İran ABD'ye meydan okudu

İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’in danışmanı ve eski Meclis Başkanı Ali Laricani, devlet televizyonunda katıldığı bir programda ABD’ye yönelik açıklamalarda bulundu. Laricani, İran’ın nükleer silah üretme kapasitesine sahip olduğunu ancak Hamaney’in kitle imha silahlarına karşı verdiği fetva gereği bu yönde bir adım atmadıklarını belirtti.

Laricani, ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard’ın İran’ın nükleer silah üretmediği yönündeki açıklamalarına da değindi. "Fetvamız doğrultusunda, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı denetiminde faaliyet gösteriyoruz ve silah üretmeye yönelmiyoruz. Ancak, eğer bir hata yaparsanız, İran'ı bu yönde adım atmaya zorlamış olursunuz" diye konuştu.

ABD’ye yönelik uyarılar yapan Laricani, "İran bu adımı atmak istemiyor, fakat baskılar artarsa halk bu yönde bir baskı oluşturacak ve ülkenin güvenliği için bu adımı atmak zorunda kalacağız" dedi. Laricani, ABD ve İsrail’in herhangi bir askeri harekette bulunmaları durumunda, İran’ın farklı kararlar almak zorunda kalacağına dikkat çekti ve ABD’yi tutumunu değiştirmeye çağırdı.

GERİLİM NASIL BAŞLAMIŞTI?

ABD Başkanı Donald Trump, 7 Mart’ta İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’e bir mektup yazmıştı. Mektubunda hem tehditlerde bulunmuş hem de müzakerelere davet etmişti. Ancak Hamaney, ABD'nin müzakereleri sorun çözme amacıyla değil, kendi taleplerini dayatma amacıyla yapmaya çalıştığını belirterek bu yaklaşımı reddetmişti. Mektup daha sonra Birleşik Arap Emirlikleri tarafından İran’a iletilmiş, İran ise 27 Mart'ta Umman üzerinden bir yanıt göndermişti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ABD ile doğrudan görüşme yapılmayacağını, ancak aracılar aracılığıyla dolaylı görüşmelerin mümkün olduğunu ifade etmişti. Erakçi, müzakerelerin sadece nükleer mesele ile sınırlı olacağını, İran’ın savunma kapasitesine yönelik herhangi bir müzakerede bulunmayacaklarını açıklamıştı. Trump ise yakın zamanda, İran ile anlaşmaya varmazlarsa, ülkeyi "daha önce hiç görmedikleri şekilde" bombalayacakları tehdidinde bulunmuştu. Hamaney ise bu tehditlere karşı, herhangi bir saldırıya güçlü bir şekilde karşılık vereceklerini belirtmişti.