Morgan Stanley: Türkiye Ekonomisi 2025'te dönüm noktasına geliyor

Morgan Stanley: Türkiye Ekonomisi 2025'te dönüm noktasına geliyor
Amerikalı yatırım bankası Morgan Stanley, gelişmekte olan piyasalara dair 2025 tahminlerini içeren bir rapor yayımlayarak Türkiye ekonomisinin önemli bir dönüm noktasında olduğunu vurguladı.

Morgan Stanley raporunda, Türkiye’nin enflasyonunun 2025 yılına kadar yüzde 20 seviyelerine gerileyeceği ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirimlerine 2024’te başlaması beklendiği yer aldı.

EKONOMİK DÜZENE YÖNELİK ÖNEMLİ ADIMLAR

Morgan Stanley, Türkiye’nin ekonomi yönetiminin sıkı bir makroekonomik politika uygulayarak makro dengesizlikleri azalttığını ve dış ekonomik tamponları güçlendirdiğini belirtti. Banka, bu politikaların Türkiye’de yerli ve yabancı güvenini artırdığını, dolarizasyon oranlarının önemli ölçüde düştüğünü ve yabancı sermaye girişlerinin arttığını ifade etti.

Özellikle döviz korumalı mevduatlar (KKM) konusunda büyük bir düşüş yaşandığına dikkat çeken Morgan Stanley, bu mekanizmanın Ağustos 2023’te 140 milyar dolar civarındayken, Eylül 2024 itibarıyla 38 milyar dolara indiğini belirtti. Ayrıca, Türk lirası mevduatlarının toplam mevduatlar içindeki payı yılbaşından bu yana 13,6 puan artarak yüzde 56 seviyesine yükseldi. Türkiye’nin dış borçları ve cari açıkta da önemli iyileşmeler gözlemlendi.

DIŞ DAYANIKLILIĞIN ARTIŞI: KREDİ NOTU ARTIŞI

Türkiye’nin dış dayanıklılığını artıran bir diğer önemli gelişme ise uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin kredi notunu artırması oldu. Morgan Stanley, bu yıl üç büyük derecelendirme kuruluşunun Türkiye'nin kredi notunu iki kademe birden yükselttiğini vurguladı.

BÜYÜME VE TALEP DİNAMİKLERİ

Raporda Türkiye’de iç talepteki yavaşlamaya dikkat çekilerek, ilk çeyrekte yüzde 5,3 büyüyen reel GSYİH'nın ikinci çeyrekte yüzde 2,5’e gerilediği belirtildi. Bu gelişme, iç talep ile dış ticaretin daha dengeli bir kompozisyona doğru kaydığını gösteriyor. Üçüncü çeyrekte de ekonomik faaliyetlerin yavaşlamaya devam ettiği ifade edilirken, sanayi üretiminin daralma eğiliminde olduğu ancak perakende satışlarda ve tüketici güveninde toparlanma yaşandığı aktarıldı.

ENFLASYONUN YAVAŞLAYAN SEYRİ

Morgan Stanley, Türkiye'nin enflasyonunun önemli bir dönüm noktasına geldiğini ve çekirdek enflasyonun parasal sıkılaştırmaya olumlu yanıt verdiğini belirtti ancak hizmet sektöründeki enflasyonun yüksek kalmaya devam ettiği ifade edildi.

KİRA VE EĞİTİM HİZMETLERİNE DE YER VERİLDİ

Özellikle, kira ve bazı eğitim hizmetlerine yönelik fiyat kontrollerinin kaldırılmasının hizmet enflasyonunu artırdığı, bununla birlikte iç talebin ve yüksek enflasyon beklentilerinin de bu durumu pekiştirdiği aktarıldı.

BANKANIN BEKLENTİSİ

Banka, Türkiye’de 2025 yılı itibarıyla enflasyonun yüzde 20’nin altına inmesini ve liranın reel olarak değer kazanmasını bekliyor. Ayrıca, asgari ücret artışı ve enerji fiyatlarında beklenen zamların bu süreçte etkili olacağına dikkat çekiliyor.

FAİZ İNDİRİM DÖNGÜSÜ BAŞLIYOR

Morgan Stanley, Türkiye’de faiz indirimi sürecinin 2024 yılının sonlarına doğru başlayacağını öngörüyor. TCMB'nin son enflasyon raporunda yaptığı revizyonlara dikkat çeken banka, 2025 yılı için enflasyon tahmininin yüzde 21 olarak belirlendiğini, 2026’da yüzde 12’ye gerilemesini beklediğini belirtti. Bu, Türkiye’nin ekonomik görünümünde daha gevşek bir para politikasına geçişi işaret ediyor ancak, faiz indirimi yapılırken sıkı parasal duruşun devam etmesi ve makro ihtiyati önlemlerin büyük ölçüde geçerli kalması bekleniyor.

Morgan Stanley, Türkiye'nin ekonomik reformlarının ve dış ekonomik denklemlerin, ülkenin gelecekteki büyüme ve enflasyon hedefleri açısından önemli bir fırsat sunduğunu ancak enflasyonun düşüşü ve faiz indirimi döngüsüne geçişin yavaş bir süreç olacağını öngörüyor.

PEKİ FAİZ İNDİRİMİ NEDİR, NE İŞE YARAR?

Faizlerin düşmesi borçlanmayı ve harcamayı daha cazip hale getirir. Böyle olunca da piyasadaki talep artar ve ekonomik aktivite canlanmış olur ama orta direk diye tabir edilen kesim borç döngüsüne girer. Talebin artması, fiyatlar üzerindeki baskıyı artırarak enflasyonu yükseltebilir. Döviz kuru ve ihracat-ithalat dengesinin değişmesi beklenir.

Kaynak:Haber Merkezi