Narin cinayeti davasında ikinci gün
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran’ın cinayetiyle ilgili dava, 7 Kasım 2024 tarihinde Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma, tutuklu sanıkların birbirini suçladığı ve çelişkili ifadeler verdiği gerilimli bir atmosferde geçti. Narin Güran’ın ölümüne ilişkin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle yargılanan anne Yüksel Güran, amca Salim Güran, ağabey Enes Güran ve cesedi taşıyan komşuları Nevzat Bahtiyar, ilk kez hakim karşısına çıktı.
Narin Güran cinayetinin ilk duruşmasında neler yaşandı?
SANIKLARDAN ŞOK İTİRAFLAR VE ÇELİŞKİLİ SAVUNMALAR
Duruşma, sanıklardan Nevzat Bahtiyar’ın çarpıcı ifadeleriyle başladı. Bahtiyar, amcası Salim Güran’ın Narin’i öldürdüğünü ve sonrasında kendisini tehdit ederek cesedi gömmeye zorladığını öne sürdü. Bahtiyar, "Salim bana, ‘Narin’i annesiyle ilişkimizi gördüğü için öldürdüm’ dedi" diyerek şok edici bir itirafta bulundu. Ancak, diğer sanıklar Bahtiyar’ın ifadesini reddederek, cinayetle ilgilerinin bulunmadığını savundular.
Narin Güran cinayeti davasının duruşmasında sıra tanıklarda
ENES GÜRAN'DAN İŞKENCE İDDİASI
Enes Güran ise, jandarmada işkenceye uğradığını ve suçsuz yere tutuklu bulunduğunu iddia ederek, sorgulamalarda gördüğü muameleyi eleştirdi. "Jandarmada işkenceye uğradım, suçsuz olduğum halde hücrede tutuluyorum" diyerek savunma yaptı. Bunun yanı sıra, HTS kayıtları da mahkemeye sunuldu. Sanıkların olay günü birbirlerinin evlerinde bulundukları tespit edilmesine rağmen, Güran ailesi bu kayıtları reddederek Bahtiyar’ı suçladı. Salim Güran ise, Bahtiyar’ı suçlayarak, "Narin’i kim gömdü? Nevzat Bahtiyar gömdü. O çıksın, itiraf etsin" şeklinde karşılık verdi.
Narin Güran cinayetinde duruşma günü: Salim Güran mahkemede de şaşırtmadı
Nevzat Bahtiyar Narin'in neden öldürüldüğünü açıkladı
Narin cinayeti duruşması: 4 sanık hakim karşısında
YÜKSEL GÜRAN: NAMUSUMA LEKE SÜRMESİNLER
Anne Yüksel Güran, duruşma sırasında gözyaşlarına hakim olamayarak savunma yaptı. Salim Güran ile arasında herhangi bir ilişki olduğu iddialarını kesinlikle reddetti ve "Beni öldürün ama Salim ile ilişkim yoktur" diyerek şiddetle karşılık verdi. Narin’in kaybolduğunda, eşine durumu söylemediğini de belirterek, "Yoldaydı, eşim söylesem kafayı yerdi" dedi.
YAZIŞMALARIN HANGİ KISMI SİLİNDİ?
Amca Salim Güran ise, cinayetle herhangi bir ilgisi olmadığını savundu ve "Nevzat yalan söylüyor" diyerek Bahtiyar’ı suçladı. Ayrıca, WhatsApp yazışmalarını sildiğini kabul etti ancak bunların yalnızca özel yazışmalar olduğunu savundu.
TANIKLARIN İFADELERİ ÇELİŞKİLİ
Duruşmada tanık olarak dinlenen Narin’in babası Arif Güran, ailesinin Narin’i öldürmediğine inandığını ifade etti. Baba, Salim Güran’a yönelik herhangi bir suçlama yapmadı ve eşi Yüksel Güran’a da şüpheyle yaklaşmadığını söyledi. Ancak komşuların ifadeleri davanın seyrini değiştirdi. Gazal Bahtiyar, "Nevzat’tan şüphe etmedim ama ailenin benden gizlediği şeyler olduğunu düşünüyorum" diyerek, Güran ailesinin şüpheli hareketlerini gündeme getirdi.
CİNAYETLE İLGİLİ SOMUT DELİLLER YETERSİZ, AMA ŞÜPHELER ARTTI
Davanın iddianamesinde, Narin Güran’ın 21 Ağustos’ta kaybolduktan 19 gün sonra bulunduğu belirtilmişti. Adli Tıp raporuna göre Narin, boğularak öldürülmüştü. Ancak cinayetle ilgili kesin bir itiraf ya da somut bir delil bulunamadı. Bununla birlikte, HTS kayıtları, aile üyelerinin şüpheli hareketleri ve cinayet sonrası engellenen arama çalışmaları, olayın aile içi bir cinayet olabileceği şüphelerini artırdı.
DURUŞMA BUGÜN 09:00’DA DEVAM EDİYOR
Duruşma, gece saatlerinde sona erdi ve bugün saat 09:00’da devam etmek üzere ertelendi. Duruşma sırasında güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarıldı ve 4 sanık ile 26 tanık, mahkeme için geniş güvenlik tedbirleri altında Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi.
DURUŞMA BAŞLADI
Gazteci Rojda Altıntaş, duruşmada yaşanan gelişmeleri dakika dakika aktarmaya devam ediyor.
"Baba Arif Güran, avukatıyla birlikte mahkeme salonuna giriş yaptı. Mahkeme Başkanı salona giriş yaptı. Merak edenler için belirteyim, kendisi erkek, genç. Enes Güran salona getirildi, tek bir jandarma var kolunda. Yüksel Güran, 2 kadın jandarma ile salona getirildi.
BARAN GÜRAN'IN TANIK OLARAK İÇERİ ÇAĞRILMASI İSTENDİ
Baran Güran salona tanık olarak çağırıldı. Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar da jandarma eşliğinde salona getirildi. Mahkeme heyeti, sanıklar, tanıklar, avukatlar ve izleyiciler yerini aldı, duruşmanın başlaması bekleniyor.
Mahkeme Başkanı: "Artık duruşmaya başlıyoruz, sessizlik."
Mahkeme Başkanı, Baran Güran’a tanıklık yapıp yapmak istemediğini sordu.
Baran Güran: "İstiyorum."
Mahkeme Başkanı: "Narin kızımızın kaybolduğunu ne zaman öğrendin?"
Baran Güran: "Akşam 8 sıralarıydı."
Mahkeme Başkanı: "Bu olaylardan sonra aile kendi arasında toplantılar yapmış, amcalarınız eve kamera kurmuş, ne diyorsun?"
Baran Güran: "Sayın hakim, gizli toplantı herkesin göreceği yerlerde mi yapılır? Bazen bakanlar geliyordu köye, misafirleri çıkarıyorduk. Kimseyle toplantı olmadı. Özel bir toplantı olsaydı köyde yapılmazdı."
Mahkeme Başkanı: "Peki, kadınlar kavgası var mı?"
Baran Güran: "Orada değildim."
Mahkeme Başkanı: "Kadınların neden kavga ettiği konusunda bilgi sahibi misin?"
Baran Güran: "Küçük bir melek söz konusu olduğu için gerginlik çoktu."
Mahkeme Başkanı: "Bu olay ‘siz her şeyi biliyorsunuz, susuyorsunuz’ konusundan değil mi?"
Baran Güran: "Bence değil, orada masum bir çocuk var.
Şimdi Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Baran Güran’a soru soruyor.
