Eğitim Sen’den ÇESED tepkisi: "Laik demokratik yaşamın önüne barikat koyamazsınız"

Eğitim Sen’den ÇESED tepkisi: "Laik demokratik yaşamın önüne barikat koyamazsınız"
Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube, Bornova’da 99 okula ÇEDES kapsamında din görevlilerinin atanmasına yönelik basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, “Laik demokratik yaşamın önüne barikat koyamazsınız buna izin vermeyeceğiz" denildi.

Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okullara gönderilen yazı ile Çevreme Duyarlıyım ve Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesi kapsamında 99 okula din görevlisi atandı.

Okullara; imam, hatip, vaiz, müezzin ve kuran kursu öğreticisi görevlendirildi. Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube konuyla ilgili Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen basın açıklamasını Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube adına Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube Sekreteri Burhan Çiçek okudu.

Çiçek, “Eğitim-Sen olarak bizler; ÇEDES projesini laik eğitime, laik yaşama bir müdahale olarak görüyoruz. ÇEDES projesi ve buna benzer protokoller, Anayasadaki laiklik ilkesine açıkça aykırılıklar taşımaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı Temel Kanununa da aykırı bu uygulama, pedagoji bilimine ve çocukların üstün yararına da uygun değildir. Bu uygulama ile Milli Eğitim Bakanlığının okullardaki eğitimi, özelde din eğitimini; tarikatlara, cemaatlere bırakarak eğitimi bir bütün olarak dinci, ırkçı bir müfredat yapısıyla şekillendirmeyi amaçladığını görüyoruz. Buradan Milli Eğitim Bakanlığına sesleniyoruz. Okullardaki laik ve bilimsel eğitime aykırı ÇEDES uygulamasını iptal et. Anayasa, yasa ve yönetmeliklerle sana verilen görevini yap. Eğitimi, Diyanet İşleri Başkanlığını devretmeyi amaçlayan, karma eğitime, laik yaşama aykırı, ÇEDES projesine son ver” diye konuştu.

“ÇOCUKLARIMIZ DİN ÜZERİNDEN İSTİSMARA UĞRUYOR”

Okullarda birçok eksikliğin görmezden gelindiğini ifade eden Çiçek, “İlçemiz okullarında ısınma, temizlik, güvenlik, kalabalık sınıflar, öğretmen atanması noktalarında birçok sorun varken; okulların kaloriferleri yanmazken, temizlik görevlisi olmadığı için çocukların sınıflarının temizlenmediği görüntüler ortada duruyorken, onca öğretmen ihtiyacı varken; Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün bütün bu sorunları çözmek yerine ilçedeki okulların tamamına yakınına imam hatip, vaiz ve kuran öğreticisi görevlendirerek eğitimi diyanete, tarikatlara teslim etmesi kabul edilebilir değildir. Buradan Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine sesleniyoruz. Mademki okulları diyanete teslim edecektiniz o halde o koltuklarda niye oturuyorsunuz. Tekin’i ve İzmir'deki uygulamanın sorumlusu İl ve İlçe Milli eğitim Müdürlerini istifaya davet ediyoruz. Öğrencilerimizin iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda okul içinde ve dışındaki bu tür uygulamalara katılmasına izin verilmesi çocuğun üstün yararı ilkesine aykırıdır. Okul içinde ve dışında yapılan dini içerikli, toplu namaz etkinlikleri ve öğrencilere mezarlık temizletilmesi gibi etkinlikler çocukların zihinsel gelişimi açısından sakıncalıdır. Eğitim de dini içerikli etkinlikler laik eğitime ve eğitim-öğretimin amaçlarına temelden aykırıdır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre doğrudan çocuk istismarı anlamına gelmektedir. Eğitim sisteminin belli bir dinin ve belli bir mezhebin kurallarına göre biçimlendirilmek istenmesi, çocuklarımızın dini etkinlikler üzerinden istismar edilmesi kabul edilemez bir durumdur” dedi.

“PEDAGOJİK KIYIM”

Basın açıklamasının ardından konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, “AKP iktidarı özellikle 2012 yılında okullarda uygulamaya konan 4+4+4 itibarıyla eğitimde çok ciddi dönüşüm süreci başlattı. Önce eğitimi sonra tüm toplumsal yaşamı dinselleştirme üzerine bir programla devam ediyor. ÇEDES projesinin uygulanması için seçilen iller öncelikle İzmir, Eskişehir ve Tekirdağ’dır. Genelde buradaki haklın büyük oranda laik ve seküler yaşam tarzında yaşıyor olması hem manidar hem de bir şeye işaret etmektedir. Biz aslında laik yaşam sahip olan herkese ve laikliğin kendisine meydan okuyoruz demektir bu. Bu durumun çocuklara kadar indirgenmiş olması tam bir pedagojik kıyımdır pedagojik cinayettir akıl tutulmasıdır” ifadelerini kullandı.

“SUÇ İŞLİYORSUNUZ”

Bu uygulamanın sadece seküler ailelerin çocuklarına değil tüm çocuklara kötülük olduğunu ifade eden Irmak, “Çünkü laiklik bütün inançların büyün yaşam tarzlarını garanti altına alındığını herkesin inancını özgürce yaşayabileceği bir anlayıştır bir yaklaşımdır. Bugün bakanın yaptığı aslında tam da ilkokul ortaokul çocuklarına yönelik istismardır. Milli eğitim 1739 temel kanun der ki ‘Eğitim Türkçe, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından verilir’ eğer siz eğitimi Diyanet İşleri Başkanlığına, ÇEDES adı altında tarikatlara ve cemaatlere devrediyorsanız suç işliyorsunuz. Anayasanın laiklik ilkesinin korunması maddesine karşı suç işliyorsunuz. Biz ilkbaharda mart ayından il milli eğitim müdürlüğünü ziyaret ettik kendisi burasının pilot il seçildiğini söyledi biz de bunu uygulatmayacağımızı söyledik kendisi ben de doğru bulmuyorum burada ÇEDES projesi uygulanmayacak dedi. Bakanlık da il milli eğitim müdürlükleri de etki ve baskı altına alan tarikat ve cemaatlerdir” şeklinde konuştu.

“SİYASİ İSTİSMAR”

Çocukların tarikat ve cemaat yurtlarında istismara uğramasına değinen Irmak, “Çocukların daha somut öğrenme çağındayken mezarlığa götürülüp ağıt yaktırılması tam bir pedagojik cinayettir. Bu ülkede eğitimsen gibi laik demokratik yaşama sahip çıkan aydınlanmadan yana çıkan hiç kimse size buna izin vermeyecektir. Bu karanlık yırtılacak bu barikat dağılacak. Bu ülkenin geleceğini bu ülkenin gençlerini çocuklarını karanlığa sürüklüyorsunuz. Yapılanlar çocuğun üstün yararına ilkesine aykırı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre de bir siyasi istismardır. Suçtur. Bakan kendi ikbalini korumak bir taraftan da kendi beceriksizliğinin üstünü örtmek için bu uygulamaları yapıyor. Bakan bütün enerjisini bütün yaşamını tarikatlar ve cemaatlerin talimatıyla eğitimi dinselleştirmeye adamış durumda. Laik demokratik yaşamın önüne barikat koyamazsınız buna izin vermeyeceğiz" dedi.