Öcalan'ın beklenen çağrısı: İmralı Heyeti'nden açıklama

İmralı Heyeti, PKK lideri Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından İstanbul'da açıklama yaptı. Heyet, Öcalan’ın PKK'ya silah bırakma çağrısını duyurdu. Öcalan çağrısında, "Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir" dedi.

İmralı Heyeti, PKK lideri Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından İstanbul’da açıklama yaptı. DEM Parti’nin yedi kişilik heyeti, sabah saatlerinde Öcalan ile görüştü. Heyet, Ahmet Türk, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan, Cengiz Çiçek ve Avukat Faik Özgür Erol’dan oluşmuştu.

abdullah-ocalan-ve-dem-parti-heyeti-001.webp

Beklenen tarihi çağrı

Görüşmenin ardından İmralı Heyeti İstanbul’a döndü ve Taksim’deki Elit World Otel’e yerleşti. Burada saat 17:00’de düzenlenen basın toplantısında, Öcalan’ın MHP lideri Devlet Bahçeli'nin talep ettiği PKK’ya silah bırakma çağrısının metni okunmaya başlandı. Diyarbakır ve Van’da dev ekranlar kurularak, çağrı geniş kitlelere iletilmek üzere hazırlandı.

Açıklamanın ilk konuşmasına DEM Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önder yaptı. Önder, "Annelerimiz burada. Cumartesi Anneleri, bütün değer ailelerimiz, hepsini hürmetle selamlıyoruz. Tu bı xêr hatî ser serê ser çavê rê hatî dayikê min. Aydınlar, sanatçılar ama en çok barış akademisyenleri, aşından, işinden, ekmeğinden edilen yüzlerce bilimin onuruna sahip çıkan bilim emekçileri, bu barışta sizin payınız yadsınamaz. Sizleri de saygıyla selamlıyoruz. Ebedi teşekkürlerimizi, şükranlarımızı kabul etmenizi diliyoruz." dedi. Açıklamanın 3 sayfa olduğunu belirten Önder, metni okumaya başlamadan önce, Öcalan'ın fotoğrafı açıldığında salondan zılgıtlar ve alkışlar yükseldi.

Önder, "Garda, Suruç'ta barış için toprağın koynuna giren genç yaştaki bütün kardeşlerimizi, her siyasal düşünceden, onları da saygıyla, sevgiyle, büyük bir minnet duygusuyla selamlıyoruz. Sizin hatıranızadır bu barış. Sizin o iradenize canını, bedenini, bedeninizle ödediğiniz bedeledir bu barış. Onları da saygıyla selamlıyoruz. Bu ülkenin bütün evlatları, askeri, polisi ayırt etmeksizin bu anlamsız, bu kaotik süreçte hayatını kaybeden bütün gençlerimizi, ayırt etmeksizin hepsini de saygıyla, rahmetle anıyoruz. O annelere evlat olacağız. O kardeşlere kardeş olacağız. Bu bizim toplumsal haysiyet borcumuzdur. Onları da saygıyla selamlıyoruz. Bir daha böyle günler görmemeyi diliyoruz. Bunun sözünü veriyoruz onlara." diyerek barış akademisyenlerini andı.

Önder, "Kışın bitip baharın geleceği şu günlerde umudu yeşertmeye gittik. Biliyorsunuz filiz kütükten kuvvetlidir. Barış filizini, barış umudunu yeşertmeye gittik. Bunun can suyunu, bunun nefesini, bütün bir ülke kardeşlik ruhu içerisinde Türkü'yle, Kürtü'yle hep beraber verme umudu ve iradesiyle gittik. Şimdi huzurlarınızdayız. Bu umudu yeşerteceğiz. Varlığımız bu umudu yeşertmenin, , uğrunda geçti. Bundan sonra da böyle olacak. Ta ki bu ülke bir gülistana dönünceye kadar. Bugünlerin de çok yakın olduğunu biliyoruz. Emeği geçen bütün siyasilere, Sayın Cumhurbaşkanına, Sayın Devlet Bahçeli'ye, Sayın Özgür Özel'e, ismini sayamadığımız bütün muhalefet partisi, , liderlerine, kadrolarına, , tekraren teşekkür ediyoruz. Bugün İmralı ziyaretimizi gerçekleştirdik. Sayın Öcalan sizinle paylaşmak üzere ve bütün kamuoyuyla, dünyayla paylaşmak üzere mesajını verdi.

Tarihin bir kırılma .anındayız ama olumlu anlamda bir kırılma, gerçekten, eee, artık mevcut kaotik ortamdan onurlu bir çıkış bulmanın eşsiz bir pusulasıyla geldik. Kürtçesini değerli başkanımız Sayın Ahmet Türk, eee, okuyacaklar. Türkçesini de yine başkanımız ve İmralı heyeti üyemiz Sayın Pervin Buldan okuyacaklar. Şimdi Sayın Ahmet Türk'ü Kürtçesini okumak üzere davet ediyorum. Kerem ke." dedi.

Ahmet Türk tarihi metni Kürtçe okumaya başladı. Türk'ün ardından Pervin Buldan metni Türkçe okumaya başladı.

hdehdhndncn.jpg

İşte tarihi metin

Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı

PKK; tarihin en yoğun şiddet yüzyılı olan 20. asrı, iki dünya savaşı, reel-sosyalizm ve dünya genelinde yaşanan soğuk savaş ortamları, Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı oluşan zeminde doğmuştur.

Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.

Kürt-Türk ilişkileri; 1000 yılı aşan tarihler boyunca Türkler ve Kürtler, varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalmak için gönüllülük yönü ağır basan, hep bir ittifak içinde kalmayı zorunlu görmüşlerdir.

Kapitalist modernitenin son 200 yılı, bu ittifakı parçalamayı esas gaye edinmiştir.

Etkilenen güçler, sınıf temelleriyle birlikte buna hizmeti esas bellemişlerdir. Cumhuriyetin tek tipçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Günümüzde çok kırılgan hâl alan tarihsel ilişkiyi, kardeşlik ruhu içinde inançları da göz ardı etmeden yeniden düzenlemek esas görevdir.

Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olan PKK’nin; güç ve taban bulması, demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklanmıştır.

Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.

Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip, demokratik anlamda örgütlenmeleri, her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür.

"Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir"

Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir. Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz. Demokratik uzlaşma temel yöntemdir. Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır. Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum.

Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir. Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren tüm kesimlere selamlarımı iletirim.

Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren tüm kesimlere selamlarımı iletirim."

Kaynak:Haber merkezi