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Baran Güran’a soruyor: "Dün Salim Güran bana ‘Sen neyin peşindesin?’ dedi. Ben neyin peşindeyim? Hayatım boyunca unutamayacağım o kokuyla (Narin’in cansız bedeninden bahsediyor) getirildiği hale karşı mücadele içindeyim. Ben bunu neden anlatıyorum Baran? Sana teşhis yaptıracaklar Baran. İstemedim. Seni Narin’i öyle görmeni istemedim. Sen o kokuyu alıyordun değil mi?"
Baba Arif fenalaşıyor. “ beni öldürün” diye bağırıyor.
Baba Arif Güran, Nahit Eren’in anlattıklarının ardından sinir krizi geçirdi ve salondan çıkarıldı. Aile bireyleri tepki gösteriyor.
Mahkeme salonu çok gergin. Nahit Eren’e aile yakınları tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı, tutuklu olmayan aile yakınlarının yanına doğru gitti ve salonu sakinleştirmeye çalışıyor.
Mahkeme Başkanı: "Benim derdim adaleti ortaya çıkarmak. Dün kamera dediniz, onu yazacağım." Sanık avukatları, Nahit Eren’e tepki gösteriyor.
Mahkeme Başkanı: Kimseyi salondan çıkarmak istemiyorum.
Diyarbakır Barosu avukatları, Nahit Eren’e gösterilen tepkiye, yanıt veriyor. “Yanlış bir şey yapılmadı.
Nahit Eren, tekrar söz aldı: "Duygusal ve manevi bir tepki olduğunu dileyerek özür diliyorum." Tekrar, Baran’a soru soruyor.
Nahit Eren, Baran Güran’a soruyor.
Nahit Eren: "Biz Narin’in köyde defnedilmesini istemiyorduk. Sen o zaman ne dedim?"
Baran Güran: "Ben köy dışında bir yere defnedilmesini istemiyorum dedim."
Nahit Eren: "Ben sana söyleyeyim, ne dediğini?"
Baran Güran: "Ne dedim?"
Nahit Eren: "Bu konuda benim ve babam dışında başkası söz hakkı söyleyemez dedin."
Baran Güran: "Evet, doğru dedim."
Nahit Eren: "Aile büyüğü biziz, biz karar veririz dedin yani?"
Baba Arif Güran, 5 dakika dışarı çıkıp gelmek için müsaade istedi. (Ağlıyor)
Diyarbakır Barosu’ndan avukatlar, Baran Güran’a soruyor: "Bir beyan var, '5 saat aradık, bulamadık Narin’i.' Neden böyle dedin?"
Baran Güran: "1 saattir kayıp desem, ilgilenmezler diye öyle dedim."
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Avukatı, Baran Güran’a soruyor.
Avukat: "Arama çakışmaları oldu. 19 gün kardeşin aranıyor, yanlış yönlendirme tutanakları var. Bu konuda ne düşünüyorsun?"
Mahkeme Başkanı araya girdi: "Avukat Bey, şunu sormak istiyor: Çelişkileri plan dahilinde mi yaptınız?" Baran Güran: "Benim ailem hayatım boyunca karakol görmedi. Bunları neden kimse konuşmuyor?"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Avukatı, Baran Güran’a soruyor: Avukat: "Enes madde kullanıyor muydu?"
Baran Güran: "Hiç öyle bir şeye şahit olmadım. Kimseyle kavga bile etmezdi."
Avukat: "Ama kolunu ısırmış."
Baran Güran: "Ben de kafamı vurdum, gördünüz mü?"
Barolar Birliği’nden Baran Güran’a soru: "Olaydan önce Narin’e Nevzat’ın harçlık verdiği doğru mu?" Baran Güran: "Köylülerden duydum."
Mahkeme Başkanı araya girdi: "Çingeneler konusu gibi mi?"
Baran Güran: Köyden duyduk
Barolar Birliği: "Babanla ve Nevzat arasında araç tartışması oldu mu?"
Baran Güran: "Oldu, ben şahittim. Nevzat sesini yükselterek, 'Parayı vermiyorum' dedi. Sonra babam ona bağırınca Nevzat kekelemeye başladı, babam ona kızdı. Babamla kötü bir üslupla konuşuyordu, ben ona orada saldıracaktım."
Barolar Birliği: "Sence Nevzat bu tartışma için bunu yapmış olabilir mi?"
Baran Güran: "Yapabilir çünkü 50 cinayet işlemiş gibi soğukkanlı."
Yüksel Güran’ın avukatı, Baran Güran’a soruyor: "Siz de olayı öğrenince kendinize zarar verdiniz. Enes de öyle. Diğer kardeşlerinizden böyle olan oldu mu?"
Baran Güran: "Osman telefonu kırdı, ben kafamı bile duvara vurdum. Annem üzülmesin diye gece dama gidip yalnız ağlardım."
Mahkeme Başkanı araya girdi: "Baran, az önce Nevzat soğukkanlı dedin, para vermiş dedin, o zaman neden şüphelenmedin?"
Baran Güran: "Köy ortamı olduğu için şaşırmadım."
Mahkeme Başkanı: "Tamam, normal, gelip dini bakış açısıyla çocuk sevindirmek için para verebilir ama sen şimdi soğukkanlı diyince sana şimdi soruyorum."
Baran Güran: "Kendisi cinayet işledim diyor zaten."
Mahkeme Başkanı: "Hayır demiyor, ortadan kaldırdım diyor."
Enes Güran’ın avukatı, Baran Güran’a soruyor: "Salim Güran, Enes’i dövdü mü hiç?"
Baran Güran: "Bilmiyorum."
Avukat: "Yaramazlık olunca peki?"
Baran Güran: "Yaramazlık olursa bilmiyorum."
Avukat: "Salim Güran’ın böyle yeğenlerini dövme durumu var mı?"
Baran Güran: "Yok."
Avukat: "Enes annesi ve amcasını öyle görse ne yapardı Baran?"
Baran Güran: "Kafasına sıkardı."
Avukat: "Narin’in ölümünü saklar mıydı?"
Baran Güran: "Asla." Avukat: "Enes, öyle görünce silah olmasa bıçaklardı." (Salim’i kastediyor)
Tanıklar için yer açılıyor, daha rahat hareket etmeleri için.
Baran Güran yerine gönderildi. Narin’in kuzeni Osman Güran, tanık olarak konuşacak.
NARİN'İN KUZENİ OSMAN GÜRAN TANIK İFADESİNİ VERİYOR
Baba Arif Güran sinir krizi geçirerek fenalaştı. Arif Güran için adliye önüne ambulans çağrıldı.
Mahkeme Başkanı, Osman Güran’a soruyor.
Mahkeme Başkanı: "Osman Bey, tanıklık yapmak zorunda değilsiniz. Bu hakka sahipsiniz. Tanık olmak ister misiniz?"
Osman Güran: "İstiyorum."
Mahkeme Başkanı: "Evet, Osman Bey, sizi dinliyorum. Olay gününü anlatın."
Osman Güran: "Ben sadece Enes ile o gün görüştüm. Patikadan yengem seslendi, Narin kayboldu diye. O gün öncesinde Enes’i görmedim. Ben şehir merkezinde kalıyorum. Enes ile kaybolduğunu anladığımız zaman görüştük. Sohbetimiz olmadı ama aynı ortamdaydık." (Mahkeme heyeti kendi arasında konuşuyor)
Mahkeme Başkanı: "Terlik konusunu açar mısın?"
Osman Güran: "Arabada kırmızı terlik gördüm, bu kimin dedim, Baran’a fotoğrafını attım."
