İmamoğlu'na ceza veren hakime de "gözdağı vermişler"
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya “ahmak” dediği için dava açılmıştı. Devamında İmamoğlu, “Asıl 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır” diye tepki göstermiş; bu cevap, sanki Soylu’ya değil de YSK’ya söylenmiş gibi “kamu görevlisine zincirleme hakaret” iddiasıyla yargılanmıştı. 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası alan İmamoğlu'nun dosyası şimdi istinafta. 2 yılın üzerindeki bu ceza onanırsa, İmamoğlu’na siyasi yasak da gelecek.
İBB Başkanı İmamoğlu’na ‘ahmak davası’ açmıştı: Davayı açan savcı, Çaycuma Başsavcısı oldu
Karar nasıl alındı?
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, bu davanın hakiminin "istenileni yapmaya" direndiği için sürüldüğünü kaydederek, şunları belirtti:
"Davaya bakan mahkemenin hâkimi Hüseyin Zengin’di. Zengin aslında muhafazakâr kesimden gelen, hatta bir zamanlar cumhurbaşkanının elinden ödül almış bir yargı mensubuydu. Ancak kendisinden isteneni yapmadı.
Samsun'a sürüldü
İmamoğlu’nu sadece siyasi yasaklı hale getirmek için iki yılın üzerinde bir ceza vermenin hukuka uygun olmayacağını düşünüyordu. Bunu da çevresine söylüyordu. Bir anda görevden alındı. Samsun’a sürüldü. 'Sürüldü' diyorum çünkü geçenlerde İBB Meclisi’nde yaşanan tartışmada, AKP Grup Sözcüsü Faruk Akkuş, 'sürdük' kelimesini kullandı. Bu kadar da değil. Hâkim Hüseyin Zengin, hükümet medyasında adeta linç edildi. FETÖ bağlantılı olduğu yazıldı, hakkında soruşturma olduğu söylendi. Üniversite yıllarında kaldığı öğrenci evi bile gündeme getirildi."
İmamoğlu'nun ekibinden ahmak davası yorumu: Keşke ceza verseler, gücüne güç katarlar
Hakim, hakimi sormuş
Sürülen hâkimin yerine göreve gelen hâkim Mehdi Komşul'un, İmamoğlu’nu siyasi yasaklı hale getirdiğini belirten Terkoğlu, kendi yargılanma sürecine de değinerek şunları kaydetti:
"Son duruşmada makûl bir talebim oldu. Sonuçta, ben sürülen hâkimin başına gelenleri anlatıyordum. Doğru mu yanlış mı yazmışım anlaşılması için kendisinin mahkemeye tanık olarak çağrılıp dinlenmesi gerekiyordu. Öyle ya, başka neye dayanarak karar verilecekti.
Beni yargılayan hâkim, talebimi bir dahaki celsede değerlendirme kararı aldı. Bu arada hâkimler Savcılar Kurulu’na (HSK) yazı yazarak İmamoğlu’nun ahmak davasında rolü olan hâkim ve savcılar hakkında bir soruşturma olup olmadığını sordu. Bu talep hukuka uygundu. Öyle ya, hükümet medyasında yerden yere vurulan hâkim Hüseyin Zengin hakkında belki de bir soruşturma açılmış ve orada başına gelenleri anlatmış olabilirdi. Böylece durum aydınlanırdı."
İmamoğlu'na ceza veren hakime soruşturma açılmış
İmamoğlu'na ceza veren hakim hakkında soruşturma açıldığı ve konu hakkındaki dosyanın disiplin bürosuna gönderildiğini kaydeden Terkoğlu, şunları ekledi:
"İmamoğlu’nun 'Hâkim Hüseyin Zengin dinlenilsin' başvurusunun geçen hafta bir kez daha reddedildiğini görünce açıp benim dosyama bakayım dedim. Acaba HSK, benim davama ne yazmıştı? Gelen yanıtı görünce 'İşte bu' dedim.
HSK, Hüseyin Zengin hakkında bugüne kadar herhangi bir inceleme/soruşturma kaydı olmadığını söylüyordu. Hükümet medyasının üniversite yıllarında kaldığı eve kadar anlattığı hâkim Zengin aleyhinde herhangi bir suçlama yoktu. Bu da “yargı üyeleri hakkında arşiv biriktiriliyor” tezimi doğruluyordu. Benim dosyamla ilgili bir sonuca varamamıştık. Ancak Zengin’in 'sürülmesini' gerektirecek bir olay olmadığını anlamıştık.
Ekrem İmamoğlu'ndan Bakan Tunç'a "Ahmak davası" yanıtı
Asıl bomba ise devamındaydı. Benim yazılarımda, sonradan gelen ve İmamoğlu’na ceza veren hâkim Mehdi Komşul hakkında bir ifade yoktu. Fakat HSK onun durumunu da not etmişti:
'Büromuz kayıtlarının yapılan sorgulamasında; Mehdi Komşul hakkında 2013/5757 sayılı dosyada soruşturma izni verildiği, yapılan soruşturma sonucu düzenlenen soruşturma raporu ve dosyanın kurulumuz ikinci dairesi disiplin bürosuna gönderildiği...'
"Gözdağı verilmiş"
HSK, İmamoğlu’na ceza veren hâkim hakkında başka bir nedenle soruşturma izni verildiği ve ciddi bulunarak disipline sevk edildiğini yazılmıştı. Verdiği kararları ne kadar etkiledi, bilmem. Fakat belli ki onun da başının üstünde bir dosya sallanmıştı. Üstelik nedense İmamoğlu kararını 'sicili temiz' hâkime değil de ona verdirmişlerdi!"