Ekrem İmamoğlu Diyarbakır'da konuştu
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı turu kapsamında illeri gezmeye devam ediyor. Dün Trabzon'da halk ile buluşan İmamoğlu, bugün Diyarbakır'da vatandaş ile bir araya geldi.
İmamoğlu Diyarbakır'da coşkuyla karşılandı.
Ramazan ayında mübarek şehirde bulunmanın coşkusunu yaşadığını ifade eden İmamoğlu'nun konuşması sık sık "Cumhurbaşkanı İmamoğlu" sloganlarıyla kesildi.
Vatandaşın yaşadığı sıkıntılara değinen İmamoğlu, bugün ülkenin çeşitli yerlerinden her vatandaşın bereketsizlikten şikayetçi olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:
"BEREKETİ KAÇIRAN BUGÜNÜN İKTİDARIDIR"
"Memleketin bereketini kaçırtan, kötü uygulamalarıyla, insanından uzaklaşan, vatandaşını öteleyen, kötüleyen, vatandaşına parmak sallayan, ne yazık ki vatandaşının derdiyle dertlenmeyen, tek meselesi koltuğu olan, bereketi kaçıran bugünün iktidarıdır.
Çünkü bunların içlerinde iyi niyet yok, koltuklarını korumaktan başka dertleri yok, milletten o kadar uzakta duruyorlar ki, ne yoksulluğu hissediyorlar ne çaresizliği, sebep oldukları haksızlıkların, adaletsizliklerin milletin canını nasıl derinden yaktığını görmüyorlar. İşçi, memur, asgari ücretli, emekli; hepimizin boynunun borcu emekli...
Biz emeklilerin gücüyle bu güne geldik, onlar çok zor durumda. Esnaf zor durumda, anneler babalar her allahın günü evlatlarını doyurabilmek için çare arıyor.
Geçtiğimiz 4-5 ay geçen seneki 4-5 aya göre tam iki kat bizden sosyal destek için başvuru yaptı. Yani milyondan iki milyona çıktı neredeyse. Ailelerin iki yakası bir araya gelmiyor.
"BÖYLE GELMİŞ BÖYLE GİTMEYECEK"
Ama böyle gelmiş böyle gitmeyecek. kararlı bir biçimde biz milletin derdine derman olmak için büyük bir kararlılıkla, yola çıktık. Asla vazgeçmeyeceğiz, ve göreceksiniz bu memleketin dilediği ne varsa bizlerle beraber gelecek. Hep birlikte başaracağız.
"ONLARI KABUSA BOĞACAĞIM"
Memleketin bereketini kaçıranların biz de uykularını kaçırdık. Beni kabusunda görüp uyananlar var yatağında, ben onları önümüzdeki seçime kadar kabusun kabusuna boğacağım.
Ondan sonra bu yürüyüş genel seçimde onları evlerine yollayacak."
Sandığı milletin önüne koyacağız diyen İmamoğlu, seçim sandığının bu milletin dertlerine derman olacak tek nokta olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:
"Ülkemize hızla bereket gelecek. Ülkemiz, gayretli, adaletli, demokrat yepyeni bir yönetime kavuşacak. Biz Türkiye'de gelmiş geçmiş en demokrat en özgürlükçü yönetimi kuracağız, bu ülkede istibdat rejiminin bir daha gelmesine izin vermeyecek güçlü bir demokrasi sistemini inşa edeceğiz."
"Biz o gitsin bu gelsin yaklaşımı içinde değiliz, bizim derdimiz siyasi ikbal değil" diyen İmamoğlu, mücadelenin, yeni doğan bebekler, anneler, gelecek nesiller için olduğunu söyledi.
Bu bozuk düzeni değiştireceğiz diyen İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"LİYAKAT ESAS OLACAK"
"Bu güzel ülkede mutlak eşitliğin ve adaletin huzuruyla yaşayacaksınız. Kişiye, partiye sadakat değil liyakat esas olacak. Ülkeyi sadece şu ya da bu partinin evlatları değil, bir avuç insanın aileleri değil, milletin has evlatları, 86 milyonumuzun evlatları yönetecek."
Milletin hakkını kayıtsız şartsız millete vermek için yola çıktık diyen İmamoğlu, GAP projesinin hak ettiği değere kavuşturulacağını söyledi. İmamoğlu'nun sözleri 'her şey çok güzel olacak' sloganlarıyla kesildi.