Mahkeme Başkanı: "Terliği ne zaman buldunuz?"
Osman Güran: "Ya ertesi gün ya sonra…"
Savcı, Osman Güran’a soruyor: "‘6 kez o yolu kullandım ama görmedim’ dedin mi?"
Osman Güran: Evet ama görmemiştim.
Diyarbakır Barosu’ndan bir avukat, Osman Güran’a soruyor: "Muhammet o terliği ne zaman bulduğunu söyledi?"
Osman Güran: "Yarım saat önce bulduğunu söylemişti."
Avukat: "Kimse Narin’e ait olabilir demiş miydi?"
Osman Güran: "Olayın ilk günü Yüksel Güran, Narin’in üzerinde siyah kıyafet var dediği için kimsenin aklına gelmedi."
Yüksel Güran’ın avukatı konuşuyor: "Sorularda, iddianameden etkilenerek kadınlar arasındaki kavgada Yüksel Güran’a yönelik hakaret olduğu söyleniyor."
Mahkeme Başkanı: "Olabilir, o sizin yorumunuz. Mahkeme bütün yorumları alacak, en son kararı kendisi verecek."
Sanık avukatlarından bir avukat, Osman Güran’a soruyor: "Osman Güran, 7 gün nezarette kaldınız, kötü muamele gördünüz mü?"
Osman Güran: "Ayak tırnaklarımı çekmeye girişimleri oldu, dişime kerpeten atma, düz duvara çarpmaları gibi durumlar oldu."
Avukat: "Neden şikayetçi olmadınız?"
Osman Güran: "Amacımız Narin’in katilini bulmaktı."
Mahkeme Başkanı: Arif Güran tedbir amaçlı hastaneye kaldırıldı, bir problem yok.
TUTUKLU TANIK MUHAMMET KAYA KONUŞTU
Osman Güran’a sorular bitti, yerine geçti.
Muhammet Kaya, getirildi. Soru sorulacak. Kendisi tutuklu tanık.
Mahkeme Başkanı, tutuklu tanık Muhammet Kaya’ya soru soruyor: "Tanıklıktan çekilme hakkına sahipsin, bu senin kanuni bir hakkın."
Muhammet Kaya: "Tanıklık yapmak isterim."
Mahkeme Başkanı: "Basın mensuplarına açıklayayım. Bu soru, CMK’nın kendine tanıdığı bir hak." Mahkeme Başkanı: "O gün neredeydin?"
Muhammet Kaya: "Sabah 8’de uyandım, davetiye dağıtıyordum. Kuzenime akşam haber geldi, Narin kaybolmuş diye. Köye geldik. Köyü aramaya başladım. Kuyulara baktım."
Mahkeme Başkanı: "Terliği bulduğun güne gelir misin?" Muhammet Kaya: "İkinci gün süt almaya gidiyordum. Es geçtim, yan tarafta çingenelerin çadırı vardı, onlarındır diye düşündüm."
Mahkeme Başkanı: "Terliğin üzerinden mi geçtin?"
Muhammet Kaya: "Evet, yolun ortasındaydı."
Mahkeme Başkanı: "Peki, kimse görmeden neden sen gördün? Sana kimse o terliği oraya koy, jandarmayı ortaya çek diyen oldu mu?"
Muhammet Kaya: "Hayır."
Mahkeme Başkanı: "Peki, neden sen buldun? Hikmeti nedir?"
Muhammet Kaya: "Ben geçtim, gördüm ama çingenelerin sandım, sonra ne olur olmaz, yengeme göstereyim dedim. Köye gittim, dayımın evinde bir kargaşa vardı."
Mahkeme Başkanı, Muhammet Kaya’ya soruyor: "Yani senin terliği unutmandaki sebep evdeki kargaşa mıydı?"
Muhammet Kaya: "Evet, ve 36 saat uykusuzdum."
Mahkeme Başkanı: "Ne iş yapıyorsun?"
Muhammet Kaya: "Memurum."
Mahkeme Başkanı: "Memursun, kendini iyi ifade ediyorsun ama bunu unutabilmen ilginç geldi. Belki bu yüzden tutuklusundur. İlk hemen birilerine göstermen gerekmez miydi?"
Muhammet Kaya: "Yanımda sürekli birileri olduğu için terliği hatırlayamadım. Sonra Baran’ı aradım, fotoğrafını attım. İki dakika geçti, Baran aradı, çığlık sesleri oldu, 'Kim buldu?' dediler, 'Ben buldum' dedim. Salim Güran geldi, karakola gittim."
Mahkeme Başkanı: "Terliğin Narin’in terliği olmadığını nasıl anladınız?"
Muhammet Kaya: "Komutan dedi, 'Hiç mi fark etmediniz? 8 yaşında kız 25 numara terlik mi giyer?'"
MUHAMMET KAYA İSTİHBARATTAN 20 KİŞİ BENİ DARBETTİ
Muhammet Kaya: "Beni 9 saat, 20 tane istihbarattan kişi darbetti."
Mahkeme Başkanı: "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nda suç duyurusunda bulunabilirsiniz."
Salim Güran’ın avukatı, Muhammet Kaya’ya soruyor: "Sayın Salim Güran, özellikle çingeneler konusunda sizi yönlendirdi mi?"
Muhammet Kaya: "Hayır, biz sadece terliği bulduk."
Mahkeme Başkanı: "Tamam, bunu da sorduk zaten."
Avukat: "Salim Güran gece kendi aracıyla Eğerturmaz Deresi'ne gitti mi?"
Muhammet Kaya: "Ben görmedim, hayır."
Mahkeme Başkanı: "Muhammet, seni müsait bir yere alalım."
Muhammet Kaya’nın tanık ifadesi sona erdi.
AMCA HÜSEYİN GÜRAN'IN EŞİ MAŞALLAH GÜRAN TANIK OLARAK KONUŞUYOR
Mahkeme Başkanı Maşallah Güran’a soruyor: "Kadınlar kavgası nedir?"
Maşallah Güran: "Narin’in bulunduğu gün Hülya komutan geldi, Yüksel’e haber verdi, 'Başın sağ olsun' dedi. Yüksel de, 'Hani bana söz vermiştin,' dedi. O anda çığlık attı, bayıldı. Sonra ekip onu ambulansa aldı." "Ben de dedim, 'O Narin, hangi şerefsizler sana kıydı? Allah belanı versin.' Özür diledim küfür için."
Mahkeme Başkanı: "Burada küfür serbest, her şeyi anlat. Her şeyin herkes tarafından bilindiğini söylemişsin, beni konuşturmayın demişsin."
Maşallah Güran: "Hayır, kesinlikle öyle demedim."
Mahkeme Başkanı: "Erkekler sizin ağzınızı kapatmaya çalışmış."
Maşallah Güran: "Hayır, öyle bir şey yok."
Mahkeme Başkanı: "Birsen’in ağzını kapatanlar oldu mu?"
Mahkeme Başkanı, Maşallah Güran’a soruyor: "Salim sizi ifade için yönlendirdi mi?"
Maşallah Güran: "Hayır, kesinlikle olmadı."
Mahkeme Başkanı: "Siz bizim eve geldi diyorsunuz ama."
Maşallah Güran: "Narin hep bizdeydi, hep aklımdaydı. Aklıma o geldi. 17.40’ta Mina geldi…"
Mahkeme Başkanı: "Şimdi Narin’in koşarak gittiği video var. O sırada size mi geliyordu?"
