BofA'nın Altın analizi: Yükseliş sürecek mi?
Son dönemde 2,722 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşan altın için BofA, yükselişin devam edeceğine inanıyor. Analistlere göre, geleneksel güvenli liman varlıklarının karşılaştığı artan riskler, altını daha cazip hale getiriyor. Yatırımcılar, merkez bankaları da dahil olmak üzere, artan devlet borçlarının yarattığı enflasyon ve borç erozyonuna karşı bir koruma arayışında altına yönelmeliler.
Analistler, "Altın, kalan tek güvenli liman varlığı olarak değerlendiriliyor, bu da yatırımcıları daha fazla yatırım yapmaya teşvik ediyor" yorumunda bulundular.
GELECEKTE CAZİP BİR VARLIK
ABD borcunun artmaya devam etmesi ve Hazine arzının risk altında olmasıyla birlikte, faiz ödemelerinin GSYH'ye oranının yükseleceği tahmin ediliyor. BofA, bu durumun altını önümüzdeki yıllarda cazip bir yatırım aracı haline getireceğini belirtiyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre, yeni harcamaların 2030 yılına kadar küresel GSYH'nin yüzde 7-8'ine ulaşması bekleniyor. Analistler, piyasaların mevcut borç seviyelerini absorbe etme konusunda zorluk yaşaması ve volatilitenin artması durumunda, altının daha da ön plana çıkabileceğini vurguluyor. Özellikle merkez bankalarının döviz rezervlerini çeşitlendirme isteği, altına olan ilgiyi artırıyor.
SEÇİMLERİN ETKİSİ VE 3 BİN DOLAR BEKLENTİSİ
Bank of America, ABD başkanlık seçiminde adayların mali disiplin konusuna öncelik vermemesi nedeniyle, ulusal borcun önümüzdeki üç yıl içinde rekor seviyelere ulaşacağı öngörüsünde bulunuyor. Bu durum, faiz ödemelerinin GSYH'nin daha büyük bir kısmını kapsayacağı endişesini beraberinde getiriyor ve altının cazip bir yatırım aracı haline gelme olasılığını artırıyor.
Son kertede BofA analistleri, altının ons başına 3 bin dolara yükselebileceği öngörülerini yineledi. Bu da mevcut fiyatlardan yüzde 10.2’lik bir artış anlamına geliyor. Altın üzerindeki bu olumlu görünüm, dünya genelindeki artan harcama ve borçlanma kaygıları ile paralellik gösteriyor. Ayrıca, merkez bankalarının toplam rezervler içinde altına ayırdığı payın son on yılda önemli ölçüde arttığı dikkat çekiyor; şu anda bu oran yüzde 10 seviyelerinde.