Yüzlerce genç tutuklu! Bakan Tunç: Bizim serbest bırakın deme yetkimiz yok
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İbn Haldun Üniversitesi Başakşehir Yerleşkesi’nde düzenlenen 'Kişisel Veriler ve Hukuki Güncellemeler 2025 Perspektifi' başlıklı panele katılarak konuşma yaptı.
Panelin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tunç, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına tepki gösteren eylemlerde tutuklanan gençlere ilişkin açıklama yaptı.
Üniversite öğrencileri boykotta: Sıraları tutuklu arkadaşlarına ayırdılar
Tunç, "Bizim yargıya müdahale edip şu kişileri tutuklayın, bu kişileri serbest bırakın deme gibi bir yetkimiz yok" dedi.
19 Mart sabahı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile çalışma arkadaşlarının gözaltına alınmasının ardından yurt genelinde kitlesel protestolar düzenlenmişti. Eylemlere polis sert müdahalede bulunurken binlerce genç gözaltına alınmıştı.
Gözaltına alınan 301 genç tutuklanırken daha sonra iki kişi serbest bırakılmıştı. 299 genç günlerdir cezaevlerinde tutuluyor.
CHP'nin yeni kadrosu şekillendi: Namık Tan, Engin Koç, Berkay Gezgin, Mahmut Tanal...
Konuya ilişkin açıklama yapan Adalet Bakanı Tunç'un konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
YARGININ "BAĞIMSIZ" OLDUĞUNU SAVUNDU
*Bu gözaltılar içerisinde genç kardeşlerimizin olduğunu da biliyoruz. Bu anlamda bir kısım gençlerle alakalı tahliye kararları da verilmişti.
*Ama şu anda tutukluluğu devam eden kişiler var. Tabii bunların değerlendirmesini yapacak olan Cumhuriyet Savcılığı ve ilgili Sulh Ceza Hakimlikleri.
*Kişilerin o olaylardaki rolü ve oradaki şiddet kullanımıyla alakalı ya da orada 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu çerçevesi dışına taşan olaylar, kanuna aykırılıklar olup olmadığını değerlendirecek olan elbetteki tarafsız ve bağımsız yargımızdır.
CHP'nin yeni kadrosu şekillendi: Namık Tan, Engin Koç, Berkay Gezgin, Mahmut Tanal...
"BİZİM YETKİMİZ YOK"
*Bu konuda her bir kişi bakımından dosyalar incelenecektir. Bizim yargıya müdahale edip şu kişileri tutuklayın, bu kişileri serbest bırakın deme gibi bir yetkimiz yok. Çünkü yargı makamları bağımsız, kendi kararlarını ilgili dosyalara göre vereceklerdir.
"ÇIPLAK ARAMA İDDİALARINA YANIT"
*Şimdi değerli arkadaşlar usule aykırı arama diye bir durum söz konusu olamaz. Bir kere bizim mevzuatımız açık. Ceza infaz kurumlarının yönetimine dair ve ceza güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin kanunlarımız var, yönetmeliklerimiz var.
*Bu yönetmelikler gereğince yapılan uygulamalar söz konusu. Tabii bu bütün dünyada geçerli olan, detaylı arama dediğimiz, birilerinin çıplak arama şeklinde ifade ettiği hususlar. Ülkemizde kesinlikle çıplak arama diye bir durum söz konusu değildir, olamaz. Buna izin veremeyiz.
CHP PM ve YDK üyeleri belli oldu: Özgür Özel'in anahtar listesi fire vermedi
"ÇIPLAK ARAMA" DEĞİL "DETAYLI ARAMA"
*Bizim mevzuatımız ceza güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin yönetmeliğin 34. maddesi açık detaylı aramayı düzenlemiştir.
*Burada özellikle cezaevlerinin güvenliği bakımından, hem oradaki hükümlü ve tutukluların güvenliği bakımından hem de cezaevlerine yasak madde sokulmaması bakımından eğer bir şüphe durumu varsa cezaevi idaresine böyle bir detaylı arama yetkisi verilmiştir. Ama bu yetki kullanılırken elbette ki bu bir istisnai yetkidir detaylı arama.
*Bu yetki kullanılırken kişinin mahremiyetine özellikle dikkat edilir. Zaten yönetmeliğimiz eee buna havidir. Eee bu detaylı aramada kişinin mahremiyeti, özellikle aynı cinsten kişinin aramış olması ve kıyafetlerinin dışında kendisine ekstra bir kıyafet verilmiş olması.
*Dolayısıyla her türlü mahremiyete ilişkin tedbirler alınarak bu detaylı aramalar yapılır. Ve bu detaylı aramada bir eee istisnai bir durumdur. Bir şüphe durumunda, cezaevlerinin güvenliği bakımından yasak madde sokulmaması bakımından eee uygulanan hususlardır.
CHP'liler Ankara Mitingi'nde buluştu! Mansur Yavaş: Ya yargılayın ya serbest bırakın
"KARA PROPAGANDA" DEDİ
*Dışarıda özellikle birtakım beyanlarda bulunuyor. Yani burada çıplak arama yapıldı, işkence vesaire. Kesinlikle arkadaşlar böyle bir durum söz konusu olamaz.