Maşallah Güran: "Evet, bize geldi. Kızlarım evde değil diye camiye gitti."
Mahkeme Başkanı: "Yani o videodan önce sizin evinize geldi. Peki, iddia makamının iddiası şu: Birsen ve Melike, Salim’in size geldiğini ve başka saat söylettiği belirtiliyor."
Maşallah Güran: "Öyle bir şey yok, sayın hakim."
Mahkeme Başkanı: "Kızınıza 17.40’ta söyle demiş." Maşallah Güran: "Bilmiyorum." Mahkeme Başkanı: "Salim evinize geldi mi peki o gün?"
Maşallah Güran: "18.30 sıralarında geldi."
Mahkeme Başkanı, Maşallah Güran’a soruyor: "Salim’de şüpheli bir şey sezdin mi?"
Maşallah Güran: "Her zamanki haliydi."
Mahkeme Başkanı: "Panik ve heyecan var mıydı?"
Maşallah Güran: "Yoktu."
Mahkeme Başkanı: "Nevzat’ı tanır mısın?"
Maşallah Güran: "Komşumuzda."
Mahkeme Başkanı: "Nevzat ve Güran ailesinin arası nasıldı?"
Maşallah Güran: "Bugüne kadar iyiydi, bu saatten sonra bizim için bittiler."
Mahkeme Başkanı: "Niye?"
Maşallah Güran: "Şüphe ona gidiyor."
Mahkeme Başkanı: "Şüphe Enes’e de, Salim’e de, Yüksel’e de gidiyor."
Maşallah Güran:"O kamera görüntülerini çıkarın lütfen."
Mahkeme Başkanı: "Çıkacak."
Mahkeme Başkanı: "Nevzat’la husumet yok mu?"
Maşallah Güran: "Yoktu."
Mahkeme Başkanı: "Nevzat’ın birini öldürme ihtimali var mı?"
Maşallah Güran: "Şu ana kadar yoktu."
Mahkeme Başkanı: "Salim’in var mı?"
Maşallah Güran: "Yok."
Mahkeme Başkanı: "Enes ve Yüksel öldürür mü?"
Maşallah Güran: "İnanmıyorum."
Mahkeme Başkanı, Maşallah Güran’a soruyor: "Sizin eviniz nerede?"
Maşallah Güran: "Köyde."
Mahkeme Başkanı: "Neresinde?"
Maşallah Güran: "Tepenin altında."
Mahkeme Başkanı: "Arif’in evi ile ne kadar mesafe var?"
Maşallah Güran: "Bilmiyorum."
Mahkeme Başkanı: "Sizin evinizden Ariflerin evini görebiliyor musunuz?"
Maşallah Güran: "Yok."
Mahkeme Başkanı: "Yüksel ilk size geliyor değil mi, Narin nerede diye?"
Maşallah Güran: "Evet."
Mahkeme Başkanı: "15.15-15.30 arasında Yüksel’in evinde bir hareketlilik gördün mü?"
Maşallah Güran: "Görmedim."
Mahkeme Başkanı: "Nevzat’ın evini görebilir misin?"
Maşallah Güran: "Göremem."
Mahkeme Başkanı: "Hareketlilik duymadın mı?"
Maşallah Güran: "Duymadım."
Savcı (kadın), Maşallah Güran’a soruyor: "Birsen, ilk beyanı ile ilgili Maşallah Güran’ın yanına geldi. Ses net duyulmuyor."
Savcı: "Birsen’in ifadelerini soruyor."
Diyarbakır Barosu'ndan bir avukat, Maşallah Güran’a soruyor: Mahkeme Başkanı ayakta dinliyor "Salim o gün sizin evinize geldiğinde telefonla görüştü mü?"
Maşallah Güran: "Ben o sırada yukarı çıktım, geldiğimde yoktu zaten."
Avukat: "Enes sizin eve gelip Narin'i sordu mu?"
Maşallah Güran: "Yok, ben Enes’i görmedim. Narin annesinden izin alıp benim geç saate kadar dururdu, annesi güvenirdi."
Avukat: "Peki, annesi size gönderdiği zaman teyit eder miydi, geldi mi vs. diye?"
Maşallah Güran: "Yok, bende olunca rahat olurdu."
Avukat: "Narin kaybolduktan sonra bir halı yıkaması oldu mu?"
Maşallah Güran: "Hayır."
Mahkeme Başkanından Maşallah Güran’a sordu "Narin size geldiğinde, Yüksel sizi arar mıydı genel olarak?"
Maşallah Güran: "Narin, annesinden izin alır, öyle gelirdi."
Mahkeme Başkanı: "Karanlık olunca nasıl dönerdi?"
Maşallah Güran: "Ya oğlum bırakırdı ya abisi gelirdi."
Mahkeme Başkanı, Yüksel, Enes ve Salim Güran’a seslendi: "Tanıklara soru sormak istiyor musunuz?"
Enes soru sormak istedi: Enes Güran: "Yenge, ben annemin yanındayım, beni gördün mü tepede? Muhammet de yanımdaydı."
Maşallah Güran: "Görmedim."
Salim Güran, Maşallah Güran’a soru sormak istedi. Ne dediği anlaşılmadı; yüksek sesle bir şey söyledi. Mahkeme Başkanı müdahale ederek, soruyu iptal etti.
Sanık avukatı, Maşallah Güran’a soruyor: "Arif ile Nevzat arasında bir araç yüzünden gerilim olmuş. Daha sonra Gazal Bahtiyar, Nevzat Bahtiyar’ın eşi, 'Hakkımı helal etmiyorum, parayı verdik zor durumda kaldık,' demiş."
Baran Güran: "Benim evimde böyle bir şey olmadı."
Sanık avukatı: "Narin’in kaybolmasının ardından Gazal Bahtiyar, 'Biz buralardan gideceğiz,' dedi mi?" Baran Güran: "Hayır. Şunu söylemek istiyorum, yangın çıkmadan önceki gün Yüksel’lerdeydik, Yüksel ağladı, sigara verdim. Rüya gördüm, ‘köy yanıyordu,' dedi. Sonraki gün köy yandı. Böyle bir şey olabilir mi?"
Mahkeme Başkanı araya girdi: "Olur, olur, rüyalar alemi diye bir şey var."
Küçük bir ara verildi.
ÇOCUK TANIKLAR PEDAGOG EŞLİĞİNDE DİNLENİYOR
26 tanıktan 21 tanık kaldı, aralarında çocuklar da var. Tanık çocuklar, SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile dinlenecek.
Osman Güran, Muhammet Kaya, Gazal Bahtiyar, Baran Güran ve Maşallah Güran dinlendi.
Kısa aranın ardından başladı. Çocuk M.E.G dinleniyor. Psikolog eşliğinde soru soruluyor.
Pedagog, çocuk M.E.G.’ye soruyor: "Narin o gün camiye gitti. Kim kim evdeydiniz, neler yaşandı. Anlatabilir misin?"
M.E.G.: "Narin gittikten sonra Enes abimle oyun oynadık. Annemin telefonu ile oynuyorduk, o da annemin telefonu ile oynuyordu. 2 el attık, çıktık."
Pedagog: "Saat kaç gibiydi?"
M.E.G.: "Saati hatırlamıyorum."
Pedagog: "Saat 16.30’a kadar evde uyudun mu?"
M.E.G.: "O saatlerde bakkalın oraya indim."
Pedagog: "Şimdi tekrar sorayım, siz PUBG oynadınız. Sen uyandığında evde kimler vardı?"
M.E.G.: "Annem vardı ve Eren vardı."
