Hataylı depremzedeler “Bir daha 6 Şubat’ları yaşamak istemiyoruz” diyerek isyan etti

Hataylı depremzedeler “Bir daha 6 Şubat’ları yaşamak istemiyoruz” diyerek isyan etti
Hatay’ın Samandağ ilçesinde yapımı halen devam eden TOKİ konutlarının depreme dayanıksız olduğuna ve malzemeden çalındığına ilişkin iddialar üzerine bir araya gelen depremzedeler, inşaatın önünde protesto gösterisi gerçekleştirdi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından Hatay’ın Samandağ ilçesinde Mağaracık Mahallesi’nde yapılan 424 adet TOKİ konutunun depreme karşı dayanıksız olduğu ve konutlar yapılırken malzemeden çalındığı iddiaları üzerine geçtiğimiz gün, konut inşaatının önünde bir eylem gerçekleştirildi.

Gerçekleştirilen eylemde, yapımı halen devam eden deprem konutlarının bağımsız yetkili uzmanlar tarafından denetlenmesi gerektiği vurgulanırken yurttaşlar, ‘‘Zemin etüdü yeniden yapılmalı, sonuçlar halka açıklanmalıdır. Uygun olmayan yapılar varsa yıkımı planlanmalı’’ açıklamasında bulundu.

“BİR KEZ DAHA ‘SESİMİZİ DUYAN VAR MI?’ DEMEK İSTEMİYORUZ

TOKİ inşaat sahası yakınlarında, bir araya gelen depremzedelerin eylemine siyasiler, yerel yöneticiler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri de katıldı ve depremzedelerin taleplerine destek verdi. Bir araya gelen yurttaşlar, ilk olarak depremde yaşamını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.

Daha sonra grup adına açıklamayı gerçekleştiren avukat Cuma Irmak, 6 Şubat’ta meydana gelen ve binlerce yurttaşın yaşamını yitirmesine yol açan depremleri hatırlatarak, ‘‘O gün sesimizi duymayanlar bugün geç olmadan inşallah sesimizi duyarlar’’ dedi. Irmak, inşa edilen deprem konutlarının dayanıksız olduğunu iddia ederek ‘‘Biz tekrardan 6 şubatları yaşamak istemiyoruz. Biz bir daha ‘sesimizi duyan var mı?’ diye bağırmak istemiyoruz’’ ifadelerini kaydetti.

hatay.png

"HATALARI SIVAYLA ÖRTTÜLER"

Bu haftanın başında TOKİ inşaatlarında çalışan 70 işçinin iş hakkının feshedildiğini ve işçilerin kendisine ulaştığını ifade eden Irmak, "Star Plas isimli ana firma yaklaşık 70 işçinin iş akdini hak edişlerini vermeden feshetmişti. Ana firma yetkilisi, bırakın ödeme yapmayı işi geç yaptıkları bahanesi ile işçilere ceza keseceklerini, bu sebeple bir kuruş bile vermeyeceklerin ısrarla dile getirmişlerdir. Toplantı sırasında işçiler, binanın yapımıyla ilgili hataları söyleyince buna sessiz kalmamız beklenemezdi.” açıklamasında bulundu.

Ana firmanın, işçilerin haklarının yüzde 50 sini ödeyerek işçileri sindirmeye çalıştığını belirten Irmak, “Ana firma yetkilileri hatalarını örtmek adına tüm hatalı yapılan yerleri sıvayla örtmeye çalışmıştır. 424 konutta daire başı 3 kişilik bir ailenin oturacağını düşünecek olursak bu konutlarda yaklaşık 1272 vatandaşımız oturacaktır. En ufak bir depremde bu şekilde yapılan yapıların bin 272 vatandaşımıza toplu mezar olma ihtimali de yüksektir.’’ ifadelerini kullandı.

Irmak, yaptığı konuşmada, şubat ayında, şantiyede zemin kayması oluştuğunu belirterek, "Mevcut zeminin konut yapımına uygun olmadığı yönünde ciddi iddialar vardır. İşçilerden bir tanesi zeminden. Yapım hataları ile ilgili her şey ortadadır’’ ifadesini kaydetti.

hatay4.png

“YASAL İŞLEM BAŞLATILMALIDIR”

Irmak, grup adına yaptığı açıklamada, depremzedelerin taleplerini sıraladı ve "Ana firma ve denetimi yapan firma ivedilikle işten el çektirilmeli, haklarında yasal işlem ivedilikle başlatılmalıdır. Tüm işçilerin bütün hakları eksiksiz verilmelidir. Zemin etüdü yeniden yapılmalı, sonuçlar halka açıklanmalıdır.” açıklamasını yaptı.

İnşa süreçleri devam eden deprem konutlarının bağımsız yetkili uzmanlar tarafından denetlenmesi gerektiğinin altını çizen Irmak, “Uygun olmayan yapılar varsa yıkımı planlanmalı ve deprem gerçeğine ve yönetmeliğine uygun güvenli barınma konutları yeniden inşa edilmelidir.’’ ifadesini kullandı.

hatay3.png

TBMM’DE GÜNDEME GETİRDİ

TBMM’de Samandağ’daki deprem konutlarına ilişkin iddialar hakkında konuşma yapan CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, yetkililere seslenerek, ‘‘Konutların güvensizlik yaratan bu durumunun akıbetinin kamuoyuna ayrıntılı şekilde açıklanmasını ve sorunun malzeme kalitesinden mi, denetimsizlikten mi yoksa işçilikten mi kaynaklandığının net bir şekilde ifade edilmesini talep ediyoruz’’ ifadelerini kaydetti.