*İşkenceye sıfır tolerans politikasını uygulamaya devam ediyoruz. Bu konudaki kararlılığımızdan hiçbir zaman biz taviz vermedik.
*Eğer bir tane örnek varsa cezaevlerinde ya da gözaltı durumunda bir örnek varsa bunun üzerine kararlılıkla bu ülkenin yargısı gider. Bu konuda hiç tereddüdümüz olamaz. Kesinlikle bu tür kara propagandalara müsaade etmemek lazım.
"DEVLETİMİZE EMANETLER"
*Cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklular devletimize emanettir. Onlar soruşturma geçirenler, neticede yargılama makamları onlarla ilgili bir karar verecek. Tabii masumiyet karinesine önem veriyoruz.
*Lekelenmeme hakkına önem veriyoruz. Soruşturmanın gizliliği çok önemli. Bu konuda soruşturmanın gizliliği ihlal edilmesin diye uyarılar yapıyoruz.
*Birtakım isnatlar var, birtakım iddialar var. Bu iddiaların değerlendirileceği yer yargı makamlarıdır. Burada kişiler savunmasını yapar ve o isnatlarla ilgili gerekli savunma haklarını kullanırlar ve ona göre yargıda bir sonuca ulaşılır.
*Burada daha soruşturmanın başlangıcından itibaren, daha ilk sabah saatlerinden itibaren henüz dosyayla ilgili, isnatlarla ilgili, iddialarla ilgili hiç bilgisi olmadan çıkıp birtakım siyasilerin maalesef işte bu bir adli soruşturma değildir, bu siyasi soruşturmadır şeklinde birtakım hedef saptırma içerisine girdiklerini görüyoruz. Bu hedef saptırmalar özellikle yargıyı etkilemez.
"CUNTA" YANITI
*Dün çok talihsiz bir ifade kullandı Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı. Sayın Cumhurbaşkanımıza maalesef cunta başkanı diyebildi. Bu bir kere hadsizlik. Bu ifadeleri kendisine iade ediyoruz.
*Sayın Cumhurbaşkanımız bu ülkede demokratik siyasi hayatımızda art arda en yüksek oranlarla seçim kazanan ve kesintisiz en uzun süre başbakanlık yapan bir kişi. Ve sonrasında Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle ilgili anayasa değişikliği sonrası ilk kez halk tarafından %50'nin üzerinde oyla seçilen, sonrasında iki kez daha seçilen ve milletin özellikle takdirini sürekli toplamış, milletin gönlünde yer etmiş bir lider.
*Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımız hem başbakanlık yaptığı dönemde hem Cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemde parlamentosuyla beraber bu ülkenin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşmanın mücadelesini vermiştir.
*Onlar önce kendilerine baksınlar. Kendi siyasi tarihlerine baksınlar. 27 Mayıs'ı demokrasi ve anayasa bayramı diye kutlayan 1963'te kanun değişikliğiyle 20 yıl boyunca bu ülkede darbeyi bayram diye kutlatan bir zihniyettir Yassıada zihniyetidir Cumhuriyet Halk Partisi.
MAHİR POLAT AÇIKLAMASI: ADLİ TIP RAPORUNU BEKLEMEK DURUMUNDAYIZ
*Cezaevinde sağlık şartları nedeniyle yalnız başına hayatını idame ettiremeyeceklerle ilgili olarak gerekli kararların nasıl verileceği yine Ceza Güvenlik Tedbirleri İnfazı Kanunumuzun 16. maddesinde belli.
*Burada tam teşekküllü hastaneden alınacak bir rapor ve bu raporun Adli Tıp Kurumu tarafından onaylanması durumunda tutuklu kişilerle ilgili adli kontrol kararı verilebileceği mevzuatımızda var. Tabii bahsettiğiniz tutukluyla ilgili olarak cezaevine naklinden sonra belirttiği şikayetler sonrası bir ön muayene yapılmıştır.
*Sonra eğitim araştırma hastanesine sevk edilmiştir. Orada birtakım tetkikler ve tıbbi müdahaleler yapıldıktan sonra yine oradaki heyetin kararıyla cezaevine tekrar geri alınmıştır.
*Orada da yine şikayetlerinin devam etmesi üzerine Kampüs Devlet Hastanesi'nde doktorların tetkikleri sağlanmıştır, muayeneleri yapılmıştır ve adli tıpa sevkine karar verilmiştir. Şimdi adli tıpa sevki ile ilgili durum söz konusu.
*Bugün Adli Tıp gerekli muayeneleri yapacaktır ve ilgiliyle ilgili olarak gerekli raporu Adli Tıp verecektir. Ve Adli Tıp'ın verdiği rapor doğrultusunda da yine Ceza İnfaz Yönetmeliğimizin 16. maddesi gereğince bir karar verilecekse buna yine Cumhuriyet Savcılıklarımız ve Sulh Ceza Hakimliklerimiz karar vereceklerdir. Burada Adli Tıp'ın raporunu beklemek durumundayız.
Kaynak:Haber Merkezi