Pedagog: "Abinin evden çıkma zamanı ne zamandı?"
M.E.G.: "Bilmiyorum." Pedagog: "Hediye yengeni gördün mü?"
M.E.G.: "Geldiğini görmedim."
Pedagog: "Nereden biliyorsun geldiğini?"
M.E.G.: "Eren dedi."
Pedagog: "Ne dedi?"
M.E.G.: "Gördüm dedi."
Pedagog: "Sonra nereye gittin?"
M.E.G.: "Bakkala gittim."
Pedagog: "Kim vardı?"
M.E.G.: "Abim vardı."
M.E.G.: "Ben eve giderken Enes abim oradaydı, konuşuyorlardı."
Pedagog: "Ne konuşuyordu?"
M.E.G.: "Bilmiyorum, Ufuk Kaya vardı."
Pedagog: "Abimin terliği yoktu, Osman’a gelince bana terlik al dedi. Sonra Osman Dörtyol’a gitti, terlik baktı. O sırada annem sofrayı bıraktı, Narin’i çağır dedi."
M.E.G.: "Sonra koltuğun üzerine çıktım, camdan Melike, 'Narin orada mı?' dedim."
Pedagog: "Yok dedi."
M.E.G.: "Sonra annem gitti, yengem Maşallah oradaydı."
Pedagog: "Yengem yok dedi."
M.E.G.: "Sonra yengem hediyeyi aradı. Ben onların evine gittim. 'Narin orada mı?' dedim, yok dedi." Pedagog: "Bu aralar saat kaç gibiydi?"
M.E.G.: "Karanlık olmuştu."
Pedagog: "Salim amcan neredeydi?"
M.E.G.: "Onu okulun orada gördüm."
Pedagog: "Okulda görünceye kadar hiç görmedin mi?"
M.E.G.: "Kimi?"
Pedagog: "Salim amcanı."
M.E.G.: "Yok, görmedim."
Pedagog: "Sonra Salim’in evine gittik, Gizemgil açtı kapıyı."
Pedagog: "Nevzat’ın da evi çok yakın değil mi?"
M.E.G.: "Oraya gitmedik."
Pedagog: "Peki, onlar duymadı mı siz ararken?"
M.E.G.: "Yok."
Pedagog: "Onlara bir şey söylediniz mi?"
M.E.G.: "Halit Zeyno orada oradaydı, Narin’i arıyoruz dedim."
Savcı, pedagoga sorduruyor: Pedagog: "Kerem Güran seninle birlikte çeşmeye gittiğini belirtiyor. Saat 15.00 gibi."
M.E.G.: "Saati öyle değil."
Pedagog: "Sende bir yanılma olabilir mi?"
M.E.G.: "Saati hatırlamıyorum ama çeşmeye gittim
Pedagog: "Abin Enes’in davranışı nasıldı?"
M.E.G.: "Ben iki üç geç bayıldım."
Pedagog: "Evet, çünkü endişelendin ama abinin davranışları nasıldı?"
M.E.G.: "Abim mısır tarlasına gidip aradı."
Pedagog: "Peki, kendini ısırması, yüzündeki morluklar nasıl olmuş, biliyor musun?"
M.E.G.: "Yok."
Mahkeme Başkanı: "Kadınlar arasındaki tartışmanın ulaştığı söylemiyor, sorar mısınız?"
Pedagog soruyor: "Narin'in kaybolduğu gün kadınlar arasında bir tartışma oldu mu?"
M.E.G.: "Ben görmedim, babamın yanındayım."
Mahkeme Başkanı: "Tamam, görmedim diyorsa tekrar sormayalım."
Pedagog: "Narin kaybolduktan sonra kimse Enes’e kızdı mı, kimse Enes’e sataştı mı?"
M.E.G.: "Yok, olmadı."
Pedagog: "Şimdi sen evden ilk çıktığında Enes’in yanında kim vardı?"
M.E.G.: "Muhammet ve Yağmur vardı."
Pedagog: "Enes hiç Tahirlerle birlikte miydi?"
M.E.G.: "Bilmiyorum."
Mahkeme Başkanı araya girdi: "Net bir şekilde soralım. Hediye yengen geldiğinde kim kapıyı açtı, sorusunu yöneltir misiniz uygun bir dille?"
Pedagog, tekrar sormaya başladı: Hediye yengen geldiğinde evde kim vardı?
M.E.G.: "Eren açmış."
Pedagog: "Sen orada mıydın?"
M.E.G.: "Yok."
Pedagog: "Neredeydin?"
M.E.G.: "Evde."
Pedagog: "Neresinde?"
M.E.G.: "Oturma odasındaydım."
Pedagog: "Başka kim vardı?"
M.E.G.: "Annem vardı."
M.E.G.: "Bir koltukta annem, diğerinde abim uyuyordu."
Pedagog: "Sen Hediye yengenin geldiğini kendin gördün mü?"
M.E.G.: "Kendim görmedim."
Pedagog: "Hediye yengen ikinci kez daha gelmiş, o zaman sen ne yapıyordun?"
M.E.G.: "Hatırlamıyorum."
Pedagog: "Sen Eren söyledi dedin, birinciyi mi söyledi, ikinciyi mi?"
M.E.G.: "Birinciyi."
Pedagog: "Sen saatten emin misin peki?"
M.E.G.: "Saat 16.30 gibiydi, bazı şeyleri hatırlamıyorsun ya, saati nereden hatırlıyorsun?"
Mahkeme Başkanı: "Hatırlamıyorsa zorlamayalım."
Mahkeme Başkanı: "Ben size iddiayı anlatayım, siz uygun bir dille anlatın. Söz konusu Narin’in cansız bedeninin evde olmasıyla ilgili."
NARİN’İN 6 YAŞINDAKİ KARDEŞİNİN İFADESİ ALINMAYACAK
Pedagog: "Hiç annenin yanınıza geldi mi? Enesler bir aradayken?"
Çocuk M.E.G.: "Hayır. Bir şey diyeceğim. Eren durmuyor, ikide bir gitmek istiyor, söylemek istedim." Sanık Avukatı: "Biraz hassasiyet."
Mahkeme Başkanı: "Tamam, son soru… (Eren ağlayıp bağırmaya başladı) Mahkeme başkanı: Eren’i içeri alın." (Eren ağlıyor, 6 yaşlarında.) Sanık avukatları hassasiyet talep ediyor.
Mahkeme başkanı: İki çocuğun da ifadesi alınmasın tamam.
"BUNU SÖYLEMEKTEN UTANIYORUM"
Mahkeme Başkanı: Bunu söylemekten utanıyorum.
Mahkeme salonunda ifadesi aşınan çocuklarla ilgili tartışma yaşandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın avukatı: "Çocuğun dinlenmesi gerekiyor," dedi. Mahkeme Başkanı: "Size bunu izah etmekten utanıyorum." (Sesi yükseldi, sinirlendi.)
Baran Güran tekrar duruşma salonuna geldi.
Mahkeme Başkanı: Baran, kardeşlerinin yanına git.
9 YAŞINDAKİ M.K. İFADE VERİYOR
Salon sakinleşti. 9 yaşındaki bir tanığın ifadesi pedagog eşliğinde dinleniyor.
9 yaşındaki M.K. ifade veriyor.
Pedagog: "Sen Narin’i kaybolduğu gün gördün mü?"
M.K.: "Camide gördüm."
Pedagog: "Sonra Narin’i nerde gördün?"
M.K.: "Bakkaldan geliyordu."
Pedagog: "Narin, ne yapıyorsun dedim."
