İmam cinayetinin perde arkasında çocuk istismarı çıktı: Diyanet ve savcılığa şikayette bulunulmuş, işlem yapılmamış
Adana'nın merkez Yüreğir ilçesi Sinanpaşa Mahallesi'ndeki Fet Ahmet Gülşen Camisi'nde 16 yaşındaki çocuk M.A. tarafından bıçakla öldürülen imam Tarık Karadağ (48) cinayetinin arkasında istismar vakası çıktı.
M.A.'nın imam Tarık Karadağ'ı, 14 yaşındaki kız kardeşini istismar ettiği gerekçesiyle bıçakladığı öğrenildi. İstismara uğradığı belirtilen kız çocuğu F.A. açıklamalarda bulundu.
F.A., "Ben hafızlık yapıyordum, okuldayken oğlunu tanıyordum. Hafızlık kursuna sürekli gelip gidiyordu kız yurduna yasak olmasına rağmen. Orada törenler verirken sürekli görüyordu, zamanla bana ayrı bir ilgi gösterip yaklaşıma başladı. Bu ilgiyi hissettim, ama sürekli baba sevgisidir dedim. Babamdan büyük adam imam asla beklemezdim. Düşünmedim, çoğu kişi iyi diyor, bende iyi diyordum” dedi.
Kurban bayramının arifesinde kıyafet alma bahanesine kendisini dışarı çıkarttığını anlatan F.A, ”Arabasındayken elimi tutup, elimi öptü. Kıyafet almak istediği söyleyerek beni dışarı çıkartmak için ısrar etti. Yanında başkaları olacağını sanıyordum ailem de onun için gitmeme müsaade etti. Ben yanına gittim, arabada tek olduğunu görünce arkaya oturmak istedim. Öne geçmemde ısrar etti. Öne geçtim, yolculuktayken elimi tuttu, çekmeme rağmen devam etti. Rahatsız olduğumu belli etmeme rağmen devam etti, elimi öptü. Sarılmak istediğini söyledi, omzumda uyu gibi söylememesi gereken şeyleri söyledi. Buralardan gidelim, kimliğin yanında mı? Reşit olmayan bir kıza söylenmemesi gereken şeyler söyledi” ifadelerine yer verdi.
DİYANET'E VE SAVCILIĞA ŞİKAYET ETMİŞLER
Tarık Karadağ'ın sürekli kendisine mesaj attığını vurgulayan F.A, ”Mesaj atıyordu, cevap vermiyordum tekrar tekrar atıp arıyordu. Hafızlık kursundaki hocamı durumu anlattım. Hocam da oranın müftüsünün eşiyle konuştu. Müftü ve eşi bana sus dedi, kesinlikle kimseye anlatma olayın üzerini örtelim dediler. Sen yanlış anlamışsındır dediler, yapmaz öyle bir şey dediler. Yanlış anlaşılacak bir şey yok her şey ortadaydı. Diyanet'e de savcılığı da dilekçe verdik. Dilekçemiz reddedilip takipsizlik kararı verildi. Ben olay yaşanırken çıkartıp kamerayı çekemezdim. Ben o gün tecavüze uğramadım diye bu olay kapatıldı” sözlerine yer verdi.
“AĞABEYİM SİGARA BİLE KULLANMIYORDU”
F.A., ”Biz çok çabaladık, savcılığı da ifade verdik. Her yere başvurduk ama hep reddedildik. Ağabeyime madde bağımlısı diyorsunuz ama sigara bile kullanmıyordu. Hepimiz namazlı niyazlı insanlarız. Çok çabaladık, diyanete savcılığa her yere gittik. Ama hiçbir şekilde karşılığını alamadık. Abim bugün ben yaşadım, yarın başka kızlar yaşamazsın diye konuşmak istedim. Biliyorum ki tek bana yapılmadı. Lütfen başka bir kıza olduysa susmasın. Başkalarının desteğine çok ihtiyacımız var. Benim abim kimseyi öldürmek istemezdi, o an karşılık alınca kendisini korumak için yapmak zorunda kaldı” diye konuştu.
“İL VE İLÇE MÜFTÜSÜYLE GÖRÜŞTÜM, BENİ DİKKATE ALMADILAR”
Öte yandan baba F. A. da, ”Kuran kursundaki sınıf hocası bana durumu anlattı. Ben savcılığa suç duyurusunda bulundum. İlçe ve il müftüsüyle yüz yüze görüştüm bu konu hakkında. İmam'ın tayinin çıkarılmasını rica ettim beni dikkate almadılar. Savcılığa verdiğim dilekçe bana takipsizlik kararı olarak geldi. Ben bir dilekçe daha verdim onda da takipsizlik kararı verildi. Ben bu meseleyi eşimle görüşürken, oğlum konuşmamızı duyuyor. Ondan sonrada olanlar oluyor. Oğlum karıncayı incitmeyen birisiydi. Kendi başından bir çocuktu. Sosyal medyada esrarcı, eroinci diye yazıyorlar. Sigara bile içmeyen bir çocuktu, neye dayanarak bunu söylüyorsunuz. Bir baba olarak yıkılmış hissediyorum“ dedi.