Mikroplastik yiyoruz: Sadece beyinde miktarı yüzde 50 artmış

Mikroplastik yiyoruz: Sadece beyinde miktarı yüzde 50 artmış
Su şişeleri, tabaklar ve solunan havada bile mikroplastiklerin sağlığı tehdit ettiğini söyleyen Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Demir, “Kalp, beyin ve böbreklerimizde bile var" diyerek uyardı.

Tüketilen sularda, öğle yemeklerinde, kaplarda hatta solunan havada farkında olmadan mikroplastiklerden zarar görüldüğünü belirten Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Demir, “Plastiklerin sadece çevreyi değil, kalp, beyin ve böbrekler de dahil olmak üzere neredeyse tüm organlarımızı etkiliyor” dedi.

yeni-proje-4.jpg

Prof. Dr. Demir, mikroplastiklerin kalp krizi, inme ve ölüm riskini dört kat artırdığını söyledi.

"KALP KRİZİNE ZEMİN HAZIRLIYOR"

Mikroplastiklerin masum olmadığının bilimsel olarak kanıtlandığını belirten Prof. Demir, “New England Journal of Medicine’da yayımlanan bir çalışmada, şah damarındaki plaklarda mikroplastik tespit edilen hastalarda kalp krizi, inme ve ölüm riskinin 4 kat arttığı gözlemlendi.

yeni-proje-9.jpg

*Araştırmada, 34 ay boyunca takip edilen hastalar arasında mikroplastik barındıran grupta bu ciddi risklerin anlamlı şekilde yükseldiği saptandı. Mikroplastikler sadece sindirim sistemiyle sınırlı kalmıyor.

yeni-proje-5.jpg

*Kalbin çevresindeki yağ dokusunda, sol kulakçık içinde ve hatta doğrudan kalp kası içerisinde mikroplastiklere rastlandı.

yeni-proje-10.jpg

*Vücut bu yabancı maddelere karşı iltihap yanıtı veriyor. Bu da damar plaklarının daha kırılgan hale gelmesine, dolayısıyla kalp krizine zemin hazırlıyor” dedi.

"BEYNİMİZİN MARUZ KALDIĞI MİKTAR YÜZDE 50 ARTMIŞ"

Mikroplastiklerin daha küçük formu olan nanoplastiklerin, kan-beyin bariyerini geçerek beyin dokusuna yerleşebildiğini belirten Prof. Demir, “Farelerde yapılan deneylerde bu parçacıkların sadece 6 saat içinde beyne ulaştığı görülmüş. 2016’dan bu yana beynimizin maruz kaldığı mikroplastik miktarı yaklaşık yüzde 50 artmış durumda.

yeni-proje-11.jpg

*Bu artış, Alzheimer ve diğer nörodejeneratif hastalıklarla doğrudan ilişkili olabilir. Cam ya da paslanmaz çelik şişeler kullanılmalı, plastik kaplar, çatallar, bardaklar terk edilmeli.

yeni-proje-7.jpg

*Özellikle tek kullanımlık plastiklerden uzak durarak maruziyeti azaltmak bile büyük bir kazanımdır. Mikroplastik, tıpkı diyabet veya kolesterol gibi artık modern çağın bir sağlık riski olarak kabul edilmeli” ifadelerini kullandı.

"MİKROPLASTİK YENİ NESİL BİR TEHDİT"

Kardiyovasküler hastalıkların klasik risk faktörleri arasında artık mikroplastiklerin de yer alması gerektiğini belirten Prof. Demir, “Kalp hastalıkları için artık sadece kolesterol ya da tansiyon değil, mikroplastik maruziyeti de yeni nesil bir tehdit.

yeni-proje-6.jpg

*Önümüzdeki yıllarda bu konunun çok daha fazla gündeme geleceğine ve mikroplastiklere karşı da tedavi protokollerinin geliştirileceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Kaynak:Demirören Haber Ajansı (DHA)