CHP'li belediyelere operasyon sonrası AKP kulislerinde "hukuki gerekçe" itirafı

CHP'li belediyelere operasyon sonrası AKP kulislerinde "hukuki gerekçe" itirafı
CHP'li belediyelere operasyon sonrası AKP içindeki şüpheci bakışlar artarken, "kandırıldık" duygusu yeniden gündeme gelebilir. Partideki bazı isimlerin hukuki gerekçeleri ise yetersiz bulurken bu siyasi operasyonların kime yaradığı da sorgulanıyor.

Nefes yazarı Nuray Babacan, son dönemdeki kayyım atamaları ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın tutuklanmasının ardından AKP kulislerinde konuşulanları kaleme aldı. Babacan, özellikle DEM Partili ve CHP'li belediyelere yönelik kayyım atamaları ile ilgili dikkat çeken bir analiz yaptı. Babacan'a göre, belediyelere yönelik operasyonların, “açılım süreci ve barış dili” gibi yaklaşımlar sonrası gerçekleşmesinin, iki ayrı kanadın işinin olduğu yönünde iddialara yol açtığını belirtti.

"AKP içinde CHP'li belediyelere yapılan operasyonlar hukuki bulunmuyor"

Babacan, "Bu tavrın, orta vadede Erdoğan’a ve AKP’ye yaramayacağı, dezavantaja dönüşebileceğini düşünenler, 'ortada bir gariplik var, gerekçeler hiç mantıklı değil' yorumları yapıyorlar. Bütün bunların ‘şimdi ve arka arkaya’ yapılmasının ‘genel siyasi bakışla uyumlu olmadığı ve hukuki de olmadığı’ yorumlarına da rastlanıyor" şeklinde önemli bir değerlendirme yaptı.

"Yeniden "kandırıldık" duygusu yaşanabilir"

Özellikle iktidar partisi mensuplarının, yaşanan gelişmelerin ardından yeni bir “kandırıldık” duygusu yaşayabileceklerinden de söz edildiğini ifade eden Babacan, AKP içinde şüpheci bir bakış açısının güçlendiğini belirtti. Babacan, tutuklamalar ve kayyım atamalarının AKP'nin kendi içinde bir karışıklığa yol açıp, partililer arasında güvensizlik oluşturabileceği iddiasını paylaştı.

Babacan AKP kulislerinden aktardığı bilgileri şöyle yorumladı:

"İktidar mensupları bile ‘belediye operasyonlarıyla kayyum uygulamalarını’ bir yere oturtamıyor. Siyasi olduğu düşünülen bu faaliyetlerin nedenleri konusunda ilginç değerlendirmeler var.

"AKP'de kayyumcu görüşle barış dili görüşü aynı akıl değil"

Öncelikle, ‘açılım süreci, barış dili’ gibi yaklaşımlarla, belediyelere operasyon düzenleyenlerin ‘aynı akıl’ olmadığı iddia ediliyor. İki ayrı kanadın işi gibi.

Bu tavrın, orta vadede Erdoğan’a ve AKP’ye yaramayacağı, dezavantaja dönüşebileceğini düşünenler, 'Ortada bir gariplik var, gerekçeler hiç mantıklı değil' yorumları yapıyorlar.

Bütün bunların ‘şimdi ve arka arkaya’ yapılmasını 'genel siyasi bakışla uyumlu değil, hukuki de değil' sözleriyle değerlendiren siyasiler, şüpheci bakış açısına sahip.

Parti içinde "Bu operasyonlar kime yarıyor" endişesi hakim

Bütün bunlar, 'Kime operasyon çekiliyor? Yapılanların sonuçları kime yarar?' sorusunun sorulmasına neden oldu. Bir dönem FETÖ’nün yaptığı tüm hukuksuz faaliyetler kendilerine anımsatıldığında sessiz kalan iktidar partisi mensuplarının, yeni bir ‘kandırıldık’ duygusu yaşama olasılığından bile söz ediliyor.

İktidar partisi kulislerinde, yapılanları açıktan destekleyen de yok, açıktan itiraz eden de... İtiraz etmemelerine şaşırmadık ama en azından iktidar medyasının ‘sorgulamayan coşkulu tavrına’ sahip değiller.

Hukuki gerekçeler yeterli bulunmuyor, siyasi hesapların kime yaradığından da emin değiller…"

Kaynak:haber merkezi-nefes