En önemli hedeflerimizden bir tanesi sürdürülebilir büyüme hedefleridir. Bu resimde de göreceğiniz gibi hala yüksek ve çok daha dengeli sürdürülebilir büyüme patikasına doğru Türkiye ekonomisi yol aldı.

Dengesizliklerin giderildiği sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme sürecinin arifesindeyiz. Geçen sene bu vakitlerde iç talep çok güçlüydü. büyümeye 10 puan daha fazla katkı sağlıyordu. Bu da yüksek enflasyon ve cari açık anlamına geliyordu.

İç talebin makul düzeyde devam ettiği ve küresel konjonktürde iyi büyüme patikasıyla karşı karşıyayız. Diğer programın önemli hedefi sürdürülebilir cari açık. Geçen sene program öncesi % 6 civarındaydı. Bunu nisan ayı itibarıyla yüzde 2'ye kadar düşürdük. Cari açığın milli gelire oranı yüzde 2.5 altına düşecek büyük ihtimalle.
Yüzde 2.5 altındaki cari açık dış borcun milli gelire oranını aşağı patikaya evirdiği gibi kalıcı rezervin önünü açmaktadır. Cari açığı endişe kaynağı olmaktan çıkaracağız.

Diğer konu mali disiplinin yeniden tesis edilmesi. Geçen sene büyük depremin etkisi, seçimler, yakın coğrafyadaki sorunların yansıması çok yüksek bütçe açığıyla bizi karşı karşıya bıraktı. Son 20 yılın bütçe açığın milli gelire oranı yüzde 2.4 Geçen sene tedbir almasaydık açık yüzde 10'a evrilebilirdi.
Biz çok güçlü tedbirler aldık geçen sene. Bütçe açığını iki hane yerine yüzde 5.2 düzeyine çektik. Gelişmekte olan ülkelerin 2023'teki ortalama açığı yüzde 5.5. Türkiye o açıdan AK Parti hükümeti dönemlerinde kendisine benzer ülkelere oranla bütçe disiplini konusunda çok güçlü duruşa sahip olduğunu altını çizmek istiyorum.
Depremin gerektirdiği harcamaları bir kenara bırakırsanız mali disiplinde bir sorun yok. Açığın kendisi bir etki yaratıyor ve enflasyonla mücadelede açığı aşağı çektirdiğimiz takdirde Merkez Bankası'nın elini güçlendirmiş olacağız.
Mali disiplinin tesis edilmesindeki çabamızı borç sürdürebilirliği sorunuyla ilişkilendirmemek lazım. Türkiye'nin AB tanımlı genel devlet borcunun milli gelire oranı yüzde 28.5
Bize benzer ülkelerde bu oran yüzde 70 civarı.
Bu dönemde kur riskini azalttık. Döviz ve altın cinsinden borç stoku içinde payını azaltıyoruz. Borçlanmanın vadesini artırıyoruz.
Kamunun bilançosunu tekrar güçlü şekilde konumlandıracağız. Türkiye'nin rezerv pozisyonu diğer önemli konu. Tarihte eşi benzeri görülmemiş bir hızla karşı karşıyayız.

İşsizlik oranları son 10 yılın en düşük düzeyinde.

Bazı programlar ve bazı birimler kapatılacak. Maliye Bakanlığı olarak buna başladık bile. Benzer çalışmaları tüm bakanlıklardan istedik. Gıda arzı yeşil dönüşüm ve OSB'lerin ulaşımına kaynak yönlendireceğiz.

Vergi politikalarında kayıt dışılıkla mücadelede amansız bir mücadeleye başladık. Ülkedeki tüm vergi mükellifleri yapay zeka denetimciler tarafından denetlenebilmesi için çalışmalara başladık. Vergilendirilmemiş alan bırakmamak amacımız. Yük dar gelirliye binmeyecek.

Önümüzdeki ay çok büyük ihtimalle enflasyon yüzde 60; sonraki ay yüzde 50 civarına; ondan sonraki ay da 50'nin altına inebilir. Ondan sonra yılı Merkez Bankası'nın hedefi olan yüzde 38 civarında kapatmayı ümit ediyoruz. Yüzde 42'ye kadar bir bandımız var.
Gelecek sene hedefimiz enflasyonu yüzde 20'nin altına çekmek.
Bunun için sadece sıkı maliye politikalarının yetmeyeceğini biliyoruz.
Enflasyon beklentilerinde ciddi iyileşme var. Henüz program hedefleriyle tam örtüşmüyor ama önümüzdeki aylarda enflasyondaki ciddi düşüşlerden sonra piyasa beklentileriyle toplumun beklentileriyle hedeflerimiz arasında yakınlık olacağını düşünüyoruz.
"