Müsavat Dervişoğlu'ndan Ülkü Ocakları'na Sinan Ateş'in öldürüldüğü yerden yanıt

İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu, kendisini videolu mesajla tehdit eden Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'a, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürüldüğü yerden yanıt verdi. Dervişoğlu kendisine yönelik tehditlerin Bahçeli'nin Öcalan çağrısını yaptığı 22 Ekim'de başladığını söyledi, bu tehditlere karşı neden bir işlem yapılmadığını sordu.

Dervişoğlu'nun açıklaması şöyle:

"MUHATAPLARIMA SORUMLULUKLARINI HATIRLATACAĞIM"

Ahlaksızlara cevap vermeyeceğim, muhataplarım bellidir, o nedenle açıklama yapacağım. Muhataplarıma sorumluluklarını hatırlatacağım.

Bu basın toplantısını onların en iyi bildikleri yerde yapıyorum. Bir tehdit ve hakaretin muhatabı oldum, üzerinden 16 saat geçti. Ben TBMM'de grubu bulunan bir siyasi partinin genel başkanıyım.

Dolayısıyla bir hakaret ve tehdit olduğunda bundan vazife çıkarması gereken kurumlar vardır. Bunların başında Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı, İç İşleri Bakanı gelmektedir.

16 saat geçmiş olmasına rağmen atılmış bir adım yoktur.

Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Adalet Bakanı ya da İç İşleri Bakanı acaba nerededir?

Bir twitten, bir dil sürçmesinden, köşe yazısından insanları sabaha karşı evinden alıp karakola götüren bu sorumlular acaba bugün neden vaziyet almamaktadırlar, bunun cevaplanmasını istiyorum.

MHP'den Dervişoğlu'na Bahçeli savunması: İp koptukça ağzının ayarını tutturamıyor

"KİMDEN KORKUYORLAR?"

Korkuyorlar mı, Sayın Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı, İç İşleri Bakanı korkuyor mu, korkuyorlarsa kimden korkuyorlar, bu ahlaksızların hamilerinden mi korkuyorlar?

Bu tehditler sıradan tehdit değil, suçlar sıradan suç değil, Anayasa'nın bana verdiği bir hakkı gasp etmeye uğraşıyorlar.

"BAZILARININ SUÇ İŞLEME ÖZGÜRLÜĞÜ MÜ VAR?"

Bazı insanların suç işleme, bazı insanların birilerini suça azmettirme özgürlüğü mü vardır? Bu sessizlik nereden kaynaklanıyor? Acaba suç işleyenin cezasız kalmasını temin eden, bunu genel geçer kural haline getirenler mi bu ortamı hazırlamaktadır?

Can ve mal güvenliğimiz vatandaşlığımızdan kaynaklanıyor, bu ülkeyi yönetenler vatandaşın can güvenliğini korumakla yükümlüdür.

"MİLAT 22 EKİM"

Bana yönelik tehditler yeni değil, peki ne zaman başladı? Milat 22 Ekim'dir. Terör örgütü liderine Meclis'te söz verme girişimine karşı durmam nedeniyle saldırının ve tehdidin muhatabı olmuş durumdayım.

Yani Öcalan Meclis'e gelecek konuşacak ama Müsavat Dervişoğlu Ankara sokaklarında gezemeyecek öyle mi? Havanızı alırsınız.

Biz siyaset sahnesine çıktığımız andan itibaren hep konuşan Türkiye çağrısı yaptık, demokrasi çağrısı yaptık. Hayalimiz olan konuşan Türkiye'de vatandaşlarını susturan bir devlet yönetimiyle karşı karşıyayız.

"MHP İKTİDARA PAYANDA"

Biz MHP'nin karşı karşıya bulunduğu zafiyetten beslenme niyetinde değiliz, biz Türkiye'de merkez siyasetin inşa edilmesi, hakkın hukukun adaletin temin edilmesi için siyaset yapıyoruz. MHP herhangi bir alana talip olmadığı, iktidar istemediği için iktidara payanda olmakla yetindiği için bizim siyasi rakibimiz ve muhatabımız bile değildir. Kendilerini bugünkü panik halinden uyanmaya davet ediyorum. Çıktıkları bu kötü yolculuktan geri dönsünler.

