İmamoğlu, New York Times’a yazdı: Erdoğan beni sandıkta yenemeyeceğini anlayınca başka yollara başvurdu

Tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, New York Times’a yazdı.

15 milyonu aşkın rekor oy ile Cumhurbaşkanı adayı ilan edilen İmamoğlu, "Ben Türkiye Cumhurbaşkanı'nın en büyük rakibiyim tutuklandım" başlığı ile kaleme aldığı yazısında 19 Mart sabahını "Manzara, Türkiye'nin en büyük şehri olan İstanbul'un seçilmiş belediye başkanının değil, bir teröristin yakalanmasını andırıyordu" diye anlattı.

İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan adliyeye sevk edildi

"BENİ SANDIKTA YENEMEYECEĞİNİ ANLAYINCA"

Gözaltı kararının mezuniyetinden 31 yıl sonra üniversite diplomasının aniden iptal edilmesiyle doruğa ulaşan yasal tacizin ardından geldiğini aktaran İmamoğlu, "Beni sandıkta yenemeyeceğini anlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başka yollara başvurdu: en önemli siyasi rakibini yolsuzluk, rüşvet, suç şebekesi yönetmek ve PKK'ya yardım etmek suçlamalarıyla tutuklattı, her ne kadar suçlamalar inandırıcı kanıtlardan yoksun olsa da.

*Mali suçlamalar nedeniyle seçimle geldiğim görevimden uzaklaştırıldım" diye yazdı.

"İmamoğlu protestoları" araştırması: Her 100 kişiden 73'ü eylemleri doğru buluyor

"ERDOĞAN'IN ELİNDE CUMHURİYET BİR KORKU İKLİMİNE DÖNÜŞTÜ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, medyayı susturarak, seçilmiş belediye başkanlarının yerine bürokratları getirerek, yasama organını devre dışı bırakarak, yargıyı kontrol ederek ve seçimleri manipüle ederek "demokratik denge ve denetleme mekanizmalarını yıllardır kemirdiğini" yazan İmamoğlu, protestoculara ve gazetecilere yönelik geniş çaplı tutuklamalar ile "Hiç kimse güvende değil" anlamına gelecek "tüyler ürpertici" bir mesaj gönderdiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu'ndan ilk açıklama geldi

İmamoğlu, "Oylar geçersiz kılınabilir ve özgürlükler bir anda ellerinden alınabilir. Sayın Erdoğan'ın yönetiminde cumhuriyet bir korku cumhuriyetine dönüşmüştür" ifadelerini kullandı.

"GÖZALTINA ALINMAM YANİ BİR AŞAMAYA İŞARET EDİYOR"

İmamoğlu, gözaltına alınmasını, "Türkiye'nin otoriterliğe ve keyfi güç kullanımına kayışında yeni bir aşamaya işaret ediyor.

*Uzun bir demokratik geleneğe sahip bir ülke artık geri dönüşü olmayan bir noktaya doğru ciddi bir riskle karşı karşıyadır" diye değerlendirdi.

"HALK MEYDAN OKUYARAK KARŞILIK VERDİ"

"Baskılar beni de aştı" diyen İmamoğlu, kendisiyle birlikte 100 kişinin daha gözaltına alındığını aktarırken, "Ancak Türkiye halkı buna meydan okuyarak karşılık verdi" ifadeleriyle protestolardan bahsetti.

Eylemlerin yasaklanmasına ve şehirlere girişlerin kapatılmasına rağmen, İstanbul'dan "Erdoğan'ın kalesi" olarak görülen memleketi Rize'ye kadar yüz binlerce vatandaşın sokaklara döküldüğünü belirten İmamoğlu eylemleri, "Gözaltına alındığım saatler içinde ve sonraki günlerde, her yaştan ve her kesimden insan partime katıldı.

İmamoğlu'na yönelik operasyonun faturası belli oldu: Rakam dudak uçuklattı

*İstanbul'un belediye merkezinin dışında, insanlar giderek artan sert önlemlere ve tutuklamalara rağmen nöbetler tuttu" ifadeleriyle anlattı.

