Esenyurt'un seçilmiş başkanı Ahmet Özer için itiraz dilekçesi verildi

Esenyurt'un seçilmiş başkanı Ahmet Özer için itiraz dilekçesi verildi
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer terör örgütüyle ilişki ve faaliyetlerinin tespit edilmesine yönelik soruşturmalar kapsamında, 30 Ekim tarihinde saat 06.00'da evine yapılan operasyon sonucu gözaltına alınmıştı. CHP Özer için itiraz dilekçesi verdi.

Terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla tutuklanan Esenyurt'un seçilmiş Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutukluluğuna bugün itiraz edildi.

30 EKİM'DE GÖZALTINA ALINMIŞTI

CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, PKK/KCK terör örgütüne mensup olmak ve örgüt faaliyetlerinin tespit edilmesi suçlamasıyla tutuklanarak yerine kayyum olarak Can Aksoy atanmıştı. Soruşturmalar kapsamında Özer, 30 Ekim saat 06.00'da evine yapılan operasyonla gözaltına alınmıştı. Özer, emniyette verdiği ifadenin ardından aynı gün Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Burada savcılığa da ifade veren Özer, sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği'nce, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' iddiasıyla tutuklanmıştı.

AVUKATLAR İTİRAZ DİLEKÇESİ VERDİ

CHP İçişleri Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçıer, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in kızı avukat Seraf Özer ve CHP İstanbul İl Yöneticileri, bugün saat 10.30'da Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne gelerek, Esenyurt'un seçilmiş Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutukluğuna dair hazırlanan itiraz dilekçesini sundu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.

Bakan hak gaspı ve tutukluluk süreciyle ilgili şunları söyledi:

"50 milyonluk bir para transferi olmamış öyle bir para da olmamış. Çok kolay anlaşılabilecek bir durum tutuklamaya kadar gitti. Konser konusuna gelecek olursak Esenyurt'taki derneklerin bir araya gelerek yaptıkları bir konser var. Bu noktada seçilen sanatçıyla ilgili ne Esenyurt Belediyesi'nin bir bağı var ne de belediyeden bir kuruş bile çıkmamış. Buna rağmen orada atılan festivalden bile tutuklama gerekçesi yapıldı.

Remzi kartal görüşmesi ile ilgili yapılan görüşme 12-13 sene öncesinde yapılan bir görüşme var ve ne HTS kaydı var ne de kayda değer başka bir şey. İki akademisyen arasındaki konuşma sonrası birisi parlemento üyesiyken diğeri ise tutuklanmaya çalışılıyor. Bu iddia bir tutuklama gerekçesi olamaz."