M.K.: "Bakkaldan geldim," dedi.
9 yaşındaki M.K.'nın İfadesi bitti. Başka çocuğa geçiliyor
SALİM GÜRAN'IN 16 YAŞINDAKİ KIZI G.G. TANIK OLARAK İFADE VERİYOR
Salim Güran’ın kızı, 16 yaşındaki G.G. SEGBİS ile ifade vermek üzere pedagog eşliğinde anlatıyor.
Pedagog: "Baban kaçta çıktı?"
G.G.: "15.30 gibi babam çıktı."
Pedagog: "Nereye?"
G.G.: "Tarlaya gitmiş."
Pedagog: "Sonra ne oldu?"
G.G.: "Eve gelmedi."
Pedagog: "Sonra babanı ne zaman gördün?"
G.G.: "Babam eve gelmedi. Narin kaybolunca babamı aradım."
Pedagog: "O zaman saat kaç gibiydi?"
G.G.: "Karanlıktı.. Yüksel yenge geldi, kalktı çaldı."
Pedagog: "Peki, baban 15.30 gibi evden çıktı ya, hiç telefonla konuşup sana bir şey söyleme dedi mi?" G.G: Hayır
Mahkeme Başkanı araya girdi: "Kendisi evden çıkmış mı? Hiç, babası evden çıktıktan sonra eve gelen oldu mu?"
Pedagog: "Peki, baban evden çıktıktan sonra siz ne yaptınız?"
G.G.: "Oturduk."
Pedagog: "Evde kimler vardı?"
G.G.: "(Duyamadım.)"
Mahkeme Başkanı araya girdi: "Enes eve gelmiş mi, hiç sorar mısın?"
Pedagog: "Enes sizin evinize gelmiş mi?"
G.G.: "Hayır, hiç gelmedi. Ben de evden hiç çıkmadım."
Çocuklar, SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile ifade vermek üzere adliye içerisindeki A.G.O. (Aile Gelişim Odası) odasında bulunuyor; yanlarında bir pedagog var ve SEGBİS bağlantısı aktif durumda, konuşan çocuğu ekranda görebiliyoruz.
NARİN'İN KUZENİ MELİKE TANIK OLARAK KONUŞUYOR
Mahkeme Başkanı: G.G.’ye teşekkür ederiz. Melike’yi alalım.
Pedagog, Melike Güran’a soruyor: (Defalarca haber yapıldığı için adını açık yazıyorum.)
Pedagog: "Melike, şimdi Narin’in kaybından sonra kavga olmuş. Anlatır mısın?"
Melike: "Narin kaybolduğu gün kadınların arasında kavga oldu. Yüksel yengemi ambulansa götürdüler. Narin’in teyzesi annem ve Birsen anlamda parmağını salladı, ben de sinirle ayağa kalktık. 'Yeter, biz bir şey bilmiyoruz,' dedim."
Pedagog: "Yasemin neden öyle dedi?"
Melike: "Annemler çok ifadeye gelip gitti. Herkes herkesten şüpheleniyordu, bence ondan."
Pedagog: "Peki annen kavga esnasında bir şey dedi mi Yasemin’e?"
Melike: "Hayır, annem ona bakıyordu."
Mahkeme Başkanı: "Narin ne zaman eve geldi, sorar mısın?"
Pedagog: "Narin olay günü size geldi mi?"
Melike: "Kapı çaldı, 'Narin,' dediler, ben Narin’i görmedim, köydekiler hep 17.00-18.00 diyordu."
Sorular pedagog eşliğinde Melike Güran’a yöneltiliyor:
Pedagog: "Melike, bu olaylardan sonra İstanbul'a gidip geldi. Konuştunuz mu?"
Melike Güran: "Bize geldi ama hiç konuşmadık."
Pedagog: "Anneniz ya da ablanız konuştu mu?"
Melike Güran: "Hayır."
Pedagog: "Saat konusunda Enes’in size telkini oldu mu?"
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren araya girdi: "Enes’in ‘bu saate görmeniz imkansız’ gibi söylemi olmuştu. Bunu sorar mısınız?"
Pedagog sordu: "Melike, bu konuda ne düşünüyorsun?"
Melike Güran: "Hayır, ben duymadım."
SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile ifade vermek üzere adliye içerisindeki A.G.O. (Aile Gelişim Odası) odasında bulunan çocukların ifadesi tamamlandı.
Mahkeme Başkanı: "Çocukları çıkarıp evlerine gönderebilirsiniz."
Narin’in İstanbul’da yaşayan anneannesi tanık olarak mahkemeye geldi. Türkçe bilmiyor; Kürtçe bilen bir jandarma görevlisi, ifadesinin tercümesini yapacak.
Mahkeme Başkanı, kürsüden indi ve Narin’in anneannesinin yanına geldi. Çok yakın mesafede soru-cevap yapılıyor. Jandarma, tercüme ediyor.
Mahkeme Başkanı, kendisine kadınlar arasındaki kavgayı sordu. Narin’in anneannesi: "Ben şahit olmadım," dedi. İfadesi bitti. Çok yaşlı olan anneanne, jandarma eşliğinde çıkarıldı.
SALİM GÜRAN'IN EŞİ TANIK OLARAK İFADE VERİYOR
Salim Güran’ın eşi getirildi.
Salim Güran’ın eşi Mahkeme Başkanının sorularını cevaplıyor: "Eşim geldi, 'Açım' dedi, bir şeyler hazırladım. Kızların yanına gittim, kızlarım da kıyafetlerini giymişlerdi. Babalarına gösterdiler, babaları 'Çok güzel olmuş,' dedi."
Mahkeme Başkanı: "Eşiniz ne yedi?"
Salim Güran'ın eşi: "Kahvaltılık hazırlamıştım."
Mahkeme Başkanı: "Kaç gibi çıktı?"
Salim Güran'ın eşi: "Hatırlamıyorum."
Mahkeme Başkanı: "Evinize başka biri geldi mi?"
Salim Güran'ın eşi: "Hayır."
Mahkeme Başkanı: "Enes geldi mi?"
Salim Güran'ın eşi: "Hayır."
Mahkeme Başkanı: "Siz dışarı çıktınız mı?"
Salim Güran'ın eşi:"Çıkmadım." Mahkeme Başkanı: "Kızlarınız çıktı mı?"
Salim Güran'ın eşi: "Hayır, onlar da evdeydi."
Mahkeme Başkanı: "Peki, bu olaylardan sonra eşinizin hareketlerinden şüphelendiniz mi?"
Salim Güran'ın eşi: "Hayır, kesinlikle şüphelenmiyorum."
Mahkeme Başkanı: "Eşinizin bazı yönlendirmeleri oldu mu?"
Salim Güran'ın eşi: "Nasıl?"
Mahkeme Başkanı: "Eşiniz jandarmayı yönlendirmiş Narin bulunamasın diye, iddia bu. Yaşandı mı böyle bir şey?"
Salim Güran'ın eşi: "Hayır."
Mahkeme Başkanı: "Dosyada şöyle bir iddia var: Kızınızın telefonu 15.39’da aranmış."
Salim Güran'ın eşi: "Hayır, böyle bir şey olmadı, çarşıda aradım o kadar."
Savcı, Salim Güran’ın eşi Melek Güran’a soruyor:
Savcı: "15:39’da neredeydiniz?"
Melek Güran: "Evdeydik."
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Salim Güran’ın eşi Melek Güran’a soruyor: Nahit Eren: "Olay günü için demiyorum. Sen Hediye’yi 3-4 defa cevapsız kalacak şekilde başka bir zaman aradın mı?"
