Türkiye’nin borç stoku: Gelecek ipotek altında
Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, bu rakam 2023 yılı sonuna göre yüzde 28’lik bir artışı ifade ediyor. Borçların büyük bir kısmı, 4 trilyon 374 milyar lirası iç borçlardan, 4 trilyon 275 milyar lirası dış borçlardan oluşuyor. Özellikle iç borç stokundaki artış dikkat çekici; dokuz ayda 1 trilyon 165 milyar lira yükseldi.
Devletin borç stokunun yaklaşık yüzde 59’u döviz cinsinden. Yılbaşından bu yana döviz kurlarında yaşanan yüzde 16’lık artış, borç stokunun toplamda yüzde 10 oranında yükselmesine yol açtı. Ekonomi yönetimi, borçların milli gelire oranının diğer ülkelere göre daha düşük olduğunu öne sürse de, CHP Meclis Grubu’nun hazırladığı rapor, diğer ülkelerin Türkiye’ye nazaran daha düşük faiz oranlarıyla borçlandığını gösteriyor.
Örneğin, Fransa’nın devlet borcu milli gelirin yüzde 111’ine denk gelirken, yıllık faiz oranı sadece yüzde 3.
Almanya’nın borçluluk oranı yüzde 62, faizi ise yüzde 2,2; ABD’nin borç oranı ise yüzde 122 iken faiz oranı yüzde 4,2. Türkiye ise yıllık ortalama yüzde 45 civarında bir faiz oranıyla borçlanmak zorunda kalıyor.
Buna ek olarak, Türkiye’de borçlanma süreleri oldukça kısa. Bu durum, Hazine’nin sık sık borç yenilemesi gerektiği anlamına geliyor. Bütçenin faiz dışı açık vermesi nedeniyle, devlet hem ana parayı hem de faizleri ödemek için sürekli yeni borç almak zorunda kalıyor.
Ödenmesi gereken toplam faiz miktarı 7,4 trilyon lira. Bunun 7,1 trilyon liralık kısmının önümüzdeki üç yıl içinde bütçeden karşılanması gerekiyor. Bu yılın ilk dokuz ayında devlete ödenen faiz miktarı 912 milyar lira oldu ve yıl sonuna kadar bu rakam 385 milyar liraya çıkacak. 2025’te 1 trilyon 950 milyar, 2026’da 2 trilyon 282 milyar, 2027’de ise 2 trilyon 519 milyar lira faiz ödemesi yapılması bekleniyor.
Türkiye’nin borç yükü, geleceği ipotek altına alırken, bu sorunun nasıl çözüleceği merak konusu.