"ÜÇ KEZ YARIŞTIM, HER SEFERİNDE KAZANDIM"

Baskılara rağmen partisinin cumhurbaşkanı adaylığını belirlemek için gerçekleştirdiği ön seçimde 15 milyon kişinin kendisi için oy kullandığını anlatan İmamoğlu, İBB Başkanı seçildiğinden beri yaşadıklarını şöyle aktardı:

*2019'da belediye başkanı seçilmemden bu yana yaklaşık 100 soruşturma ve bir düzine mahkeme davasıyla karşı karşıya kaldım.

*Mantıksızdan absürde, her bir suçlama beni yıpratmaya, beni seçen halka hizmet etmemi engellemeye, görevden almaya ve Sayın Erdoğan'a rakip olarak beni ortadan kaldırmaya yönelik daha geniş bir çabanın parçası oldu.

Akademisyen Levent Dölek tutuklandı: İmamoğlu protestolarında yer almıştı

*Sayın Erdoğan'ın desteklediği adaylara karşı üç kez yarıştım - iki kez 2019 İstanbul yerel seçimlerinde ve bir kez de geçen yıl - bizzat kendisi bana karşı kampanya yürüttü. Her seferinde kazandım.

*Şimdi beni seçimlerde yenemediği için, yargı üzerindeki hakimiyetini kullanarak, son anketlere göre bugün seçim yapılsa kazanabilecek bir rakibini saf dışı bırakmaya çalışıyor.

İmamoğlu resmen CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı oldu

"GEZİ'DEN BU YANA NEDEN BU KADAR İNSAN SOKAĞA DÖKÜLDÜ?"

2013'teki Gezi Parkı protestolarından bu yana bu kadar çok insanın neden sokaklara döküldüğünü soran İmamoğlu, yanıtını da şöyle verdi:

*Artan adaletsizlik ve sorunlu bir ekonominin ortasında, Türkiye'de halkın hayal kırıklığı kaynama noktasına ulaştı. İnsanlar seslerini yükseltiyor ve kapsayıcılık, adalet ve daha iyi bir gelecek umudu vaat eden bir aday olan benim etrafımda toplanıyor.

*Susturulamayacaklar. Ancak halk tutuklanmamın Türkiye'yi otokrasi yolunda daha da ileriye götürme girişimi olduğunu da gördü.

DÜNYA LİDERLERİNE İŞARET ETTİ: ONLARIN SESSİZLİĞİ SAĞIR EDİCİ

Amsterdam'dan Zagreb'e kadar Türkiye'nin dört bir yanında tutuklanmasına karşı kendisine destek gösterildiğini belirten İmamoğlu, dünya liderlerini suskunluğuna işaret ederek, "Ama dünyanın dört bir yanındaki merkezi hükümetler? Onların sessizliği sağır edici.

*Washington sadece Türkiye'deki 'son tutuklamalar ve protestolarla ilgili endişelerini' dile getirdi. Birkaç istisna dışında, Avrupalı liderler güçlü bir tepki vermediler" diye yazdı.

Kocaeli'de İmamoğlu protestolarına tutuklama

Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı, Suriye'de Esad rejiminin devrilmesi ve Gazze'deki yıkım gibi bölgede yaşanan gelişmeleri sıralayan İmamoğlu, Türkiye'nin stratejik öneminin arttırdığına değindi ancak bunun başta insan hakları ihlalleri olmak üzere değerlerin aşınmasına karşı sessizliğe sebep vermemesi gerektiğini vurguladı.

Annesi Silivri'de İmamoğlu'nu ziyaret etti: Oğlumun hiç suçu yok

"KONTROLSÜZ DİKTATÖRLER ÇAĞI"

Türkiye'de demokrasinin yaşamasının sadece kendi halkı için değil, dünya genelinde demokrasinin geleceği için de hayati önem taşıdığının altını çizen İmamoğlu şöyle devam etti:

*Kontrolsüz diktatörler çağı, demokrasiye inananların da en az muhalifleri kadar sesli, güçlü ve acımasız olmalarını gerektiriyor.

*Demokrasinin kaderi, kurumlar çökerken sessiz kalmayı reddeden öğrencilerin, işçilerin, diğer vatandaşların, sendikaların ve seçilmiş yetkililerin cesaretine bağlıdır.

*Türkiye'de ve ötesinde adalet ve demokrasi için mücadele eden insanlara güveniyorum.