KÜRT SORUNU MECLİSTE ÇÖZÜLMELİDİR
İmamoğlu son zamanlarda gündeme gelen Kürt sorununa da değindi.
İmamoğlu şöyle devam etti:
"Eşit hissedarlık, eşit paydaşlık cumhuriyetin temel duruşudur. Kürtler, bizim bir sorunumuz var, dediği müddetçe ortada bir Kürt sorunu vardır.
Bu sorun dialogla, şeffaflıkla, şehit ve gazi yakınları başta olmak üzere tüm kesimleri dinleyerek ve gönül rızasıyla TBMM'de çözülmelidir."
Esenyurt Belediye Başkanı ve Meclis üyelerinin tutuklandığı davanın iddianamesinde savcının "Batıdaki Kürtler nasıl kendi kimlikleriyle çoğunluk olmadıkları yerde belediye meclislerinde temsil edilirler, söz sahibi olurlar" ifadesini okuyarak, "Batıdaki Kürtler" diye birini duymadığını belirterek devam etti:
"GELECEKTEKİ TÜRKİYE'DE YARGILANACAKLAR"
"Kürdün batıda ya da doğuda olanı olur mu, Kürt bu memleketin temel taşı ve direğidir, nerede olursa olsun beni vatandaşımdır, yani fark mı var batıdaki doğudaki? Bu sözleri yazanların ortaya koymakta olduğu zihniyet gelecekteki Türkiye'de yargılanacak. Ayrılıkçı zihinleri yargılanacak, bu milleti bölemeyecekler. Kürtler ve Türkler aynı haklara sahiptir. Böylesi bir metni iddianameye yazmak nasıl bir aklın ürünüdür"
İmamoğlu tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş ve Ümit Özdağ için şöyle konuştu:
"DEMİRTAŞ GİBİ SİYASİ REHİNE HAKSIZ YERE HAPİSTE TUTULMASIN"
"Söz verelim söz verelim ki artık halkın seçtiği yöneticiler halkın iradesi dışında görevden alınamasın. Söz verelim ki demokrasiye darbe vuran kayyum düzeni bu memleketin hafızasından silinip gitsin. Adaletin Terazisi kimsenin elinde bir oyuncak olmasın. Hiç kimse hiç kimse bir partinin genel başkanı Selahattin Demirtaş gibi bir siyasi rehine olarak haksız yere hapiste tutulamasın."
"AYNI ŞEYİ ÜMİT ÖZDAĞ İÇİN DE YAPIYORLAR"
"Bakın sevgili dostlarım, haksızlığı hukuksuzluğu biz aynı dille İstanbul'da da konuşuruz Trabzon'da da Malatya'ya da Diyarbakır'da da. Onun için yakışmıyor. Bir partiye genel başkanlık yapmış bir insanı siyasi rehine olarak orada tutuyorsunuz. Şimdi şimdi aynı şeyi Ümit Özdağ için de yapıyorlar. Biz haksızlığa hukuksuzluğa uğrayan kim varsa siyasi düşüncesi görüşü yok."
"O BAYRAĞI SİZDEN ALMAYA GELDİM"
"Değerli dava arkadaşlarım, bugün buraya sizinle birlikte yeni bir geleceği kurmaya geldim. Yaralarımızı sarmaya kırılmış gönülleri onarmaya bölünmüş yürekleri bir araya getirmeye özlemini duyduğumuz barışı hep birlikte inşa etmeye geldim. Ben buraya birleştiren kucaklaştıran anlayan ve hisseden bu yüreğimle geldim. Bu yüreğime açsam da içini görseniz. Sizi o kadar çok seviyor ki anlatamam.
Anlatamam her bir ferdini bu ülkenin. Çünkü biliyorum ki bu ülkenin efendileri yoktur. İkinci üçüncü sınıf vatandaşları da yoktur. Bu ülkenin en büyük gücü paydaşlığı, birliği ve ortak geleceğidir. Bu topraklarda hiçbirimiz diğerimizden üstün değiliz. Hiçbirimiz diğerimizden eksik değiliz. Hepimiz aynı çınarın altındayız.
Aynı çınarın dallarıyız. Bize yukarıdan bakan Albayrağımız var. Bu güçlü devleti bu güçlü cumhuriyeti hep beraber ayağa kaldıracağız. Ben buraya büyük bir kardeşlik bayrağını sizler adına yurdun her tarafında taşımaya geldim. O bayrağı sizden almaya geldim."
Kaynak:Haber Merkezi