9 ila 15 saat arasında kültüre vakit ayrılıyor

9 ila 15 saat arasında kültüre vakit ayrılıyor
Kitap okumak, müzik dinlemek veya oyun oynamak Almanya'da insanların olmazsa olmazlarından. Günde bir saatten, haftada dokuz saatten fazla kültüre vakit harcanan ülkenin adı: Almanya. Peki ya Türkiye'de?

Almanya'daki insanlar haftada neredeyse dokuz saat boyunca kültürün tadını çıkarıyor. Almanya Federal İstatistik Ofisi'ne göre buna akıllı telefonlarda oyun oynamak da dahil. Televizyon veya yayın dahil edilirse süre önemli ölçüde artarak on beş saate çıkıyor.

İstatistiklere göre Almanya'da 10 yaş ve üzeri insanlar günde ortalama 1 saat 18 dakikayı kültürel faaliyetlere harcıyor. Federal İstatistik Ofisi'nin duyurduğu gibi, etkinliklere ve kültürel tesislere (tiyatro, opera, müze, sergi) katılmanın yanı sıra kitap okumak, müzik dinlemek veya oyun oynamak da buna dahil. Bir hafta boyunca genel itibarla kültüre ortalama dokuz saat on dakika harcıyorlar.

Televizyon veya yayın gibi daha geniş anlamda kültürel açıdan alakalı faaliyetler eklenirse, ortalama değer önemli ölçüde artarak neredeyse on beş saate çıkıyor. On yıllık bir karşılaştırma, kültüre harcanan ortalama haftalık sürenin haftada bir saat 40 dakika arttığını gösteriyor. İstatistikçilere göre bunun nedeni bilgisayar ya da akıllı telefonlarla oyun oynamanın artmasıyla da doğrudan ilgili.

orlando1-jpg-100-1920x1080.jpg

Almanya Federal İstatistik Ofisi'nin konuyla ilgili sosyal medya hesabı X üzerinden yayınladığı paylaşım şöyle:

Almanya'da insanlar günde ortalama bir saat 18 dakikayı #kültür|faaliyetlerine harcıyor. Bunlar arasında örneğin kültürel etkinlik ve kurumlara ziyaretler, sanatsal faaliyetlerin yanı sıra kitap okumak, müzik dinlemek ve oyun oynamak yer alır. Bununla ilgili daha fazla bilgi: https://destatis.de/DE/Presse/Pressreleases/2024/10/PD24_406_216_63.html

Peki ya Türkiye'de?

Bu sorunun yanıtı net olarak bilinmemekle birlikte, genel itibarla tiyatro, opera gibi sahne sanatlarını takip eden seyircilerin genel itibarla bu işlerde profesyonel olan ve belli bir kesimde sahne sanatları prodüksiyonlarını seyreden insanlardan ibaret olduğu sanılıyor.

Nüfusa oranla, ülkenin pek çok bölgesinde ve kentinde nitelikli sahne sanatları işlerine rağbet çok sık değil ve denetlemesi yapılamayan ekiplerin (tiyatro vb.) sahne sanatları prodüksiyonlarının (oyunlarının) kalitesiz ve nitelikli olmamasından ötürü seyirciler sahne sanatlarına mesafeli de durabiliyorlar. Okullarda görsel ve sahne sanatlarına dair derslerin olmaması ya da sanatçıların manifestolarıyla olan derslerin sansüre uğrayarak tamamen ders adı müfredatta geçsin diye verilmesi belli bir kültür seviyesine ulaşılmamasında büyük ve olumsuz etken.