Bu cüret nereden kaynaklanmaktadır? bunu nereden bulmaktadırlar nereden beslenmektedirler? Bu ucube rejim, tek adamlık anlayışı eğer azmettiricileri sokakta gezdiriyorsa yazıklar olsun böyle adalet nizamına.

"KORUMA POLİSLERİMİ GERİ ÇEKİN"

Devlet görevlileri tarafından korunuyorum. Buraya da İç İşleri'nin tahsis ettiği polis arkadaşlarla geldi. Siz siyaset yapan birinin söz hakkını savunmaktan acizseniz bana yapacak tek şey kalıyor, vatandaş gibi yaşamak. İç İşleri Bakanı'na sesleniyorum, bana tahsis edilmiş koruma polislerini derhal geri çekin. Ben kimseden korkmuyorum, sizin tahsis ettiğiniz korumaya ihtiyacım yok, şehit analarının duaları bana yeter.

Bizi yıldırmak istiyorlar, korkutmak istiyorlar. Defalarca saldırıya uğradık ama hiçbirimiz teslim olmadık çünkü biz 'Kahrolsun istibdad, yaşasın hürriyet' diye yola çıkmış bir kadroyuz.

Hayal ettikleri yeni Türkiye Yüzyılı eğer istibdad içinde yaşayan bir gelecek hayali ise buradan tekraren ifade ediyorum: Türkiye istibdada asla geçit vermeyeceğiz.

SİMGE ADRES

İYİ Parti Lideri'nin Ülkü Ocakları'na yanıt için seçtiği adres simgesel olarak önemli çünkü Ahmet Yiğit Yıldırım, iddianamede adı geçmese de Sinan Ateş cinayetinin baş şüphelilerinden biri.

Cinayette kullanılan iki ayrı araçla fotoğrafları çıkmış, azmettirici Doğukan Çep ve tetikçi Eray Özyağcı ile görüşmeleri tespit edilmişti.

Sadece başkan Yıldırım değil, Ülkü Ocakları bağlantılı çok sayıda ismin Sinan Ateş cinayetinde adı geçiyor.

“Müsavat, biz senin dansözlük yapma heveslisi olduğunu çok iyi biliyoruz. Sen git, tasmanı tutanları eğlendirmek için dansözlüğünü yap! Sabrımızı sınama; belanı da bizden bulma!” diyen Yıldırım şu ifadeleri kullanmıştı:

Ülkü Ocakları Başkanı’ndan İYİ Parti Lideri Dervişoğlu’na açık tehdit

"KUDUZ KÖPEK GİBİ HAVLAYAN MÜSAAT"

“Biz kimseye boyun eğmeyiz. Davamıza ve liderimize sahip çıkarız. Hepinizin bildiği gibi, dağılmakta olan kabilesini toparlamaya çalışan ve kuduz köpek gibi havlayan bir Müsavat var karşımızda. Bu kişi bugün liderimize saygısızlık etmeye kalkıştı.”

“Müsavat, iki yıl önce cenazede liderimizin elini öpmek için yanımıza geldi. Kaşla göz arasında liderimizin yanına sokulup elini öptü ve sonra ortadan kayboldu.”

Sinan Ateş davasında verilen cezalara itiraz

"İNSAN İÇİNE ÇIKAMAZSIN"

“Eğer şimdi o öptüğün ele saygısızlık etmeye cüret ediyorsan, o elin sahibinin evlatları sana öyle bir tokat vurur ki bir daha insan içine çıkamazsın. Bizim değerlerimize, davamıza ve liderimize laf söylemeye kalkan herkes haddini bilmek zorundadır. Kimse sınırlarımızı aşmaya kalkışmasın!”

İYİ Parti lideri o tehdide, Sinan Ateş'in vurulduğu yerde, Kızılırmak Mahallesi'nde saat 16.00'da yanıt verecek. Açıklamanın adresi önemli zira Ahmet Yiğit Yıldırım, iddianamede adı geçmese de Sinan Ateş cinayetinin baş şüphelilerinden biri.

Ülkü Ocakları Eski Başkanlarından Dervişoğlu'nu tehdit videosuna Sinan Ateş göndermeli tepki

Cinayette kullanılan iki ayrı araçla fotoğrafları çıkmış, azmettirici Doğukan Çep ve tetikçi Eray Özyağcı ile görüşmeleri tespit edilmişti.

Ayşe Ateş'ten Ülkü Ocakları Başkanı'na sert yanıt: Sinan gibi mi yaparsın?