Melek Güran: "Hatırlamıyorum."
Diyarbakır Barosu'ndan bir avukat, Salim Güran’ın eşi Melek Güran’a soruyor: Avukat: "Eşiniz, sizi aldattığını bu salonda ikrar etti. Haberiniz var mı?"
Melek Güran: "Eşim beni aldatmaz."
Mahkeme Başkanı: "Tanığın haklarına saygı duyalım."
Avukat: "Kocanız size altın hediye alır mıydı?"
Melek Güran: "Hayır."
Avukat: "Size 600 bin liralık altın almadı mı?"
Melek Güran: "Hayır."
Salim Güran’ın avukatı, Salim Güran’ın eşi Melek Güran’a soruyor:
Avukat: "Çocuklarınız ile Narin oynar mıydı?"
Melek Güran: "Evet, hep kapıda oynarlardı."
Avukat: "Peki, DNA bu yüzden bulaşmış olabilir mi?"
Melek Güran: "Olabilir."
Avukat: "Eşiniz Narin’i öldürmüş olabilir mi?"
Melek Güran: "Hayır."
Sanık avukatlarından biri mikrofon aldı:
"Burada sistematik bir stratejiden bahsediyoruz. Hepsi korunuyor."
Salim Güran’ın eşi Melek Güran’ın ifadesi tamamlandı.
BİRSEN GÜRAN TANIK OLARAK İFADE VERİYOR
Birsen Güran getiriliyor.
Bazı avukatlar ara istiyor: "Yorulduk, bayılacağız”
Mahkeme Başkanı: "Ben de iki katı efor sarf ediyorum. 1 saat sonra ara veririz."
Birsen Güran getirildi.
Birsen Güran’a Mahkeme Başkanı soruyor:
Mahkeme Başkanı: "Salim seni yönlendirdi mi?"
Birsen Güran: "Yönlendirmedi. Ben galiba kendimi yanlış ifade ettim, okumadan imzaladım, ilk mahkememde öğrendim."
Mahkeme Başkanı: "O zaman Birsen Hanım, 17.40’ta Narin’i gördün diye söylemeni Salim istedi mi?"
Birsen Güran: "Hayır, olmadı. Ben ve Melike Narin’i arıyorduk. Saat konusunu tartışıyorduk."
Mahkeme Başkanı: "Neden saat konusunu tartışıyordunuz?"
Birsen Güran: "17.40 dememenin sebebi şu: Mina geldi. Melike kardeşim kapıyı açınca… (ne dediği anlaşılmıyor)."
Birsen Güran: "19 Ağustos’ta ben, babam ve annem üniversiteye kayıt etmeye gitmiştik. Heyecanlıydım."
Mahkeme Başkanı: "Yani Salim size 17.40 söyleyin demedi mi?" Birsen Güran: "Hayır, böyle olmadı."
Mahkeme Başkanı: "Bu olaydan sonra Salim sizi başka konuda yönlendirdi mi?"
Birsen Güran: "Hayır olmadı. Ben sürekli evdeydim. 18.00’de görenler olduğunu söylemişti." Mahkeme heyeti kendi arasında konuştu.
Salim Güran mahkeme salonundan jandarma eşliğinde çıkarıldı. (Lavabo)
Salim Güran geri getirildi
Diyarbakır Barosu avukatı, Birsen Güran’a soruyor:
Avukat: "İlk ifadenizde sorun var mıydı?"
Birsen Güran: "Sorun vardı. Yüksel yengemden duyduğumu söylemişti."
Avukat: "Olaydan 8 gün sonra yine ifade veriyorsunuz, burada baskı gördünüz mü?"
Birsen Güran: "Kim tarafından?"
Avukat: "Kötü muameleye maruz kaldınız mı?"
Birsen Güran: "Kötü muameleye maruz kaldım. Beni, benim özel hayatımla… (devam ederken, avukat anlatmasını istemedi)."
Birsen Güran: "Kimseye suç duyurusunda bulunmadım, korkuyorum."
Mahkeme Başkanı, avukatlara soruyor: "Dinlenen tanıklar salonda dursun mu?"
Dinlenenler de kalacak.
Saat 16.00’ya kadar duruşmaya ara verildi. Salon boşaltılıyor.
ARA BİTTİ, DURUŞMAYA DEVAM EDİLİYOR
Mahkeme salonu, sabah saatlerine göre şu an daha kalabalık...
Mahkeme Başkanı duruşma başlamadan gizli tanık açıklaması yaptı,
"Mahkememize ulaşan bir gizli tanık ifadesi yok."
Hakim karşısına Salim Güran'la telefon konuşması çıkan Ramazan Atasoy getirildi.
Tutuklu tanık Ramazan Atasoy’a mahkeme başkanı tanık olup olmak istemediğini sordu. Jandarmalar eşliğinde getirilen 15 yaşındaki Ramazan Atasoy,
“Tanık olmak istemiyorum” dedikten sonra cezaevine geri götürüldü.
...
Diyarbakır Baro Eski Başkanı Nahit Eren, Ramazan Atasoy’un tanıklık yapmaması üzerine konuşuyor.
Diyarbakır Baro Eski Başkanı Nahit Eren, Ramazan Atasoy’un tanıklık yapmaması üzerine konuşuyor,
"Ben, mahkemenizin ceza mahkemesi kanunun hangi gerekçesiyle bu dosyada tanıklık yapmamasının dosyaya eklenmesini talep ederim."
Mahkeme Başkanı: Tamamdır, teşekkür ederim.
Mahkeme, tanık Ramazan Atasoy hakkında benzer iddialar olduğunu, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğünü belirtti. Ayrıca, ileride herhangi bir tartışmaya mahal vermemek için tanıklıktan çekileceğinin hatırlatıldığını ve Ramazan Atasoy’un da tanıklıktan çekildiğini tutanağa geçirdi.
...
Hediye Güran tanık olarak getirildi.
Hediye Güran yeminsiz olarak dinlenmeye başlandı
Mahkeme Başkanı: Narin’in kaybolduğu günü anlatır mısınız?
Hediye Güran: Saat 15.00 gibi Yüksel'in evine gittim. Gittiğimde uyanmışlardı.
Mahkeme Başkanı: Dur, buralar çok önemli. Burayı hızlı geçemezsin. Kapıyı kim açtı?
Hediye Güran: Eren mi açtı, kapı açık mıydı hatırlamıyorum.
Mahkeme Başkanı: Hangi yoldan gittiniz?
Hediye Güran: Patika yoldan gittim.
Mahkeme Başkanı: Orada hiç araba gördünüz mü? Herhangi birini gördünüz mü?
Hediye Güran: Hayır.
Hediye Güran’ın ifadesi devam ediyor...
Mahkeme Başkanı: Eve girdiniz, sonra ne oldu?
Hediye Güran: Enes yatıyordu.
Mahkeme Başkanı: Gördün mü, söylediler mi?
Hediye Güran: Gördüm.
Mahkeme Başkanı: Sen gittikten ne kadar sonra uyandı?
Hediye Güran: Sonra uyandı.
Mahkeme Başkanı: Ben çıktığını görmedim ama çıkmıştı.
Mahkeme Başkanı: Nereden kanaat getirdin dışarı çıktığına?
Hediye Güran: Ben evden çıkarken o eve giriyordu, oradan gördüm.
Hediye Güran’ın ifadesi devam ediyor
Mahkeme Başkanı: Muhammet ne yapıyordu?
