Gözaltına alınan Halk TV Haber Müdürü Serhan Asker'den ilk mesaj
Gazeteci Barış Pehlivan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eleştirdiği bilirkişi S.B’ye söz hakkı tanıdığı gerekçesiyle Halk TV binası önünde gözaltına alındı.
Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek gözaltına alındı
Pehlivan’ın ardından, Halk TV’de yayımlanan Neden Sonuç programının sunucusu Seda Selek ve Halk TV Haber Müdürü Serhan Asker de gözaltına alındı.
Halk TV'de yapılan gözaltıların ardından yurttaşlar ayağa kalktı. Halk TV binasının önünde yurttaşlar duruma tepki gösterdi.
Halk TV Haber Müdürü Serhan Asker'den de ilk mesaj geldi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan gözaltına alınan Serhan Asker'i ziyaret etti.
HALK TV'nin 3 gazetecisi gözaltında: İsmail Saymaz soruşturmadaki çelişkileri açıkladı
Sağkan, Asker'in mesajını iletti. Asker ilk olarak anne ve babasının endişelenmemesi gerektiğini ve durumunun iyi olduğunu söyledi.
Sağkan, Halk TV ekranlarında şunları anlattı:
Akşam saatlerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan bir soruşturma kapsamında gözaltıların olduğu haberini bizler de öğrendik.
Barış Pehlivan ve Sedat Selek'in İstanbul'da, Sayın Serhan Asker'in ise Ankara'da gözaltına alındığı haberleri düştü.
ANNE VE BABASINA MESAJ
Ben de doğrudan Sayın Serhan Asker'in soruşturma sürecini izleyebilmek, takip edebilmek bakımından Ankara Emniyetine geldim.
Sayın Asker ile içeride görüştüm. Kendisinin öncelikle ifade etmek istediği bir husus var. Çünkü biliyorum, annesinin ve babasının rahatsızlıkları var. Buradan geçmiş olsun dileklerimi de iletmek istiyorum.
Öncelikle annesine ve babasına endişe etmemeleri gerektiğini, sağlığının ve moralinin gayet yerinde olduğunu ifade etmemi istedi.
Cafer Mahiroğlu'ndan gözaltılara tepki
Buradan paylaşalım. Çünkü anneler, babalar, özellikle hukukun araçsallaştırıldığı günümüzde son derece kaygı duyabiliyorlar. Haklı olarak bu kaygıları duyabiliyorlar. Ancak Sayın Asker'in şu anda sağlığı, morali, durumu gayet iyi.
Buradan annesine ve babasına bu bilgiyi paylaşmak isterim.
"HALKIN HABER ALMA HAKKI İHLAL EDİLİYOR"
Türkiye'de basın mensupları üzerinde çok ağır bir baskı var ve bu yargı eliyle maalesef ki yaratılıyor. Tabii bu baskı sadece basın mensuplarının haber verme haklarının ihlali anlamını taşımıyor. Aynı zamanda Türkiye'deki tüm yurttaşlarımızın haber alma haklarının da ihlal edildiği bir süreci yaşıyoruz.
Bugünkü dosya özelinde konuşacak olursak, tabii ki sürecin başlangıcı Sayın İmamoğlu'nun gerek kendisiyle gerekse partisiyle ilgili olarak bazı davalarda bir bilirkişiye çok sayıda görevlendirme yapılması konusunun altını çizmesi ve buna ilişkin bazı iddialarının kamuoyu ile paylaşılmasıyla başlayan ve tabii ki bazı gazetecilerin de kamusal sorumlulukları gereğince bu iddiaların gerçekliğini araştırması süreci yani gazetecilik sürecinin soruşturma konusu edildiğini görüyoruz.
İki iddia olduğunu görüyorum. Cumhuriyet Başsavcılığının talimat evrağında birincisi, Türk Ceza Kanunu'nun 277. maddesi kapsamında yargı görevi yapan ve bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs başlığı altındaki iddia.
"TAMAMEN HUKUKA AYKIRI GÖZALTILAR"
Bir diğer iddia ise yine Türk Ceza Kanunu 133. maddesindeki kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması iddiası var.
Her iki iddia açısından da çok açık olarak bir hukukçu kimliğimle her iki iddianın da maddi unsurlarının kesinlikle oluşmadığını gönül rahatlığıyla ifade edebilirim. Sürece ilişkin olarak ise şunu paylaşmam gerekiyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ertesi gün yani çarşamba günü SEGBİS yolu ile ifadelerinin alınması yönünde buraya talimat göndermiş. Aslında yarın rahatlıkla davet üzerine Sayın Asker'i adliyeye davet edip SEGBİS ile bu ifadeyi alma yöntemini seçebilirlerdi.
Ancak tamamen hukuka aykırı şekilde bir gözaltı sürecini görüyoruz. Ancak az önce bir talimat daha geldi.
