Marmara Denizi'nde, 2007-2008 ve 2021 yıllarında görülen müsilaj oluşumu, bu yıl da deniz ekosistemini tehdit ediyor. 71 yaşındaki çevre gönüllüsü ve Büyükada sakini Serço Ekşiyan, Marmara Denizi'nde 1973 yılından itibaren tüplü dalış yaparak, denizdeki değişimlere tanıklık ettiğini belirtti.
Marmara Denizi alarm veriyor: Moda Sahili denizanası müsilajıyla kaplandı
"BURASI MALDİVLER GİBİYDİ"
Ekşiyan, "Şanslıyım, o güzel günleri gördüm. Ama bugünleri gördüğüm için de şanssızım. Bazı gençler herhalde hep böyleydi zannediyorlar. Ama böyle değildi, burası Maldivler, Kızıldeniz gibiydi. Hiç oralara gitmeye gerek yoktu." ifadelerini kullandı.
Marmara Denizi'nde ilk müsilajı 2007 Kasım'da bir dalış esnasında gördüğünü ve bunu kamerayla kaydettiğini belirten Ekşiyan, o dönemde İstanbul Üniversitesinden bilim insanlarının, Adalar Belediyesi aracılığıyla kendisine ulaştığını, görüntüleri ve müsilajı sorduklarını anlattı. Ekşiyan, o dönem kasım ayında başlayan müsilajın nisanda kaybolmaya başladığını ve 2007'den 2010'a kadar azalarak da olsa sürdüğünü aktardı.
Marmara Denizi’ndeki müsilajla ‘yüzer bitki adaları’ mücadele edecek
Yıllar sonra 2020 Kasım'da yine müsilaja rastladığını kaydeden Ekşiyan, "Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesindeki Mustafa Sarı Hoca'yla hemen irtibata geçtim ve paylaşımlarda bulunmaya başladık. Suyun üzerine yoğurt kaymağı gibi çıktığında da herkes gördü." dedi. Ekşiyan, 2007'deki müsilajın 2021'deki gibi kütle halinde suyun üzerine çıkmadığını, bunun iki dönem arasında en büyük fark olduğunu belirtti.
"MÜSİLAJ DAHA ÇOK GÖRÜLECEK"
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, deniz yüzeyi sıcaklıklarının ortalamadan yüksek, deniz şartlarının durağan ve kirlilik yükünün fazla olmasını müsilaj için "tetikleyici üçlü mekanizma" olarak nitelendirdi.
Son yıllarda bütün dünyada iklim değişikliğine bağlı olarak deniz yüzeyi sıcaklıklarının hızla arttığına işaret eden Sarı, bununla birlikte ortamdaki kirliliğin fazla olmasının da bundan sonra müsilajın daha çok görüleceği anlamına geldiğini söyledi.
Marmara Denizi'nde ağlara balık yerine müsilaj takıldı
Müsilajın, 2021 yılında 2007-2008'e göre daha fazla olduğunu, şu andaki gidişata göre bu yılın da 2021'den daha fazla olacakmış gibi gözüktüğünü dile getiren Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bilim veriyle çalışır ve biz veriye dayalı tahmin yaparız. Ama ekosistemleri tahmin etmek çok zordur. Ekosistemle ilgili yaptığınız her tahmin yanılabilir, şaşabilir, biz de bu sene yanılanlardan olmak istiyoruz. Gidişat en az 2021'deki gibi yoğun bir müsilajın yüzeye doğru yaklaştığını gösteriyor ve ne yazık ki bilimsel gidişata göre yüzeye çıkacak diye tahmin ediyoruz. Umarız ki yanılırız ama şu anda yüzeyden 30 metre derinliğe kadar örümcek ağı gibi müsilaj her tarafı sarmış durumda.
Sarı, Marmara Denizi'nde müsilajın genellikle 8-18 metre aralığında sonbaharda oluşmaya başladığını, sonra yüzeye doğru yaklaştığını ve çok az bir kısmının ilkbahar yaz aylarında yüzeye çıktığını, büyük bir kısmının bulut gibi büyük kütleler halinde kümelenerek denizin dibine çöktüğünü anlattı.
MÜSİLAJ NASIL ZARAR VERİYOR?
Marmara'da ilk 30 metrenin altında oksijence zengin, besin açısından fakir Akdeniz suyu olduğu için müsilajın o bölgede oluşmadığını belirten Sarı şu değerlendirmeyi yaptı:
Müsilaj Çanakkale Boğazı'nı kapladı: Deniz dibinde yoğunluk
İlk 30 metrelik kıyısal bölgesi, ışığın dibe kadar ulaşmaya çalıştığı, denizin en verimli bölgesidir. Bu bölgedeki canlılık çok daha fazladır, türlerin büyük bir kısmı bu bölgede yaşar. Müsilaj, bütün bu türlerin hayatlarını etkiler. Pinaların, süngerlerin, mercanların üstünü örter, nefes almasını ve beslenmesini engeller. Deniz canlılarının büyük bir kısmı yumurtalarını suyun içine bırakır, müsilaj kümesi onları sarar ve canlı kalmasına fırsat vermez.
Çanakkale Boğazı'nı kaplayan müsilaj havadan görüntülendi
Müsilaj oluşumunun yüzeyden itibaren ilk 30 metrede görülse de Marmara Denizi'nin bütün derinliklerinde müsilajın dibe çöktüğünden ve dip çamur haline geldiğinden bahseden Sarı, yüzeye çıksa da çıkmasa da müsilajın ekolojik ve ekonomik birçok etkisi olduğuna değindi.
Kaynak:Haber Merkezi