Hediye Güran: Kardeşiyle telefonla oynuyordu.
Mahkeme Başkanı: Evde n’apıyordunuz?
Hediye Güran: Oturduk, sohbet ettik.
Mahkeme Başkanı: Kaç saat kaldınız?
Hediye Güran: Uzun süre oturduk.
Mahkeme Başkanı: Yani ikindi ezanı okunmuş muydu?
Hediye Güran: Onu hatırlayamadım.
Mahkeme Başkanı: Siz buradayken eve giren çıkan oldu mu? Salim geldi mi?
Hediye Güran: Görmedim.
Mahkeme Başkanı: Enes’i ahırda olduğunu duydunuz mu?
Hediye Güran: Hayır, duymadım.
Mahkeme Başkanı: Evin içerisindeyken bir kargaşa, bir ses geldi mi?
Hediye Güran: Hayır, gelmedi.
Mahkeme Başkanı: Salim ve Nevzat’ı gördünüz mü?
Hediye Güran: Görmedim.
Hediye Güran’ın ifadesi devam ediyor...
Mahkeme Başkanı: Siz bir beyanınızda Enes uyurken, diğerinde Enes ayakta diyorsunuz ya da Enes evde diyorsunuz.
Hediye Güran: Hayır, ben her ifademde, ben giderken aynı şeyi söylüyorum, çıktığını görmedim sadece.
(Mahkeme heyeti kendi arasında konuşuyor.)
Mahkeme Başkanı: Enes'in uyuduğu oda klimalı mı? Neden orada uyudunuz? Çocuğun uyuduğu yerde uyulur mu? Aile hassasiyeti gibi durumlar olabilir. Neden?
Hediye Güran: Bir tek o odada klima çalışıyordu. O oda evin nefesindeydi. Salona bakıyordu, giriş kapısının hemen yanında.
Mahkeme Başkanı: Olay günü orada kaç tane telefon vardı?
Hediye Güran: Enes'inki onun başındaydı, Eren ve Muhammet bir telefonda oynuyordu.
Mahkeme Başkanı: Peki Enes’e telefon geldi mi?
Hediye Güran: Vallahi sanki biri aradı, konuştu.
Mahkeme Başkanı: Ne konuştu?
Hediye Güran: Arkadaşıyla konuştu.
...
Hediye Güran’ın ifadesi devam ediyor...
Mahkeme Başkanı: Bu telefon konuşmasından ne zaman sonra evden çıktılar?
Hediye Güran: Görmedim.
Mahkeme Başkanı: Enes’in telefonla kimle konuştuğuna şahit oldunuz mu?
Hediye Güran: Arkadaşım dedi.
Mahkeme Başkanı: Daha sonra Enes ve Yüksel de tedirgin hareketler dikkatini çekti mi?
Hediye Güran: Hayır.
Mahkeme Başkanı: Evlere kamera taktırılmış, biliyor musunuz?
Hediye Güran: Sadece Hüseyin amcagil olaydan sonra taktı.
Mahkeme Başkanı: Neden?
Hediye Güran: Kendi aileleri için.
Mahkeme Başkanı: Aile meclisleri için gizli toplantılar yapıldığı söyleniyor. Doğru mu?
Hediye Güran: Ben şahit olmadım.
Mahkeme Başkanı: Bu süre zarfında aile üyeleri size yanlış beyanda bulunun dedi mi?
Hediye Güran: Kimse demedi.
Mahkeme Başkanı Hediye Güran’a soruyor...
Mahkeme Başkanı: Narin bulunduğu gün Yüksel’in tavrı nasıldı?
Hediye Güran: Perişandı.
Mahkeme Başkanı: Nasıldı, işlediği bir suçun açığa çıkması gibi bir durumu var mıydı?
Hediye Güran: Bir anne olarak yüreği yanar gibiydi.
Mahkeme Başkanı: Salim’le hiç görüştünüz mü?
Hediye Güran: Hayır.
Mahkeme Başkanı: Salim sizin kayınbiraderiniz değil mi?
Hediye Güran: Evet.
Mahkeme Başkanı: Sizin eşiniz gidip geldiğinde size anlatmadı mı bir şey?
Hediye Güran: Hayır, kimse anlatmadı.
...
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Hediye Güran’a soruyor
Nahit Eren: Sabah çocuklarınıza kahvaltı hazırladığınızı söylediniz, Abdurahman kahvaltıda mıydı?
Hediye Güran: Evet.
Nahit Eren: Saat 13.00-15.00 arası nerede olduğunu hatırlıyor musun?
Hediye Güran: Evimdeydim.
Nahit Eren: Oğlun ifadesinde, 'ben saat 13.00’te uyandım, annem evde değildi, annemi 21 Ağustos'ta sabah uyanıp bir daha uyanmamışsa, sadece 17.00 sıralarında annemi gördüm' diyor. Annenin ifadesi bu şekilde. 13.00-15.00 arası neredeydin?
Hediye Güran: Evdeydim.
Nahit Eren: 15.00-17.00 arası neredeydin?
Hediye Güran: Evdeydim.
Nahit Eren: Öğleden sonra uyanık mıydı Abdurahman?
Hediye Güran: Uyuyordu.
Nahit Eren: Salim kendi beyaz arabasıyla o evin önüne ve çevresine park etse görürdün değil mi?
Hediye Güran: Evet.
Nahit Eren: Araç büyük beyaz bir araç görmedin mi?
Hediye Güran: Dikkat etmedim.
(Sanık avukatları araya girdi. Üst üste aynı sorunun sorulduğunu belirtiyorlar.)
Nahit Eren: Siz Yüksel ile tek kaldığınızda Muhammet sizi gördü mü?
Hediye Güran: Ben onu gördüm.
Nahit Eren: O seni gördü mü?
Hediye Güran: Bilmiyorum.
Nahit Eren: 'Çıktığımda Enes'in eve girdiğini gördüm' dedin. Muhammet yanında mıydı?
Hediye Güran: Hayır.
...
İFADESİ ALINAN TANIKLAR
1. Gazal Bahtiyar (Nevzat’ın eşi)
2. Baran Güran (ağabey)
3. Osman Güran (kuzen)
4. Muhammed Kaya (kuzen)
5. Muhammed Emre Güran (ağabey)
6. Mahide Kaya (kuzen)
7. Gizem Güran (Salim Güran’ın kızı, 16 yaşında)
8. Melik Güran (Hüseyin ve Maşallah’ın kızı, 16 yaşında)
9. Remziye Cabaş (Yüksel’in annesi)
10. Melek Güran (Salim’in eşi)
11. Birsen Güran (Hüseyin ve Maşallah’ın kızı)
12. Ramazan Atasoy (Salim Güran’ın işçisi)
13. Hediye Güran (yenge) 12 tanık ifadesi daha alınacak
...
Salim Güran’ın avukatı, Hediye Güran’a soruyor...
Avukat: Arif’in kliması sesli mi sessiz mi çalışıyordu?
Hediye Güran: Eski klima olduğu için sesliydi.
Salim Güran’ın avukatı: Eşiniz ne zaman geldi?
Hediye Güran: Olay gününden sonra geldi.
Başka Bir Sanık Avukatı: Hediye Güran’ın ifadesi olaydan çok sonra alınıyor. Siz daha dün ne yaptığınızı hatırlıyor musunuz?
...
Sanıklar Nevzat Bahtiyar, Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran yemek molasına çıkarıldı.
DURUŞMAYA YARIM SAAT ARA VERİLDİ
Kaynak:Haber Merkezi